Arkadaşları imdat çığlıkları atınca, hayvan kaçmış. | Open Subtitles | جاء إثنان من مرافقيه لإنقاذها ، فهرب الوحش |
Arkadaşları imdat çığlıkları atınca, hayvan kaçmış. | Open Subtitles | جاء إثنان من مرافقيه لإنقاذها ، فهرب الوحش |
Bir kişi arabaya birinin yaklaştığını görmüş, silah sesi duymuş, adam kaçmış. | Open Subtitles | اقترب احدهم من السيارة,سمع الصوت فهرب مطلق النار |
Bu durumda hırsızın boş bir eve girdiğini sanırken aniden Bayan French'le karşılaşmış olması, ona vurmuş ve sonra onun öldüğünü anlayarak bir şey almadan kaçmış olması da mümkün, değil mi? | Open Subtitles | ألا نستطيع التخمين أن اللص ربما يكون قد دخل منزلا على افتراض أنه فارغا و تفاجأ بوجود مسز فرينتش فضربها ؟ ثم تحقق من وفاتها فهرب بدون أن يأخذ شيئا ؟ |
Solgun ve titreyen tüccar pazardan kaçıp çok çok uzaklara Samara şehrine varmış. | Open Subtitles | شاهب ولديه هدير الرعد فهرب التاجر من السوق، وقطع أميال طويلة للغاية الى مدينة سامراء |
Hani adamlar lâstikleri patlatmak için kramponları atıyorlardı ve birisi kaçmış sonra köpekler tarafından yakalanmıştı? Hatırlıyorum. | Open Subtitles | -فتسببت بإنفجار فهرب ولكن الكلاب أمسكت به |
Francis kaçmış, koruyucu gözaltı karşılığında federal muhbir olmuş. | Open Subtitles | فهرب (فرانسيس) واًصبح مخبراً فيدرالياً مقابل حماية وقائية |
Francis kaçmış, koruyucu gözaltı karşılığında federal muhbir olmuş. | Open Subtitles | فهرب (فرانسيس) واًصبح مخبراً فيدرالياً مقابل حماية وقائية |
kaçmış, ve polis onu New Jersey paralı otobanında sıkıştırmış. | Open Subtitles | فهرب ورأته الشرطة عند طريق (نيو جيرزي). |
Güneye kaçıp gitmek istiyorsan, git. | Open Subtitles | إن كنت تريد الهرب إلى الجنوب فهرب |
Küçük bir çocuk gibi kaçıp gitti. | Open Subtitles | فهرب كصبي صغير |