"فقط قبل أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • hemen önce
        
    • önce sadece
        
    • hemen öncesine
        
    • vermemek adına
        
    Aslında sen içeri girmeden hemen önce, bana erkek arkadaşım dedi. Open Subtitles يعني، في الواقع فقط قبل أن تأتي في وصفته لي صديقها.
    O veri Tokyo'dan aktarılmadan hemen önce. Open Subtitles فقط قبل أن تصل المعلومة من طوكيو.. إلى حاسوب نيويورك بعد ما وصلتنا..
    Annem, ölmeden hemen önce sayıklayarak dedi ki... Open Subtitles فقط قبل أن تموت كانت منفعله بشده ظلت تقول للممرضه أوه.
    Her şey değişmeden önce sadece birkaç iyi senem oldu. Open Subtitles لقد حضيت بعامين جيدين فقط قبل أن يتغير كل شيء
    Davetsiz misafirin odaya girmesinden hemen öncesine. Open Subtitles فقط قبل أن يدخل الدخيل إلى غرفتك
    Birini öldürmeme sebebiyet vermemek adına bir kez olsun medeni insanlar gibi davranabilir miyiz? Open Subtitles هل يمكن أن نكون متحضرين لمرة واحدة فقط قبل أن أقتل شخص ما؟
    Neyse, orada olaylar patlak vermeden hemen önce, bazı ilginç bilgiler ulaşıyordu bize. Open Subtitles على كل حال، فقط قبل أن تحطم كل أبواب الجحيم هناك
    Ama işin içine zebralar girmeden hemen önce dur. Open Subtitles بالرغم من ذلك , توقف فقط قبل أن تتورط الحمير الوحشية فى الأمر
    Yaz başında hastaneyi terk etmeden hemen önce saç kesimi için bir kadın geldi. Open Subtitles في بداية فصل الصيف، فقط قبل أن أغادر المستشفى، جاءت هذه المرأة إلى قص الشعر، وعندما جاء دوري،
    Japon Bankası parasını zayıflatmak için piyasayı Yen ile doldurmadan hemen önce... Open Subtitles فقط قبل أن ينشر مصرف الياباني السوق .بعملة "الين" لكيّ يضعف عملتنّا
    Zamanı gelince öğreneceksiniz, bayan Preston... sizi öldürmeden hemen önce. Open Subtitles (ستعرفين في الوقت المناسب سيدة (بريستون فقط قبل أن أقتلكِ
    Sadece ateş püskürmeden hemen önce göğsü ortaya çıkar. Open Subtitles هو ينفخ صدره فقط قبل أن ينفث النار
    Gemimiz parçalanmadan hemen önce fark etmiştik. Open Subtitles فقط قبل أن تتمزق سفينتنا لأشلاء
    Ölmeden hemen önce her şeyi berbat ettiğini çocukların onların elinde olduğunu ve köpeğin gömülü olduğu yer gibi bir şey söyledi. Open Subtitles فقط قبل أن يموت فقد قال أنه أخطأ ... و أن الأطفال لديهم و شيئا مثل أن الكلب مدفون هناك
    Kaçmadan hemen önce sakalını kesmiş. Open Subtitles قام بحلق لحيته فقط قبل أن يقوم بالهروب
    Durmadan hemen önce birkaç tümsekten geçtik. Open Subtitles فقط قبل أن نتوقّف مررنا ببعض المطبات
    Maalesef kat planın yok ve alarm çalmadan önce, sadece bir katı arama zamanın var. TED لسوء الحظ لاتملك خريطة للطابق، وسيكون وقتك كافي للبحث داخل طابق واحد فقط قبل أن تنطلق صافرة الإنذار.
    Onlar arabayı ele geçirmeden önce sadece 10 saniyemiz kalır. Open Subtitles ربما تكون لدينا عشر ثوان فقط قبل أن يستطيعوا السيطرة عليه
    Beyin hasarı başlamadan önce sadece bir dakikanız var. Open Subtitles لديك دقيقة واحدة فقط قبل أن يبدأ تلف في الدماغ
    Davetsiz misafirin odanıza girmesinden hemen öncesine. Open Subtitles فقط قبل أن يدخل الدخيل إلى غرفتك
    Birini öldürmeme sebebiyet vermemek adına bir kez olsun medeni insanlar gibi davranabilir miyiz? Open Subtitles هل يمكن أن نكون متحضرين لمرة واحدة فقط قبل أن أقتل شخص ما؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more