"فقدَ" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybetti
• kaybetmiş
• kaçırdı
• kaybettiğini

Bak, Amsterdam'a iki üç kere gitmişti, bu sefer malı kaybetti.
لقد سافر لمرتين او ثلاث الى أمستردام وهذه المرة فقدَ البضاعة

Çok kan kaybetti ve durumu kritik ama ameliyatı atlattı.
فقدَ الكثير من الدّم وحالته حرجه، لكنّه نجا من الجِراحة.

Victoria'daki bombalı araba saldırısında, karımın yeğeni bacaklarını kaybetti.
إبـن شقيق زوجتي فقدَ سـاقيه في إنفجـار بريتـوريا.

Ayrıca çok kan kaybetmiş. Kan nakline ihtiyacı var.
كما أنهُ فقدَ الكثير من الدَم سيحتاج لنقل دَم

İşini kaybetmiş. Arabasını alacaklar.
.لقد فقدَ وظيفته .وإنهم سيّأخذونَ سيّارته

- Adam aklını kaçırdı.
لا بدَّ وأنَّ ذلكـ الرجلَ قد فقدَ عقلهُ بهروعهِ للداخلِ هكذا

Turner kendini kaybettiğini söyledi.
لقد قالَ (تورنر) أنَّهٌ فقدَ مهارته, أصبح مجنوناً لا.

Papaz, inancını kaybetti ve kendi akrabalarını hastalığa karşı aşılayıp geri kalanları ölüme terk etti.
فقدَ الموّقر لإيمانه. وقام بإعطاء إبنتيه تلقيحاً ضد المرض، تاركاً الآخرين لمصيرهم المؤلم.

Dinle, geçen sene bir çocuk burada Bacağını kaybetti.
اسمع, هنالك ولدٌ قد فقدَ ساقه هنا بالسنة الماضية.

Bir gezinti sırasında Ding onu kaybetti.
،أثناء التنزّه خارجًا .دينغ فقدَ حفيدته

Bir gezi sırasında, Ding torunu kaybetti.
أثناء التنزّه خارجًا، دينغ فقدَ حفيدته.

Fox River'da yarım düzine gardiyan işini ve emekliliği kaybetti.
فقدَ ستّة حرّاس وظائفهم ومعاشات تقاعدهم في (فوكس ريفر)

Ve şimdi bu güveni kaybetti.
و الآن قد فقدَ تلكَ الثقة.

Klüpteki işini bile kaybetti.
حتى إنه فقدَ وظيفته فى النادى

Sıçanlar gibi tuzağa düşen Tokugawa'nın ordusu savaşma isteğini kaybetmiş ve yenilgiye uğramış.
وعندما عمَّت الفوضى صفوف جيش توكوغاوا]، فقدَ جنوده عزيمة القتال واضطروا للتقهقر]

Çok kan kaybetmiş. Mermi omurgasına yakın bir yere saplanmış.
فقدَ الكثير من الدم، الرصاصة متمركزة

14'ünde 4 kişiyi kaybetmiş.
لقد فقدَ 4 أشخاص في أحداث الرابع عشر

Doğruyu bulma konusunda ümidini kaybetmiş olabilir.
{\fnAdobe Arabic}لعلّه إذنْ فقدَ الأمل في أنّه سيتبيّنها يومًا.

Aklını kaybetmiş gibi.
وكأنهُ فقدَ عقلهُ

Çok kan kaybetmiş.
لقد فقدَ الكثير من الدم

Çünkü babam aklını kaçırdı.
لأن والدي فقدَ عقله

Evet parkta hiç kimse başında dırdır etmez ya da vücudun saçtaki kum tanesi gibi hissettiği için sana karşı tüm cinsel arzusunu kaybettiğini söylemez.
أجل ، في المنتزه لا أحد يزعجك ، أو يقول أنّه فقدَ جميع رغباته الجنسيّة بسبب أن جسمك يبدو "أقتبس "مثل الرمل الرطب المغموس في الشعر