Gördüğünüz gibi, Slytherin'in varisi bir mesaj daha bırakmış. | Open Subtitles | كما ترون فقد ترك وريث سليزرين رسالة أخرى |
Katil DNA'sını bırakmış. | Open Subtitles | على العكس من كذلك فقد ترك القاتل حمضاً نوويّاً |
Bunu kim yaptıysa, kimyasal bir iz bırakmış. | Open Subtitles | كائنا من كان من سبب الحريق فقد ترك أثرا كيميائيا واضحا |
Bir çok insan işini bıraktı. | TED | لذلك، فقد ترك الكثير من الناس ما كانوا يقومون به. |
Fakat aynı zamanda deneyimli bir hacker olduğu için, arkasında dijital bir kurtdeliği bıraktı sadece kendisinin geçebileceği. | TED | و لكن أيضا، لأنه كان مخترق متمرس، فقد ترك ورائه منفذ رقمي ضئيل يستطيع وحده التحرك من خلاله. |
- Yaptı. 50 binimizi alan hedefi bıraktı gitti. | Open Subtitles | -لقد فعل, فقد ترك الضحية و معها الخمسين ألف |
Bunu kim yazdıysa her yere parmak izini bırakmış. | Open Subtitles | حسناً، أياً كان من ألّف هذا فقد ترك بصماته عليه. |
Bunu kim yaptıysa anahtarı kadının eline bırakmış. | Open Subtitles | ايا كان من فعل هذا فقد ترك المفتاح بيدها |
Tüm davalarımızı dijital ortama aktardıktan sonra şaha kalktık ama bunu kim yaptıysa arkasında bir bomba bırakmış. | Open Subtitles | قمنا برفع مستوى الآمان بعد حولنا كافة ملفات القضايا الى ملفات رقمية اي كان من فعل هذا فقد ترك خلفه قنبلة |
Arabanı parçalayan kişi aletlerini bırakmış. | Open Subtitles | أيا كان من قام بتعرية السيارة فقد ترك أدواته خلفه. |
Eylemi yapanlar arkada birini bırakmış. | Open Subtitles | أياً من فعل هذا فقد ترك خلفه جُثة. |
Onu götüren kimse, bunu bırakmış. | Open Subtitles | ايا كان من اخذه ، فقد ترك هذه |
Gördüğün her neyse, ayak izi bırakmış. | Open Subtitles | مهما رأيتي فقد ترك اثار اقدام |
Eşyalarını bırakmış. | Open Subtitles | فقد ترك مقتنياته |
Değil zaten. Eşyalarını burada bırakmış. | Open Subtitles | -لم يفعل، فقد ترك أغراضه هنا |
Paul Helen'i aramaya çalışıyordu, ama kız telefonu açmıyordu, o da kıza uzun bir mesaj bıraktı. | Open Subtitles | "بول" كان يتحدث مع "هيلين"، ولكنها لم تكُن تُجيب، لذا فقد ترك لها رسالةً طويلة. |
Ve o her neyse, bir iz bıraktı. | Open Subtitles | ومهما كان فقد ترك علامه |
Yine de bayağı iz bıraktı. | Open Subtitles | ومع ذلك، فقد ترك أثرا. |
Ve işi bıraktı. | Open Subtitles | ...لذا فقد ترك العمل |
Demek biri bunu oraya bıraktı? | Open Subtitles | -اذاً... اذاً فقد ترك أحدهم هذا الشيء هنا . |