Geliyor. Bunun göründüğü kadar kötü olmadığını hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا أن هذا الأمر ليس معتماً كما يبدو |
Geliyor. Bunun göründüğü kadar kötü olmadığını hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا أن هذا الأمر ليس معتماً كما يبدو |
Sadece ışığın güneşten dünyaya sadece sekiz dakikada ulaştığını hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا أن الضوء يأخذ ثمان دقائق للسفر من الشمس إلى الأرض |
Millet, şunu unutmayın: Bürokrasi yüzünden bunalmış hissederseniz, gündelik hayatının sıradanlığından da oluyor, can sıkıntısıyla savaşmayın. | TED | لذلك يارفاق فقط تذكروا : إذا شعرت أن الروتين أرهقك، أو رتابة الحياة العصرية، لا تحارب الإحباط |
Şunu unutmayın, Marcus'un yeteneği onu ne yapacağı kestirilemez biri haline getiriyor. | Open Subtitles | فقط تذكروا , قُدُرات "ماركس" تجعله غير مُتنبأ به |
Sadece unutmayın ki geç kalan çocuklar beklemeye değmez. | Open Subtitles | فقط تذكروا أن الأولاد الذين يتأخرون لا يستحقون إنتظارهم. |
Bir şeyin rastgele olduğunu düşündüğünüzde olmadığını hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا , إذا إعتقدتم بأن هناك شيء ما عشوائي فهو ليس كذلك |
Şunu hatırlayın, Dave Liniger'ın bir zamanlar söylediği gibi, "Grup yemeğine sadece bir çatalla gelerek başarılı olamazsın." | TED | فقط تذكروا كما قال مرّه "ديف لينيجر" "لا تستطيع النجاح عند حضور حفلة مليئة بالطعام و تاتي بشوكة فقط |
Ne yaptığımızı düşünürken yalnızca bunu hatırlayın. | TED | فقط تذكروا ذلك عند التفكير بما نفعله. |
Sadece koşun ve hatırlayın, en düşük puan kazanır. | Open Subtitles | فقط تذكروا بأن الأقل نقاطاً ينتصر |
Yalnızca, Willie'nin buradaki zamanında olağanüstü ruhsal gelişim gösteren genç bir adam olduğunu hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا أن ويلي كان فتاً شاباً أراد ان يظهر هنا "النمو الروحي الرائع" |
Tüm kış boyunca ne kadar hasta olduğumuzu hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا كم كنا مرضى طوال فصل الصيف |
İşleyişi hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا هذه الاجراءات. |
Şunu unutmayın, gelmek istediğinizde "Hopskoç" diyeceksiniz. | Open Subtitles | فقط تذكروا للعودة قولوا "هوبسكوتش" |