"فقط أني" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sadece
        
    • olduğumu
        
    Sana Sadece, şu kadarını söyleyeyim. Düşüncesiz aklından ne geçiyordu bilmiyorum. Open Subtitles سأقول فقط أني لا أعرف ما كان يدور في رأسك المزركش
    Sana Sadece taş ocağında çalıştığımı ve rahatlıkla dinamit bulabileceğimi hatırlatırım. Open Subtitles أريد تذكيرك فقط أني أعمل في محجر وعندي ديناميت تحت تصرفي
    Olay Sadece...ben davanda çok çalıştım ve bütün olaylara daha çok aşinayım. Open Subtitles الأمر فقط أني عملت كثيرا في قضيتك و أنا على معرفة بتفاصيلها
    Sadece bazen içimde garip şeyler hissediyorum ve, düşmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles الأمر فقط أني أحياناً أَحس بهذه المشاعرِ في داخلي و أنا أتسائل ماذا عن العدو
    Eğer o benim bu oyun hakkında bir bilgim olduğunu benim de içinde olduğumu öğrenirse, biter. Open Subtitles لو اكتشف فقط أني أعرف عن تواريخ اللعب دعك من تورطي سينتهي الأمر تماماَ سأدمر
    Sadece Amy ile çok iyi anlaşıyoruz. Open Subtitles الأمر فقط أني وايمي نقضي وقتاً طويلاً بشكل جيد
    Sadece, o adamı vurduğumda, cenin pozisyonuna geleceğimi düşündüm fakat, işin aslı hiçbir şey hissetmedim. Open Subtitles الأمر فقط أني عندما أطلقت النار على هذا الرجل اعتقدت أني سأنهار ولكن في الحقيقة أنا لا اشعر بشيء
    Hayır, Sadece, geleceğini bilmiyordum. Open Subtitles لا , الامر فقط أني لم اكن أعرف أنكما قادمان
    Sadece elimle daha önce hiç makineli tüfek tutmamıştım. Open Subtitles أنا أفهم إنها فقط أني لم أملك سلاح رشاش يدوي أبداً
    Anlıyorum. Sadece elimle daha önce hiç makineli tüfek tutmamıştım. Open Subtitles إنها فقط أني لم أملك سلاح رشاش يدوي أبداً
    Sadece seninle yemek yemek istemiyorum. Open Subtitles و لكن الأمر فقط أني لا أريد تناول العشاء معك
    Riley, seninle konuşmak istemediğimden değil, Sadece diyecek bir şeyim yok. Open Subtitles كرسائل الهاتف التي لم تردي عليها اسمعي, رايلي, ليس أني لا أريد التحدث معكِ إنه فقط أني لا أعرف ما أقول
    Sadece Kralın Şehri'nde çivileri süslerken ne kadar müthiş görüneceklerini düşündüm. Open Subtitles أنه فقط أني أعتقد أنهم سوف يظهرون رائعين لتزيين في أرض الملك
    Sadece başkasının çocuğunu aldım, ...ona bir avuç şeker verdim, ve onu eve getirdim. Open Subtitles الامر فقط أني أخذتُ طفلاً آخر أعطيته بعض الحلوى و أحضرته إلى منزلي
    Sadece güvenebildiğim ya da yeteri kadar hoşlandığım biriyle tanışmadım ta ki şimdiye dek. Open Subtitles انه فقط , أني لم أقابل شخص اثق به او حتى اعجبت فيه كفاية حتى الان
    Hayır Sadece demek istediğim bence Pecs ona bilerek elektrik verdi. Open Subtitles لا , ما أقوله فقط أني أظن أن بيكس صعقها بالكهرباء متعمدا
    Sadece, diğerlerinin hakkımda ne düşündükleri umurumda değil. Open Subtitles إنه فقط أني لست أهتم لما يظنه الآخرين بي
    Sadece takılma kurallarını öğrenmek ist... Open Subtitles أقول فقط أني أريد أن أعرف القواعد للارتباط من ارتبط بمن؟
    Hayır. Sadece bu şarkıların hiçbirini bilmiyorum. Open Subtitles كلّا، الأمر فقط أني لا أعرف تلك الأغاني.
    Yani hayır, baloya tekrar gitmek erkek seçimlerimde her zaman berbat olduğumu hatırlatacaktır bana. Open Subtitles مع بقية الفاشلين لذا لا , الذهاب للحفل الراقص ثانية يذكرني فقط أني دائما سيئة في إختيار الشباب
    Benim nasıl biri olduğumu görmeye çalışıyorsan, ...şunu bil ki gerçekten de bu kadar yakışıklı ve zenginim. Open Subtitles لذا إن أردتِ أن ترين من خلالي، إعلمي فقط أني فعلًا وسيم وفعلًا ثري.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more