| Burada adresler, otel onayın ve programın var. | Open Subtitles | الموافقة، هنا إتّجاهاتكَ، تأكيد فندقِ وجدول. |
| Hedef an itibariyle yaya ve otel Velásquez'e giriş yapıyor. | Open Subtitles | الموضوع الآن مشياً على الأقدام ودُخُول فندقِ فيلاسكوز. الفندق 2.2 كيلومترُ مِنْ المصرفِ. |
| otel kayıtlarına göre Mike'ın anahtar kartı dün 02:00'da odasına girişte kullanılmıştı. | Open Subtitles | تُشيرُ سجلاتُ فندقِ إليها دخل غرفة فندقه أخر مرة في 2: 00 صباحاً صباح أمس |
| Büyük bir otelde moda şovu varmış Ben getir götür işleri yaparım | Open Subtitles | كان هناك عرض ازياء في فندقِ اميس كنت ولد التوصيل |
| Nezaket göstergesi arabalar. Tüm yeşil Rolls-Royce'lar Peninsula Hotel'e ait. | Open Subtitles | سيارات فخمة كُلّ الرولز رويس الخضراء ملك فندقِ بينينسولا |
| Geceyi, ailesinden uzakta bir otel odasında geçirmekte olan bir iş adamının mesajından sonra hemen döneceğiz. | Open Subtitles | سنعود ،بعد هذه الرسالة من فندقِ حيث رجل أعمال يقضي الليلة |
| Uzun süre kalınabilen otel zinciri Islip'den adınıza gönderilen bir mektup buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت رسالة في البريد المرسل إليك مِنْ إقامة طويلة المدى في فندقِ السلسلة في إيسليب |
| Biraz gazete, birkaç günlük kıyafet ve otel sabunları var. | Open Subtitles | حَسَناً، لذا كان هناك صحيفةُ، بضعة أيام جديرة بالملابسِ، وصابون فندقِ. |
| Benimle Chelsea otel'de saat beşte, 906 nolu odada buluş. | Open Subtitles | قابلُني في فندقِ تشيلسي في ال5 مساءً في الغرفةِ 906 . |
| - Size bir otel ayarlayabilirim. | Open Subtitles | أفعل أيّ شئُ. - أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ لك علي غرفة فندقِ. |
| Plaza otel'deyim. Hoş karşılanırsınız. | Open Subtitles | أَنا في فندقِ بلازا مـرحبـاً بـكـم |
| Ve avuntuyu otel barında tanıştığım genç, güzel ve davetkar bir bayanın kollarında aradım. | Open Subtitles | لذا l أَخذَ عزاءاً في الأسلحةِ a جميل وترحيبي جداً شابّة في a حانة فندقِ. |
| Rüyamda, bir otel odasında bir erkek arkadaşımı, Gil Chesterton'ı gördüm. | Open Subtitles | إنّ الحلمَ حقاً عنيّ في a غرفة فندقِ مَع a رفيق، جِل Chesterton. |
| En önemlisi, Tanrı'nın yeşil dünyasında... senatör Albert'in otel odasına nasıl girdi. | Open Subtitles | أكثر أهميةً , كَيف على أرضِ الله الخضراء... دَخلَ غرفة فندقِ عضوَ الكونجرس ألبرت. |
| Ucuz bir otel biliyor musunuz? Acilen lazım. | Open Subtitles | تَعْرفُ أين أنا يُمْكِنُ أَنْ أُصبحَ a غرفة فندقِ رخيصةِ؟ |
| Evet, Bay Haviland'ın yardımcısı Raymond Lester otel güvenliğine haber vermiş ve 911'i aramış. | Open Subtitles | a رايموند ليستر، شاعِر أمن فندقِ ومسمّى الـ911. |
| Yarın bu saatlerde Dubai'de klimalı bir otelde olacağız. | Open Subtitles | هذا الوقتِ غداً، نحن سَنصْبَحُ في فندقِ مكيّفِ في دبي. |
| Çocukların tüm üniversite parasını bir otelde harcamayın. | Open Subtitles | قمة جزرِ: لا تَصْرفْ كُلّ كَ تُموّلُ كليَّةُ الأطفالِ في فندقِ واحد. |
| Ve Bayan Tiffany Case "Jones"un başka bir otelde ömür boyu rezervasyonu var. | Open Subtitles | والآنسة تيفاني كاسي "جونز" عِنْدَها حَجْز لطول العمرِ في فندقِ آخرِ. |
| Hotel çamaşırhanesinde de hepsi birbirine karışmıştır. | Open Subtitles | مكوى فندقِ الكل سيَكُونُ مَمْزُوج. |
| Müsait durumdaki ekipler Diamond Dust Oteli'ne. | Open Subtitles | أيّ وحدات متوفرة إلى فندقِ الغبارِ الماسيِ. |
| Baban Himesh Bhai Amerikadaki Kral Rezort Oteller zincirinin sahibi 240 otel ve 60 dinlenme tesisinin sahibi, | Open Subtitles | أبوكَ "هيميش بهي" ملكُ الفاندقِ الأمريكيِة. مالك مِنْ 240 فندقِ و60 مصيفِ، |