"فقط لي" - Translation from Arabic to Turkish

    • sadece bana
        
    • sadece benim için
        
    • Sadece ben
        
    • sadece beni
        
    • kendim için
        
    Numaralar sadece bir uyarıydı, ama ne sadece bana ne de başka bir gruba gönderilmişti, numaralar herkesi uyarıyordu. Open Subtitles و لكن ليس فقط لي أو أي شخص آخر إنها تحذير للجميع
    Bunu sadece bana yapmış olmadığını görmek sevindirici. Open Subtitles جيد لرُؤية هي لَمْ وفّرْ الذي واحد فقط لي.
    Burada olman büyük bir risk. sadece benim için değil, planımız için de. Open Subtitles أنت هنا تحت مخاطر كبيرة، ليست فقط لي و لكن لخطتنا
    – fakat düşünce ve anılarım sadece benim için özeldir, – Open Subtitles لكن افكاري واذكرياتي فريده فقط لي
    Perşembe'den Pazar'a kadar evde Sadece ben ve Jamie olacak. Open Subtitles انه سيكون فقط لي و جيمي من الخميس حتى يوم الأحد
    Ama belki ben artık hayatta sadece "ben, ben, ben" demiyorumdur. Open Subtitles لكن رُبَّمَا انا لا اعتبرُ حياتَي بعد الان فقط لي انا انا انا
    Mesel şu, eğer Raja'nın isteğini Walter Larson'a iletemezsek sadece beni değil, seni de öldürecek. Open Subtitles وهنا يكمن شيء. إذا لم نحصل على مطالب رجا لوالتر لارسون، انه ليس ستعمل قتل فقط لي.
    Burada bir fırsatımız var, sadece bana değil milyonlarca erkeğe bir tedavi bulmak için. Open Subtitles لدينا فرصة هنا, أتعلمين، لإيجاد علاج ليس فقط لي ولكن لملايين الرجال.
    Bütün kurabiye yazıları sadece bana tavsiye vermek için yapılmıştı! Open Subtitles كُلّ تلك الثرواتِ طُبِعتْ مُقدماً، فقط لي!
    Kimsenin bilmesine izin verme. sadece bana rapor ver. Open Subtitles لا تدع أحد يعرف عن ذلك تقرير فقط لي
    Bu görevinde sadece bana hesap vermiyorsun, Joe. Open Subtitles ليس الإجابة فقط لي ولهذه الرحلة
    İşte nefis bir pizza, sadece bana özel. Open Subtitles بيتزا جبنِ رائعةِ، فقط لي.
    Onları paylaşmam gerektiğini. sadece benim için değillermiş. Open Subtitles ويجب ان اتشارك بهم لان هذه ليست فقط لي
    Sayılar birer uyarı ama sadece benim için veya herhangi bir grup için değil. Open Subtitles و لكن ليس فقط لي أو أي شخص آخر
    sadece benim için değil, benim gibi olan çocuklar için de. Open Subtitles ليس فقط لي ، بل للطلاب الذين هم مثلي
    Yani bunu sadece benim için istemediğine. Open Subtitles بأنّك لا تَعْملُه فقط لي.
    Bu gemi toptan batar Sadece ben değil. Open Subtitles هناك الكثير من التخلص هذه الليلة،ليس فقط لي وحدي البروانزا
    Sadece ben ve babam. Open Subtitles فقط لي والدي لي.
    Sadece ben ve küçük kızım. Open Subtitles فقط لي وابنتي الصغيرة.
    - O sadece beni olayın sorumluluğunda yalnız bıraktı. Open Subtitles - - والاتجار الدولي في الانبعاثات فقط لي أن أغتنم سقوط وحدها.
    Joshua sadece beni dinliyor. Open Subtitles استمعُ يوشع فقط لي الآن
    Sadece kendim için bir şeye bu kadar çok para veremem. Open Subtitles لن يكون صائباً شراء شيء فقط لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more