Babam bizi koruyabilmek için, elinden gelen her şeyi yaptı. | Open Subtitles | والدي في الحال فعل كل ما بوسعه حتى يقوم بحمايتنا |
Baban elinden gelen her şeyi yaptı. O avcıları haftalarca aradı. | Open Subtitles | أبوك فعل كل ما بوسعه لقد طارد هؤلاء الصيادين لأسابيع |
elinden gelen her şeyi yaptı. Kimse onu dinlemedi. Ve yine de bu ülke için canını feda etti. | Open Subtitles | فعل كل ما بوسعه ولا أحد يستمع له |
Mikrobu durdurmak için elinden gelen her şeyi yaptı ama ben ona güvenmedim. | Open Subtitles | لقد فعل كل ما بوسعه ل منعهم من الحصول على الفيروس، ... لم اثق به. |
elinden geleni yaptı ve bunun yetmediğini görünce de... | Open Subtitles | , فعل كل ما بوسعه و عندما لم يكن هذا يكفي |
Beni engellemek için elinden geleni yapmıştı. | Open Subtitles | لقد فعل كل ما بوسعه لمحاولة إقناعي بالعدول عن ذلك |
Seni hazırlamak için elinden gelen her şeyi yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل كل ما بوسعه لتهيئتك... |
...Christopher, ona yardım etmek için elinden gelen her şeyi yaptı. | Open Subtitles | كريستوفر) فعل كل ما) بوسعه ليساعدها |
Dr. Shepherd Monica için elinden geleni yapıyor ama-- | Open Subtitles | د (شيبارد) فعل كل ما بوسعه لأجل مونيكا لكن... |
Bu Bay Jones, maruz kaldığınız zarar yüzünden hâlâ da almayı hak ettiğinize inandığım sigorta yardımını almanızı engellemek için elinden geleni ardına koymadı. | Open Subtitles | أن السيد (جونز) فعل كل ما بوسعه ليمنعكما من تلقي مبلغ التأمين جراء الخسارة التي تكبدتماها والتي أظن أنكما تستحقانها حتى يومنا هذا |