"فقط مثلما" - Translation from Arabic to Turkish

    • gibi
        
    • Tıpkı
        
    Arşiv bölümündeymiş. Aralarında bir akrabalık yokmuş. Çocuğunu söylediği gibi kaybetmiş. Open Subtitles قال انهم ليسوا أقرباء على الاطلاق فقدت ابنها, فقط مثلما قالت
    Çünkü babamın dediği gibi, tek önemli şey hayatta kalmak. Open Subtitles لأنه النجاة هي كل مايهم فقط مثلما كان يقول أبي
    Bir ya da iki gezgin inşa etmek yerine, Ay'da olduğu gibi, bunlardan yüzlerce yapacağız. TED حسنًا، بدلًا من إنشاء روفر أو اثنين فقط مثلما فعلنا على القمر، سنقوم بإنشاء المئات منهم.
    Tıpkı biz insanların birbirimizi öldürmeye devam ettiğimiz gibi. Open Subtitles فقط مثلما نحن البشر نستمر في قتل بعضنا البعض
    Tıpkı polise, dedektiflere ve amirlerimize anlattığımız gibi oldu. Open Subtitles فقط مثلما قلنا للشرطة وديسي أس والمشرفينعلينا.
    Ve seni gelip alacaklar, son kez olduğu gibi. Open Subtitles سيأتون من أجلكِ يا ماما فقط مثلما فعلوا من قبل
    Aynı öz annemle öz babamın yaptığı gibi... beni çok kötü bir yere göndermek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون إرسالي بعيداً إلى أحد الأماكن السيئة فقط مثلما فعل والدي ووالدتي الحقيقيون.
    Hepimiz kusursuzuz olduğumuz gibi. Open Subtitles الحقيقة أننا كلنا مثاليون فقط مثلما نكون
    Havuzum için yaptığın gibi neden polisleri arayıp beni şikayet etmiyorsun? Open Subtitles لما لاتطلبي لي الشرطة فقط مثلما فعلت عندما حاولت ان اعمل هذا المسبح ؟
    Lily'yi düzersen neler olacağını söylediğim gibi değil mi? Open Subtitles فقط مثلما حذرتك ما الذي سيحصل إذا دخلت التنين
    Seksi ve çok güzelsin ve aynen bana olduğun gibi bu salondaki herkes için bir umut ışığısın. Open Subtitles أنتِ مثيرة، أنتِ جميلة، أنتِ إلهام لكن شخص في هذه الغرفة، فقط مثلما أنتِ بالنسبة لي.
    Tıpkı polise, dedektiflere ve amirlerimize anlattığımız gibi oldu. Open Subtitles فقط مثلما قلنا للشرطة وديسي أس والمشرفينعلينا.
    Tıpkı Tanrı'nın oğlunun bizim günahlarımız yüzünden öldüğü gibi sen de ölmelisin. Open Subtitles لكن فقط مثلما مات ابن الرب من اجل خطايانا
    Hadi, Faye, deneyin. Tıpkı doktorun söylediği gibi. Open Subtitles هيا فاي جربيها انها فقط مثلما قال الطبيب
    Buradaki insanlara değer verdin, Tıpkı o zamanlar küçük kardeşine verdiğin gibi. Open Subtitles إنك تهتم حول الناس هناك فقط مثلما كنت تهتم حول اخيك قبل وقت كثير فيما مضى
    Adını hiç telsizde duymadım ve bu, kovboyluk yapmadığın Tıpkı eğitildiğin gibi işini yaptığını gösterir. Open Subtitles لأنّني لم أسمع إسمك على الراديو و الذي يعني أنّك لم تمارس لعب الكاوبوي لقد كنتُ تمارس عملك فقط , مثلما تدرّبت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more