"فكرت انه" - Translation from Arabic to Turkish

    • diye düşündüm
        
    Bu oyunu ne kadar sevdiğini biliyorum o yüzden birlikte oynayabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles اعرف كم انت تحب اللعب بها لذلك فكرت انه يمكننا اللعب بها معا
    Hatta, belki bir gün benim yerime geçersin diye düşündüm. Open Subtitles في الحقيقة انا فكرت انه لربما ستأخذين مكاني في يوما ما
    Bu yüzden Bast Kosmetiği gördüğümde, belki adresini alabilirim diye düşündüm. Open Subtitles لذا، عندما رأيت باست للتجميل فكرت انه من الممكن ان احصل على عنوان
    Akşam okulunda, Çince ya da başka bir ders alabilirim diye düşündüm. Open Subtitles فكرت انه ربما التحق بدروس مسائيه لتعلم الصينيه
    Bilmek istersin diye düşündüm, 14 mükemmel ve dolu dolu yıldan sonra gerçek en iyi arkadaşım Lucky hayatını kaybetti. Open Subtitles فكرت انه بعد 14 عام رائعه معا صديقى الحقيقى لاكى قد مات
    Birkaç yeni seçeneği gözden geçiririz diye düşündüm. Open Subtitles فكرت انه من الافضل ان نختار ملابس جديدة الان ,تذكري ان جميع هذه الملابس هي
    teşekkürler, tişörtle iyi gider diye düşündüm. herşeyden sonra babamın haklı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles شكرا , فكرت انه متراكب مع القميص على ما أظن ان ابي كان صادقا بعد كل هذا
    Ben de dolabımın üstüne süsler asmayan ve annemin kanser olduğunu bilmeyen biriyle takılmak daha kolay olur diye düşündüm. Open Subtitles لذلك فكرت انه ربما سوف يكون اكثر سهولة كي فقط اعبث مع واحدة لن تود ان تزين دولابي
    Ona göstermekten zarar gelmez diye düşündüm, değil mi? Open Subtitles فكرت انه لن يضرنا الأمر ان أريته اياه , اليس كذلك ؟
    Barı kapatıp gerçek ailemle, yani sizlerle içeriz diye düşündüm. Open Subtitles وانا فكرت انه ربما يمكنني ان اغلق الحانة واشرب مع عائلتي الحقيقية انتم
    İşimize yarayacak şeyleri vardır diye düşündüm. Open Subtitles فكرت انه لديهم بعض الاشياء يمكننا استخدامها
    Biraz yardıma ihtiyacın olabilir diye düşündüm. Open Subtitles فكرت انه ربما تحتاجى بعض المساعدة
    Belki onlar bana yardım eder diye düşündüm. Open Subtitles انا فكرت انه ربما يساعدني
    Eski günlerdeki gibi "Pai Sho" oynayabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles و فكرت انه بامكاننا ان نلعب باي شو (باي شو لعبة)
    - Sana söylemeliyim diye düşündüm. Open Subtitles فكرت انه يجدر بي ان اخبرك
    (Müzik: Massive Attack ­­— "Teardrop") Çoğu insan bunları böyle çalamaz. (Gülüşmeler) Bu iş ciddileşmeye başladığı zaman kutusunun üstüne ciddi bir uyarı etiketi koymam gerek diye düşündüm. Çünkü öbür türlü insanlar bunu alacak ve yaratıcı değişimin bir parçası olmaya başlayacaklar ve hükumetlerler parçalanacaktı. Ben de insanları uyarmamış olacaktım, bu yüzden en azından onları uyarayım diye düşündüm. TED (موسيقى: Massive Attack="Tear drop") معظم الناس لا يمكنهم العزف عليهم بتلك الطريقة (ضحك) و عندما اصبح هذا جاداً، فكرت انه من الافضل وضع علامة تحذير جادة على العلبة التي يأتي بها الجهاز. و ذلك لأنه عدا ذلك سوف يتحصل الناس على هذا و سوف يتحولون الى عوامل للتغيير الابداعية، و الحكومات ستتكوم على نفسها و لم اكن لأقول للناس، ففكرت انه من الافضل تحذيرهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more