Ardından, son olarak, bir sokak sanatçısı tarafından boyanarak bu müthiş ve devasa mobil serginin bir parçası oluyorlar. | TED | وأخيرا تم الرسم عليها عن طريق فناني الشوارع. لتصبح جزء من جزء من معرض فني ضخم ومدهش ومتجول أيضا. |
Bu öğretmenler kendilerini "kız tavlama sanatçıları " olarak adlandırıyorlar. | TED | ويدعو هؤلاء المعلمين أنفسهم "فناني الإلتقاط" |
Sıradaki sanatçı, Subodh Gupta modern Hint sanatının lider adamı sayılabilir. | TED | الفنان التالي هو على الأرجح بمثابة قائد فناني التشكيل الهندي الحديث, سوبود غوبتا. |
Ama kesinlikle hem portre ressamı, hem de poker oynayanların alt kümesinden daha büyük olacaktır. | TED | لكنه بالتأكيد أكبر من عدد من هم فناني البوتريه ويلعبون البوكر. |
Gerçek Gretchen şehirdeki en büyük rap sanatçılarının bazılarının tanıtım işlerini yürütür. | Open Subtitles | جريتشن الحقيقية تدير أعمال لبعض من أكبر فناني الراب في المدينة |
Matematik mezunu olan bir milyon kişi içinden rastgele bir örnek alırsak portre ressamlarından oluşan alt küme nispeten küçük olacaktır. | TED | لو أخذنا عينة مكونة من مليون شخص تخصصوا في الرياضيات، عدد من هم فناني البورتريه منهم قد يكون قليلًا. |
Batı yakasındaki en iyi tahnit sanatçılarından biridir kendisi. | Open Subtitles | إنه واحد من أفضل فناني التحنيط في الساحل الغربي |
Sokak sanatçılarıyla sigara içip kötü çocuklarla flört ediyorduk. | Open Subtitles | بالتأكيد. ندخن السجائر مع فناني الشوارع ونغازل الأولاد السيئين. |
Belki de gidip etkinlikte yapacağın bir şey bulmalısın? | Open Subtitles | عليك أن تذهبي لتشاهدي فناني الحفل |
Bölgede çalışan birçok sokak sanatçısı olduğunu söyledik. | Open Subtitles | أمم، قيل لنا أن هناك العديد من فناني الشوارع الذين يعملون في المنطقة |
Birlikte çalıştığım en yetenekli hazırlama sanatçısı kendisi. | Open Subtitles | أجل، إنها أكثر فناني الإعداد الموهوبين الذين سبق أن عملت معهم |
Ve çoğu gösteri sanatçısı gibi işini halk için yapıyor. | Open Subtitles | ، وكمُعظم فناني الأداء عمله يُعد شكلاً من أشكال النقد الإجتماعي |
Savaş sanatçıları Komitesi ne dedi? | Open Subtitles | ما الذي قالته لجنة فناني الحرب؟ |
Dövme sanatçıları, telif hakkı istemiyorlar, bir karizması yok. | TED | فناني الوشم (تاتو)، لا يريدون حقوق النسخ والتقليد، أنه ليس جيدا. |
Disney sanatçıları, bundan ilham alarak, çok eski bir hikayeyi düşündüler... | Open Subtitles | (دونالد) ألهم هذا المارش فناني (ديزني) لأعادة أبتكار القصة الأزليه |
Ama o, bunu telafi etmek için muhtemelen doğanın en büyük sanatçı olmuş. | Open Subtitles | لكن ليعوّض ذلك فإنه يُعَدّ أفضل فناني الطبيعة |
"En sevdiğim sanatçı Satchmo'nun sahnede olmasını umuyordum." | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّ فناني المُفضّل (ساتشمو) يُغنّي. |
Lütfen bana nasıl bir karma medya ressamı olduğundan bahset. | Open Subtitles | ارجوك اخبرني اكثر عن شعورك وانت احد فناني الاعلام |
Kendini Kaliforniya ressamı olarak mı görüyorsun? | Open Subtitles | إذن أنت تعتبر نفسك من فناني كاليفورنيا؟ |
Sert hip-hop sanatçılarının menajerliğini yapıyor. | Open Subtitles | إنّه يتولّى إدارة فناني الهيب هوب المُتشدّدين. |
Onu ilk Graffiti ressamlarından sayıyorlar. | Open Subtitles | كانوا يدعونها من أوائل فناني الرسومات |
İnsanlar ünlü tabloya bakınca Avusturya'nın en iyi ressamlarından birinin şaheserini görürler. | Open Subtitles | عندما يرى الناس لوحة شهيرة يرون تُحفة من إبداعات فناني (النمسا) |
Fukijama dünyanın en ünlü grafiti sanatçılarından biridir. | Open Subtitles | (فوكيجاما) أحد أفضل فناني خربشة الجدران في العالم |
Nereye baksanız, Rönesans İtalya'sının en büyük sanatçılarından Tintoretto'nun birbiri ardına dizili şaheserlerini görüyorsunuz. | Open Subtitles | وحيثما نظرتم، هناك تحفة بعد تحفة من واحد من أعظم فناني عصر النهضة الإيطالية، (تينتوريتو). |
Onbaşı Flegman'ın öldürüldüğü bölgedeki tüm lisanslı sokak sanatçılarıyla konuştuk. | Open Subtitles | قابلناهم جميع فناني الشوارع المرخصين في المنطقة حيث العريف فليجمان قتل |
Belki de gidip etkinlikte yapacağın bir şey bulmalısın? | Open Subtitles | عليك أن تذهبي لتشاهدي فناني الحفل |