| Söylememe gerek olduğunu sanmıyorum. Bence iyi biri değildi, o kadar. | Open Subtitles | ولا داعيَ لأخبرك أنا فقط لا أعتقد أنه كان رجلاً صالحاً |
| Rupert amcanın teklifini kabul etmeliydim.Bunun altından kalkacağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | إكتفيت ربما كان أفضل لو أخذت المليون فقط لا أعتقد أنني يمكنني القيام بالتحدي |
| Senin gibi birine çekici geleceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعتقد بأنّه سيكون جذب إلى شخص ما مثلك. |
| Tamam, ama Sadece bunun için şu an hazır olduğumu düşünmüyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لكن أنا فقط لا أعتقد أنني مستعدة لذالك الآن |
| Sadece bunun bir önemi olmadığını düşünmüştüm. - Yine de beni öldürebilirdin. | Open Subtitles | أنني أحببتها أكثر ، أنا فقط لا أعتقد أن ذلك يهم الان |
| Yeterli enerjim yok. Bunun senin sorunun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ليس لدي طاقة فقط لا أعتقد أن هذه هي مشكلتك |
| Boş ver! Önemli değil. Gidebileceğimi sanmıyorum o kadar. | Open Subtitles | . إنسي ذلك إنه ليس مهم أنا فقط لا أعتقد أنني أستطيع الذهاب |
| Ben onların karakterimle ne yapmak istediklerini bildiklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | فقط لا أعتقد أنهم يعرفون مالذي يريدون فعله بشخصيتي |
| ...Sadece, ben birazcık olsun o noktaya yakın olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعلم, فقط, لا أعتقد أنني وصلت لتلك المرحلة |
| Aynı yiyecekleri sevdiğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنـا فقط لا أعتقد أننـا نحـب أنـواع الطعـام نفسهـا |
| Ama belli sebeplerden bunun şu an için yürüyebileceğini pek sanmıyorum. | Open Subtitles | . لكن للأسباب الواضحة الآن أنا فقط لا أعتقد . أن هذا سينجح |
| Bir vampir için güzel isim. Sana söylüyorum, bu yönüyle düşündüğünü sanmıyorum | Open Subtitles | ما أقوله فقط , لا أعتقد انك فكرت بالأمر ملياً |
| Henüz seçebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعتقد أنه يمكنني الاختيار بعد |
| Sadece bunun iyi bir fikir olmadığını söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | لم أقصد ذلك. أنا فقط لا أعتقد انها فكرة جيدة. |
| - Lütfen! Bak, Sadece konuşmak istiyorum. - Bence iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | رجاء, أنظرى إننى أريد التحدث فقط لا أعتقد إن هذه فكره جيده |
| Ve bizi beklemenin iyi bir fikir olduğunu da düşünmüyorum. | Open Subtitles | وأنا فقط لا أعتقد هو فكرة جيدة لإنتظارنا |
| Evet, farklı renkli yiyeceklerin bir birine karıştırılması gerektiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | نعم، فقط لا أعتقد أن وينبغي أن مزيج أطعمة لون مختلف. |