"فكّرنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşündük
        
    • dedik
        
    • düşünmüştük
        
    düşündük ki belki de düğünde şarkı grubunda baş solisti olabilirsin. Open Subtitles فكّرنا ربما في الزفاف، يمكنك أن تكون مغنّي الفرقة الموسيقية حقاً؟
    Biz de bir profesyonelden yardım almasının iyi bir fikir olduğunu düşündük. Open Subtitles كما تعلمين، لذا فكّرنا أنّها ستكون فكرةً جيّدة له أن يراجع طبيبًا.
    - Neler olduğunu konuşmak isteyeceğini düşündük. Open Subtitles لقد فكّرنا أنك ربما تُريد التحدّث حول ما حدث
    Hazır herkesin dikkati dağılmışken, sana bir hediye getirelim dedik. Open Subtitles ،بينما الجمع منشغل فكّرنا أن نأتي لك بهدية ترحيب
    Hazır herkes çıldırmışken biz de sana ev hediyesi verelim dedik. Open Subtitles بينما الجمع منشغل، فكّرنا أن نأتي لك بهدية ترحيب
    Belki birileriyle konuşmak istersin diye düşünmüştük. Open Subtitles كلا، لقد فكّرنا أنكِ ربما تريدين أحداً لتتحدّثي إليه
    Belki bize yardımcı olursunuz diye düşündük. Open Subtitles فكّرنا في أنكِ تستطيعين مساعدتنا لإيجاده
    Gösterini böldüğüm için üzgünüm, ahbap, ama size katılabileceğimizi düşündük. Open Subtitles نأسف على مقاطعة عرضكم، يا أصحاب، لكنّا فكّرنا في معادلة القوى.
    Belki bir gün bize gelebileceğini düşündük. Open Subtitles لذا,تعلم,فكّرنا أنه ربما يكون لطيفاً إن جئت لزيارتنا
    Daha yeni evlendik, ve düşündük ki gelip bir merhaba diyelim. Open Subtitles تزوّجنا مؤخّراً، لذا فكّرنا بالمرورِ و إلقاءِ التحيّة
    Oraya gelmesek bile bir şekilde kendin kaçardın. Buraya gelirdin ve başımızın etini yerdin diye düşündük. Open Subtitles فكّرنا بأننا لو تمنّعنا، وتمكّنت من الهروب وحدك، لعدتِ ولما سمعنا لتوبيخك نهايةً.
    Bu ortamı yumuşatır diye düşündük. Bilirsin ya? Open Subtitles أجل، فكّرنا بأنّ هذا سيُقلّل من حِدّة الأمر كما تعلم؟
    Yani başka bir deyişle, bunu ekonomik olarak fazla düşünmek gerekmiyor, harika görüneceğini düşünüyoruz ve ömrü -- Garantisini sonsuz yapmayı düşündük ama sonra insanlar biz bunu söyleyince saçmalıyor olabileceğimizi düşündüler ama aslında bu sertleştirilmiş cam. TED بعبارةٍ أخرى، سيكون ذلك هيّنًا من الناحية الاقتصادية، نعتقد أنه سيبدو رائعًا، وسوف يدوم.. فكّرنا أن نجعل الضمان بلا نهاية، لكن الناس اعتقدوا أن ذلك قد يبدو وكأننا نتحدث عن هراء. لكن في الحقيقة، هذا زجاج مقوّى.
    Biz de düşündük ki, hey, neden savaşıyoruz? Open Subtitles .. لذا فكّرنا لماذا نقاتل ذلك ؟
    Güvenlik kamerası görüntülerinin hırsızları gösterebileceğini düşündük. Open Subtitles [مدير] فكّرنا فلم آلة تصوير الأمن قد يشوّف اللصوص.
    İşini kolaylaştıracağını düşündük. Open Subtitles فكّرنا في أنّه سيجعل الأمور أسهل
    Evet, etrafta bir kalabalık olursa çıldırmazsın diye düşündük. Open Subtitles أجل، لقد فكّرنا أنه لو يوجد زحام بالمكان فلن تفزع أجل .....
    Baktık bugün yapacak önemli bir işimiz yok gidip kendimiz görelim dedik. Open Subtitles بما أن وقتنا فارغ اليوم، فكّرنا بالمجيء والرؤية بأمّ أعيننا
    Evet. Selam verelim dedik. Selam. Open Subtitles بالتأكيد , لقد فكّرنا أن نأتي لنحيّيك مرحباً أردتُ أن أسألك بشأن شيء محدّد
    Biraz farklı bir şeyler deneyelim dedik. Open Subtitles فكّرنا بأننا سنتّبع طريقة مختلفة
    Hazır o dışarıdayken çevreye bir göz atarız diye düşünmüştük. Open Subtitles بما أنها في الخارج، فكّرنا في القيام بعملية إستطلاع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more