İngilizlerin, böyle ikili oynayarak racalardan topladıkları vergi çiftçinin cebinden çıkıyordu. | Open Subtitles | ونظرا لهذا الاتفاق المزدوج قام الانجليز بجمع ضرائب طائله من المهراجات دفعها كل فلاح فقير في البلاد |
Ben, küçük bir toprak sahibi veya bir çiftçinin oğlu değilim. | Open Subtitles | انا لست مالك ارض صغير و ابن فلاح |
Binlerce Afrikalı köylünün ölmesinden daha çok medyanın ilgisini çeker. | Open Subtitles | سيجذب هذا وسائل إعلام أكثر من وفاة ألف فلاح فريقي |
Hoşuna gitmese de sen bir çiftçisin. - Ve tarlayı sürmen gerekiyor. | Open Subtitles | سواء اعجبك ام انت فلاح و عليك ان تقوم بحراثة الحقل |
Süslü konuşmalar beni etkilemez. Ben bir köylüyüm. | Open Subtitles | الخطابات المنمقة لا تعجبني أنا فلاح |
Ona koyduğunuzun yarısı kadar olsun. Ben sadece bir çiftçiyim. | Open Subtitles | صب لي كأسا اصغر من كأسها فأنا مجرد فلاح . |
Yerel Bir köylü daha ölü olarak bulundu kanı çekilmis olarak, boynunda iki tane diş iziyle. | Open Subtitles | تم إيجاد فلاح آخر ميتاً غارقاً بدمائه وعلى عنقه علامة عضّة |
Zavallı bir köylüyle. | Open Subtitles | فلاح فقير |
Her çiftçinin kendi toprağına sahip olmasına izin verilecekti. | Open Subtitles | كل فلاح يجب أن يمتلك أرضه الخاصة |
Kardeşim ve ben, dürüst bir çiftçinin oğullarıyız. | Open Subtitles | أخى وأنا أبناء فلاح نزيه. |
çiftçinin biri tarlasına tohum ekmiş. | Open Subtitles | كان فلاح يزرع حقله |
Cerrahın elindeki jilet. Sarhoş köylünün elindeki orak. | Open Subtitles | شفرةُ حلاقة في يد طبيب جرَّاح ومِنجلٌ في يد فلاح سكران |
Şatoma bir köylünün sahip olmasına çok üzüldü. | Open Subtitles | حزن لأن سمع بأن فلاح يملك قصري |
Kılıcımı bir köylünün kanıyla kirletmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن ألوث سيفي بدم فلاح |
Demek köy evin var, çiftçisin. | Open Subtitles | إذن ، لديك بيت فى الريف أنت فلاح |
Bu hayatın bir parçası. Her zaman öyleydi. Sen bir çiftçisin. | Open Subtitles | هذا جزء من الحياة و سيبقى كذلك انت فلاح |
Ben ne bir asker ne de bir köylüyüm. | Open Subtitles | أنا لست جنديا أو فلاح. |
Ben de tıpkı senin gibi bir köylüyüm dostum. | Open Subtitles | أنا فلاح مثلك؛ صديقي |
Ben de herkes gibi basit bir çiftçiyim. | Open Subtitles | أنا مجرد فلاح بسيط كالآخرين |
Ben çiftçiyim. | Open Subtitles | انا فلاح |
Bir köylü asilerin Yuro Ravine'e doğru ilerlediklerini görmüş. | Open Subtitles | فلاح رأى بعض المتمردين بإتجـاه نهر رافين. |
Zavallı bir köylüyle. | Open Subtitles | فلاح فقير |
Avusturya köylüsü. | Open Subtitles | فلاح نمساوي |
Ben çiftçi çocuğuyum. Etrafımda hayvanlarla büyüdüm. Gözlerine bakardım ve orada neler olduğunu merak ederdim. | TED | أنا فتى فلاح. كبرت بين الحيوانات، كنت أنظر إلى عينيها وأتساءل ما الذي يحدث بالداخل؟ |