otelime gelip, devralabileceğinizi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا يجرى هنا ؟ أتعتقد أنه يمكنك القدوم الى فندقي و الاستيلاء عليه |
Shawn hakkındaki tüm bilgileri hemen berbat otelime getirin. | Open Subtitles | أجلب لنا تفاصيل تخص شون للسنة التي مضت الى فندقي السرَي بأسرع ما تستطيع |
Özür dilerim bayan ama, otelimde farelere müsade edemem. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدتي ولكنى لا أستطيع أن أسمح بالفئران في فندقي |
Düşündüm de bu gece dönüşte belki otel odama gideriz. | Open Subtitles | كنت أفكر أن ربما بامكانك القدوم إلى فندقي الليلة. |
Amcam sana ne kadar vaat etti bilmiyorum ama eğer Otelimi bana geri verirsen sana iki katını vereceğim. | Open Subtitles | أجهل بكم وعدك عمّي، لكني أضاعفه إذا أرجعت لي فندقي |
Zamanımı daha kazançlı işleri düşünerek geçiriyorum otelim gibi, Fairview. | Open Subtitles | قضيت معظم حياتي في التفكير بأشياء مربحةٍ أكثر مثل فندقي |
otele gitmek için başka bir araç beklemem gerekiyor | Open Subtitles | أنا فلدي انتظر آخر رحلة العودة إلى فندقي. |
Buna ihtiyacım var çünkü birinin bir süreliğine otelimin yönetimini devralması gerek. | Open Subtitles | يجب ذلك، لأني أحتاج لشخص كي يمسك إدارة فندقي لفترة |
Belki başka zaman görüşürüz. otelime kaydımı yaptırsam iyi olacak. otel mi? | Open Subtitles | حسناً ، ربما في وقت لاحق الأجدر أن أذهب إلى فندقي |
Hayır, otelime gideceğim. Yoruldum ve... | Open Subtitles | لا, في الحقيقة, اريد ان اذهب الى فندقي فقط, انا متعب, و .. |
Eğer senden bugece benimle otelime gelmeni isteseydim bu anımsayacağın birşey olur muydu? | Open Subtitles | لو طلبتُ منك المجيء إلى فندقي معي الليلة، -أسيكون هذا أمراً قد تتذكّره؟ |
Oh,o bir Japon. Lütfen, benim otelimde olmaz. | Open Subtitles | يا الهي انها يابانيه من فضلك سيدي ليس في فندقي |
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ama otelimde kalamayacaksın. | Open Subtitles | لا أعرف ما سأقول لهم لكنك لن تبقى في فندقي |
Artık endişelenmeyin. otelimde oda bol. | Open Subtitles | لا تقلقوا ، لديّ غرف شاغرة كثيرة في فندقي |
otel köpeklere izin vermiyor. Her zaman burada olmam da cabası. | Open Subtitles | فندقي لا يسمح بالكلاب بالإضافة إلي أني دائماً هنا |
Eğlenceni bölmek istemem ama bu iş çığrından çıktı, Otelimi istiyorum. | Open Subtitles | بقدر ما أكره مقاطعة مرحك، لقد طال الأمر بما يكفي أريد استعادة فندقي |
Otelimi satın alma lütfunda... bulunduğunuza göre hanımefendi, isteklerinizi reddedemem. | Open Subtitles | ولذلك يا سيدتي فيما يتعلق بعرضك السخي لشراء فندقي... يجب أن أرفض مع شكري لك |
otelim aynı zamanda hastanemdir. Ben de kendi doktorum. | Open Subtitles | فندقي هو أيضاً المشفى الخاص بي وأنا حارسه الوحيد |
Ama bu sorunun çözüm yeri kesinlikle benim otelim değil. | Open Subtitles | لكن من المؤكد أن فندقي ليس مكان تصفية الحساب |
Bak, ben valizimi alayım, - bir taksi tutup otele gideyim. | Open Subtitles | سأحضر أمتعتي و أستقل سيارة أجرة إلى فندقي |
- otelimin yeri ve tasarımına ben karar veriyorum. Genişleyerek inen merdivenleri olacak. | Open Subtitles | يمكنني اختيار موقع فندقي وتصاميمه سيكون لدينا درج متتالية. |
Zaten istediğim yerde yaşıyorum Manhattan'daki bir otelin süitinde. | Open Subtitles | .. أنا أعيش الأن بالمكان الذي أريده في جناح فندقي في مانهاتن |
Daha iyisi olamazdı. Kaldığım otelde Meksikalılara izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لا يمكن إيجاد أفضل في فندقي لا يسمحون بالمكسيكيين |
Ben Diamond otelimden çıkacak. | Open Subtitles | بين دايموند سوف . يخرج من فندقي |