"فكرت فيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşündüğüm
        
    • aklıma
        
    • düşündün
        
    • düşünürseniz
        
    • aklımdan
        
    • düşününce
        
    • düşündükçe
        
    • düşünmüştüm
        
    • düşünürsen
        
    • edeceğimi düşündüm
        
    Bu fotoğrafı gördüğümde ne düşündüğüm hakkında hiç fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك أي فكرة عما فكرت فيه عندما رأيت هذه الصورة؟
    düşündüğüm ilk şey annemdi, yanımda ağlıyordu. TED أول شئ فكرت فيه كان أمي التي كانت تبكي بجانبي.
    Ertesi gün Jill'in kayıp olduğunu öğrendiğimde, ...Tim aklıma gelen ilk kişi olmuştu. Open Subtitles عندما سمعت انها مفقودة في اليوم التالي تيم كان اول شخص فكرت فيه
    Ama şimdi onu her düşündüğümde bu köprü aklıma geliyor. Open Subtitles ولكن الان, كلما فكرت فيه افكر فقط فى هذا المعبر
    Demedin ama düşündün. Open Subtitles -لم أعني ذلك لا، ولكنك فكرت فيه
    Ne düşünürseniz düşünün bunu isteyerek yapmıyorum. Open Subtitles لا أفعل ذلك عن قصد ، رغم ما كنت قد فكرت فيه.
    Bir çeşit memleket özlemi vardı içimde özellikle bir sokağı özlüyordum aklımdan çıkmayan o sokak. Open Subtitles كنت أشعر بالحنين إلى الوطن خصوصاً إلى شارعٍ وحيد شارعٍ لطالما فكرت فيه
    Ki tuhaf bir şey bu, çünkü düşününce ben de biraz yatkınım, değil mi? Open Subtitles و هو أمر غريب إن فكرت فيه السبب أني رائعة، أليس كذلك؟
    Daha çok düşündükçe, daha iyi anladım. Open Subtitles لكن كلما فكرت فيه أكثر، كلما أدركت أكثر،
    Dün, ben de tam olarak öyle düşünmüştüm ama bu sabah, kutusunun gönderilmesini istedi. Open Subtitles كان ذلك بالضبط ما فكرت فيه لكن, هذا الصباح أرسلت في طلب صندوقها
    Biraz iddialı bir terim, bir miktar iğneleme içeriyor, ama çok uzun süredir düşündüğüm bir şey ve sizinle bulduğumu düşündüğüm şeyi paylaşmak istiyorum. TED مصطلح رنان نوعًا ما، وساخر قليلًا، لكنه شيءٌ فكرت فيه لوقت طويل، وأود مشاركة ما أظن أني اكتشفته.
    Ve bu da benim uzun bir zamandır düşündüğüm bir şeydi, çünkü, bu bizim günlük hayatta bazı şeyleri nasıl yaptığımızdır. TED وهذا ما فكرت فيه لوقت طويل جدا، لأنه هذه هي الطريقة التي نصنع بها الأشياء حاليا.
    Tek düşündüğüm ne kadar para kazanacağım ve ne kadarını harcayabileceğimdi. Open Subtitles كل ما فكرت فيه هو كم من النقود سأربح، وكم الطرق التي سأصرفها فيها
    Tam düşündüğüm gibi. Hep nedimeydim, hiç gelin olamadım. Open Subtitles هذا ما فكرت فيه وصيفة دائماً، ولست عروس أبداً
    Bay Carlisle ödevi verdiğinde, aklıma ilk gelen yer burasıydı. Open Subtitles هذا أول مكان فكرت فيه عندما أعطانا الاستاذ كارلايل المشروع
    aklıma gelen ilk kişi kim oldu, biliyor musun, evlat? Open Subtitles أتعرف من أول شخص فكرت فيه , يا فتى ؟
    Sizlere düğünle ilgili aklıma gelen bir şeyi göstermek istiyorum. Open Subtitles اسمعوا، أريد أن اريكم شيئ صغير فكرت فيه من أجل حفل الزفاف
    Neler düşündün? Open Subtitles ما الذي فكرت فيه
    Böyle düşünürseniz, bu zorlu bir yoldur. Open Subtitles لو فكرت فيه هكذا، فالطريق صعب.
    Fotokopi odasına gidelim dediğinde aklımdan geçen bu değildi ama ben hazırım. Open Subtitles ليس هذا ما فكرت فيه حين قلت أنك تريد مقابلتي بغرفة النسخ، لكني متفتحة
    Aslında üzerinde düşününce, pek de ilginç gelmiyor bana. Open Subtitles في الواقع إن فكرت فيه لايبدوفضوليأبداً...
    Bunu düşündükçe düşünmemeye çalıştıkça düşünmüş oluyorum. Open Subtitles كلما فكرت فيه أكثر، كلما... كلما حاولت أن لا أفكر فيه أكثر، أصبح أفكر به، لذا...
    İlk gördüğümde aynen ben de böyle düşünmüştüm o yüzden bunu yaptırdım, bu kaliteli büyütmeyi. Open Subtitles هذا بالضبط ما فكرت فيه عندما رأيتها للمرة الأولى لذلك قمت بتكبيرها بشكل موسع ودقيق
    Sürekli bunu düşünürsen sonunda kendini suçlamaya başlayabilirsin. Open Subtitles يمكنك لوم نفسك عن أي شيء إذ فكرت فيه مطولا
    Hayatım boyunca kendim için ne elde edeceğimi düşündüm. Open Subtitles ...طوال حياتي، كل ما فكرت فيه هو ما الذي أستطيع الحصول عليه لنفسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more