"فنائي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bahçemde
        
    • bahçeme
        
    • bahçemden
        
    • avlum
        
    • Bahçe
        
    • evimin
        
    • bahçem
        
    ben yeri inceliyor ve kendi bahçemde aynı soruya cevap arıyor olacağım. TED سأقوم أنا بالنظر إلى الأرض بحثاً عن نفس السؤال في فنائي الخلفي الخاص.
    Neyse sanırım kızınız bugün bunu arka bahçemde düşürmüş. Open Subtitles على اية حال ابنتك اظن هي اوقعت هذا في فنائي
    Şimdi, arka bahçemde, yeniden dirilişin gerçekleştiğine inanmaya başlayacağız sanırım. Open Subtitles والان جميعنا يفترض ان نصدق ان عودة المسيح تحدث الان في فنائي
    Bu güzel günde seni buraya, arka bahçeme getiren şey nedir? Open Subtitles ما الذي أحضرك إلى رقبةِ الغابةِ هذه فى مثل هذا اليوم الجميلِ، في فنائي الخلفي ؟
    Kedin önce eşiğime sıçtı, sonra bahçeme... Ve şimdi de garaj yoluma ki buralar benim için kilise gibidir. Open Subtitles قطتك تغوطت على عتبة بابي وفي فنائي والآن على طريقي ، وذلك الطريق أشبه بالكنيسة بالنسبة لي
    Bakın, oğlumu sokak yarışından tutuklayacaksanız ortağını arka bahçemden çıkarabilirsin. Open Subtitles لكَسْر إبنِي لسباق الشارعِ، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَحْصلَ على شريكِكَ خارج فنائي الخلفي. I..
    Benim gölüm. Benim avlum. Open Subtitles هذه بحيرتي و هذا فنائي.
    O halde benim arka bahçemde suç işlediğini kabul ediyorsun. Open Subtitles لذا جوابك هو أن ترتكب جريمة في فنائي الخلفي
    Senin gibi zeki birinin arka bahçemde dolaşmasının ne kadar tehlikeni olduğunuz nasıl bilmez? Open Subtitles كيف لشخص ذكي مثلك لا يعرف كم هو خطر ان يحاول العبث في فنائي الخلفي
    Maalesef ki yüzünün yarısını arka bahçemde yaşadığım lanet olası bir barbekü kazasında kaybetti. Open Subtitles للأسف، قد خسر نصف وجهه خلال حادث شواء مؤسف في فنائي.
    Bu hafta sonu bahçemde bir sokak köpeği buldum. Open Subtitles لقد وجدت ذلك الكبي الضال في فنائي بنهاية الأسبوع
    Bu topa vuran sendin Sparky, benim bahçemde mi oynamak istiyorsun yoksa inek çayırında mı? Open Subtitles أنتمن جعل هذه الكرةتتدحرج تريد اللعب في فنائي الخلفي - أو في مراعي البقر ؟
    Bekle.Bunu en son arka bahçemde ot yetiştirmek istediğinde yapmıştık. Open Subtitles توقف لثانية "كا ن هناك أمر ما عندما أردت العناية بالكلاب السوداء "روتويلرز في فنائي الخلفي
    "Arka bahçemde olmaz!" deyimini duymuş muydun? Open Subtitles ألم تسع مسبقاً بعبارة ليس في فنائي الخلفي"؟" حسناً ، ها هي
    O yüzden de ileride bahçeme bakıp "o prenses kalesinde benim de bir parçam var." demek istiyorum. Open Subtitles لكني لا أزال رجل و أريد أن أكون قادراً على النظر إلى فنائي و قول هنالك القليل مني
    Lanet bir adresi bulamadığınız gibi cesetleri de arka bahçeme bırakıyorsunuz. Open Subtitles الأمر سيء بما يكفي حتى لا يمكنك التحقق من عنوان لعين، لكنّك أيضًا مدّدتهم شرائح لحم خنزير في فنائي الخلفي؟
    Arka bahçeme suni çim koydum, nişanlandım. Open Subtitles وضعت العشب الاصطناعي في فنائي الخلفي وخطبت،
    İsa'yı arka bahçeme kusuyor ! Open Subtitles مـاذا سـأفعل؟ ! الرّب لديّ فيّ فنائي الخلفي
    Teşekkür ederim, Bay Clapp. Buraya gelip, bahçemden treninizi çıkarabilir misiniz? Open Subtitles حسنا شكرا لك سيد " كلاب " هل يمكنك ان تاتى وتبعد قطارك عن فنائي الخلفي ؟
    Benim bahçem, avlum. Open Subtitles ‫فنائي ، حديقتي
    Bahçe avlumdan okyanus manzarası... Open Subtitles مُطلٌّ على المحيط من فنائي. إنّه أروع من هذا بكثير.
    Öyleyse evimin önünde ne işi vardı? Open Subtitles حسناً ، إذاً ماذا كان يفعل واقفاً في فنائي الأمامي
    Aslında bu, benim bahçem ve ona bakış açım. TED هذه في الواقع ساحة فنائي وأراها بهذه الطريقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more