Ben de belki bunu gelecek yirmi yıl falan yaparım diye düşündüm. | TED | لذلك فكرت أنه ربما يمكنني أن أقوم بنفس الشيء للأعوام العشرون القادمة أو شيء من هذا القبيل. |
düşündüm de, belki de cehalet üzerine bir ders vermeliyim, sonunda başarılı olabileceğim bir konu olduğunu zannediyorum. | TED | فكرت أنه ربما ينبغي علي أن أقوم بإعطاء درس حول الجهل، مادة يمكنني أن أتفوق فيها أخيرا. |
sağolun o öldükten sonra kızı bizzat ben aradım başkasının da yaptığını düşündüm | Open Subtitles | شكراً لك اتصلت بها بنفسى فى اليوم التالى لوفاته فكرت أنه ربما شخص ما يتوجب عليه ذلك |
Yarın birlikte öğle yemeği yiyebileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما يمكننا تناول الغداء معا باكر |
Yarın birlikte öğle yemeği yiyebileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما يمكننا تناول الغداء معا باكر |
Onun ne kadar değerli olduğunu görmüştüm ve... polisin çağırılabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | و قد رأيت أن الأمر سيكلف قليلاً و قد فكرت أنه ربما سيتم إستدعاء الشرطة |
Ama sonra aklıma geldi... belki... sadece belki...emulsiyon işlemi sırasında... kompleks bir glukoz türevi ekleyerek yapışkanlığını biraz daha artırırabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | ومن ثم فكرت أنه ربما فقط، يمكن رفع اللزوجة بإضافة مشتق الغلوكوز المعقد |
Porselenlerim. Bunları ne kadar çok sevdiğini biliyorum ve bir süreliğine ödünç almak isteyebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | طقم الصيني، أعرف أنه لطالما أعجبك و فكرت أنه ربما تريدين استعارته لمدة |
Bunu görmeniz gerektiğini düşündüm. Biri onu içeride buldu. Eşya topluyorlardı. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما يجب أن ترى هذا وجدناه في الداخل، يجمعون الٔأمتعة |
İmzalarsın diye düşündüm. İçine de üç beş birşey atarsın. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما ترغبون التوقيع عليها, ربما ترمون بضع دولارت هناك |
Her ne kadar gelecek sene de son sınıf olmak cazibeli dursa da, artık mezun olma zamanımın geldiğini düşündüm. | Open Subtitles | حسنا, كأنه سيكون مغريا اذا بقيت لعام أخر, لقد فكرت أنه ربما قد حان الوقت لأتخرج |
Ben de en azından bir ya da iki tanesiyle kendini kameraya çekmişsindir diye düşündüm. | Open Subtitles | لهذا فكرت أنه ربما وضعت نفسك على شريط واحد أو أثنين على الأقل |
Bu yüzden seni biraz takip etmeyi düşündüm. | Open Subtitles | ولذا فقد فكرت أنه ربما تعود عليّ مراقبتك بشيء ما |
Hey, Omar. düşündüm de belki sen de öğlen eyleme gelmek istersin. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما تكون مهتماً بالقدوم لهذا التجمع خلال فترة الغداء |
Ben onları, paskalya yumurtası gibi boyayabiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما نستطيع أن نطليهم مثل بيض الفصح |
Egzotik bir şehirde biraz aşk yaşamak isteyebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما تودين الحصول على قصة حب في بيئة قاسية |
Belki üçümüz birlikte bira içeriz diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما ثلاثتنا أن نحصل على البيرة |
Aslında düşündüm de belki belki bir şeyler yapabiliriz bir aile gibi. | Open Subtitles | في الواقع فكرت أنه ربما يمكننا أن نعمل الامور كأسرة واحدة. |
Hastanede formları doldururken ikilemde kalıp bu biraz garip diye düşündüm. | Open Subtitles | عندما كنت أكتب الإستمارة في المشفى، كنت في لِغز حسناً فكرت أنه ربما بسبب الشراب وقلت |
Seyircilerin arasındaki aktör adaylarının benim birkaç başarısız seçmemi izlemek isteyebileceklerini düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه ربما الجمهور يريد ان يرى بعض الإضافات التى لم تنجح كثيراً. . |