Bazen sizi bir sanat eserine veya bir müzeye veya kültürel bir keşfe çeken şeyi bilemezsiniz. | TED | أحيانًا لا تعلمون تمامًا ما الذي قد يجذبكم لعمل فنّي أو لمتحف ما أو لاكتشاف ثقافيّ ما. |
Ama çeşitlilik sayesinde 17 ülkeden ve 46 enstitüden yaklaşık 500 Rembrandt sanat eserimiz var. | TED | لكن بفضل التنوع، لدينا حوالي 500 مجسّم فنّي لريمبراندت من 46 مؤسسة من 17 بلداً. |
Bu, bakanlara aynı nesne üzerinde birçok ve çoğu zaman imkansız bakış açıları sağladı, öyle ki Picasso'nun evsel tablolarında bile şok edici kabul edilen bir Teknik. | TED | وهذا يتيح للمشاهدين منظورات متعددة ومنظورات مستحيلة في الشيء نفسه؛ وهو أداء فنّي يُعدّ صادمًا حتى في مشاهد بيكاسو المحلّية. |
sanatımı icra ediyorum ve kazanacağım Hem de hiç bir rüşvet olmadan | Open Subtitles | أَعْرِفُ فنّي و سأَكْسِبُ بدون دفع او تلقي الرشاوي |
Şu anda sanatım... | Open Subtitles | فنّي الآن هو... |
Ben lise öğretmeniyim, o ise teknisyen. Ne kadar düşük gelirimiz var düşünün. | Open Subtitles | انا مدرس ثانوي، و هي في معمل فنّي .. تدرك الان مقدار المال القليل الذي نجنيه |
Bunu da Artistik patinaj gibi düşünün ... elinizde sopayla yaptığınız birşey. | Open Subtitles | اعتبري ذلك مجرّد تزحلق فنّي على الجليد ومعك عصا ستحبّين ذلك (تامي) |
Ama benim sanatımın hiçbir şeyi gerçekten değiştirememesi çok kötü. | Open Subtitles | لكن للأسف، فنّي لم يساعد في تغيير شيء |
Hatta tam zamanlı çalışanlarımız arasında ECT teknisyenimiz bile var. | Open Subtitles | حتى أنّ لدينا فنّي علاج بالصدمات الكهربائية... كعضو متفرّغ من موظفينا. |
Johnson ve Lakoff aşk için yeni bir mecaz öneriyor: Ortak yapılan bir sanat eseri olarak aşk. | TED | اقترح جونسون ولاكوف تعبيرًا مجازيًا جديدًا للحب: الحب كعمل فنّي مشترك. |
Anladığım kadarıyla Alexander, kişinin kendisini... ..özgür iradesiyle... ..bir sanat eserine dönüştürmesinin insana özgü bir şey olduğunu söylemek istedi. | Open Subtitles | حسب فهمي لكلمات أليكساندر إنّ من المميّزات الخاصة للإنسان القدرة على التّحوّل بإرادته الحرّة إلى عمل فنّي |
Anlamıyorum. sanat yönetmeni olmadan sanat departmanını yönetemem. | Open Subtitles | انا لا أفهم, لا أستطيع إدارة قسمي بدون مخرج فنّي |
sanat dersi almaya en yaklaştığım an model olarak poz vermemdi. | Open Subtitles | أقرب وقتٍ إقتربتُ فيه بأخذ صفّ فنّي كان بالتموضع كعارضة. |
Bu bir projeydi, bir mühendislik projesiydi ve tasarımı, sistem tasarımı üzerine makaleler yayınladık ama ayrıca biz bunu bir sanat eseri olarak gördük. | TED | الآن، كان هذا مشروعا، مشروع هندسيّ، وقمنا بنشر بعض الأوراق حول التّصميم، تصميم النّظام، ولكننا كنّا أيضا نعتبره كتثبيت فنّي. |
Kurumlarımızın çeşitliliği sayesinde bu sanatçının artık tek bir güzel görünümde düzenlenmiş olan 211'in üzerinde yüksek çözünürlüklü harika sanat çalışması var. | TED | بفضل تنوّع المؤسسات التي نعمل معها، لدينا أكثر من 211 عمل فنّي بجودة عالية لهذا الفنان، وهي مرتبة الآن في مشهد جميل واحد. |
Parmak izi için buraya Teknik ekip gerek. | Open Subtitles | نحتج طاقمًا فنّي بخصوص هذه المطبوعات. |
Gemide Teknik destek elemanı olman yükselmek için iyi fırsat. | Open Subtitles | -دعم فنّي على متن سفينة لهو تقدّم جميل . |
Annemle babam benim sanatımı desteklemiyor. Vakit kaybı olarak görüyorlar. | Open Subtitles | والديّ لا يدعمان فنّي يعتقدان أنّها مضيعة للوقت |
sanatımı benden almaları için canlı canlı derimi yüzmeleri gerekir. | Open Subtitles | عليكَ أن تسلخني حيّاً لتنزع عني فنّي |
Ama sanatım sadece bunlardan ibaret değil! | Open Subtitles | لكن هذا ليس كل شيء في فنّي! |
Tabii her teknisyen kamışını üfleyebilir, ama aletini gerçekten uzman ellere teslim etmek var ya... | Open Subtitles | بالتأكيد، يمكنكَ أن تعهد لأيّ فنّي ببوقكَ لكن أن تضع آلتكَ في أيدي خبير حقيقي ؟ |
Artistik bir deşarj kaynağı bulmalısın. | Open Subtitles | أنت بحاجة لإيجاد متنفس فنّي |
Bugün, size, sanatımın antik ve saygıdeğer tarihini öğretmek ve bilgilendirmek için sizi sadece eğlendirmeyi değil eğitmeyi de amaçlıyorum. | Open Subtitles | أهدّف اليوم ليس فقط لتسلية لكن لتعلّم، لأمر وإعلام في الموقّرين... - وتأريخ قديم من فنّي. |
- John, video teknisyenimiz. | Open Subtitles | -هذا (جون) فنّي الفيديو |