"فقط لكي" - Translation from Arabic to Turkish

• diye söylüyorum
• Sırf
• olsun
• için
• isterim ki
• sadece

Bilesin diye söylüyorum, üç yıl önce kendi kararımla ayrıldım.
فقط لكي تعرفي لقد قمت بالأنسجام النفسي منذ ثلاثة سنوات

sadece bil diye söylüyorum, eğer buluşsaydık seni Ottolenghi'ye götürürdüm.
فقط لكي تعرف إذا فعلنا، كنت قد اتخذت لك أتوليناي.

Günümüzde, Sırf önemli soruların neler olduğunu bulmak için lisans üstü eğitimde, doktora sonrası pozisyonlarda yıllarınızı geçirmek zorundasınız
في هذه الأيام, عليك تمضية أعوام في الدراسات العليا ومناصب ما بعد الدكتوراه فقط لكي تعرف ماهي الأسئلة المهمة.

Ölümle yüzleşiyor ve muhtemelen ölüyor bile Sırf yeniden doğabilmek için.
أنه يواجه الموت، وربما حتى يموت فقط لكي يولد من جديد.

Dokuz bin dolarlık şarap şişesini zehirliyorsun şu an. Haberin olsun istedim sadece.
هذا الشراب الذي تسممه بقيمة 9 ألآف دولار فقط لكي تكون على علم

Sigorta priminiz düşük olsun diye kendimi gereksiz radyasyona maruz bırakmayacağım.
لن أعرض نفسي لإشعاع غير ضروري فقط لكي تتقاضى أقساط التأمين

Pekala, artık bilmeni isterim ki, bu saatten sonra kural mural yok.
حسناً , فقط لكي تعرف من هذه اللحظة لا يوجد قوانين

Ve sadece bilgin olsun diye söylüyorum.
انظروا، فقط لكي تعرف، كل الحق؟ كان جميع لتر مثلا ستعمل كان:

Bilin diye söylüyorum, eğer bana bir şey olursa, herhangi bir şey, yüzüğüm onun başını kesecek.
فقط لكي تعرف، إذا كان أي شيء يحدث لي، أي شيء على الإطلاق، لن يرن قطع رأس له.

sadece bil diye söylüyorum annem biraz azgın kişiliklidir.
فقط لكي تعرف, المكان مثل وكر الأسد الأمريكي هنا في منزل أُمـّي

Ama bil diye söylüyorum, muhasebecin ve kardeşin olarak çık dışarı yoksa ikisi de olamayacaksın.
لكن فقط لكي تعلم ..كأخوك و محاسبك اخرج وإلا ستتوقف عن كونك أحدهما

Böylece hemen gidip yapmaya karar verdim, Sırf kendimi öldürmemek için.
لذا قررت حينها أن أتقـدّم وأفعلها، فقط لكي لا أقتل نفسي

Sırf arkamda dur diye sana üç kişilik maaş veriyorum.
إنّي كنت أدفع لك مرتب 3 أشخاص فقط لكي تحميني.

Ama hayallerini, Sırf onları mutlu etmek için feda etmemelisin.
ولكن ليس عليك أن تضحي بأحلامك فقط لكي تجعلهما سعداء.

Bir kez olsun kendini önemli hissetmek için mi yalan söylediğini düşünüyorsunuz?
هل تقول أنه يكذب فقط لكي يصبح مهماً مرة في حياته؟

Bilgin olsun, bu arabanın üretimi 1974'te sona erdi.
فقط لكي تعلمي, أعتقد أنهم قاموا بتصنيع هذه السيارات في 1974

Haberin olsun,.. ...kaçırdığın seansların ücretini almak zorundayım.
فقط لكي تفهم علي أن أحاسبك على الجلسة الماضية

Bu çocukların okula geldiğinden emin olmak için birçok çalışma başlattık.
بدأنا بمشاريع عدة فقط لكي نتأكد بأن الطفل يأتي إلى المدرسة

Bilmeni isterim ki, başka bir şey yapıyor olmayı tercih ederdim.
فقط لكي تعرفي, أفضل القيام بأي شيءٍ آخر

Ama bilmeni isterim ki, gergin değilim.
ولكن فقط لكي تعرف، أنا لست عصبيا.

Barış içinde gelmişti, sonra öldü ama sadece yaşama dönmek için.
جاء في سلام، ثم مات، ولكن فقط لكي يعود إلى الحياة.