"فهربت" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaçtım
        
    • kaçtın
        
    • kaçıp
        
    • kaçtı
        
    • kaçmış
        
    • koşarken bir
        
    Sonra peşime düştüler ve ben... beni takip etmeye cesaret edemeyecekleri tek yere kaçtım. Open Subtitles لذا طاردوني فهربت في المكان الوحيد الذي لن يجرؤا ان يتبعونني فيه
    Söndüremeyeceğimi fark ettiğimde kaçtım. Open Subtitles و عندما أدركت ما حولي لم أستطع إطفاء الحريق، فهربت
    Kendime çok şaşırdığım için, hemen koşarak kaçtım. Open Subtitles في تلك اللحظه تفاجأت بنفسي فهربت بعد ذلك مباشره
    Marke beni çocukken bu saraya getirdi. Sen ise kaçtın. Open Subtitles مارك أنقذنى من ذلك القصر عندما كنت صبياً أمّا أنت فهربت
    Hastaneye gittin korktun, kaçıp buraya geldin, öyle mi? Open Subtitles ذهبت إلى المستشفى, وشعرت بالخوف, فهربت, وانتهى بك المطاف هنا, أهذا ما حدث؟
    Annesine söyledi. Annesi bana bağırdı ben de kızıma bağırdım, ve evden kaçtı. Open Subtitles و قامت بإخبار أمها, وأمها صرخت بي وأنا صرخت بإبنتي , فهربت ابنتي
    Kadının anı yakalayıp, kaçmış. Open Subtitles فهربت صديقتك كانت تنتظر اللحظة المناسبة لتقوم بحركتها
    Bu yüzden, onu bataklığın içine gömecek bir yer bulmak için tarlaların içine doğru kaçtım. Open Subtitles فهربت عبر الحقول وإلى المستنقع كي أبحث عن مكان ما، لأدفنه
    Manyağın teki bana ısırarak saldırdı. Kaçmamı söyledi, ben de kaçtım. Open Subtitles شخص مختلّ هاجمني وعضّني، ثم طلب منّي الهرب، فهربت.
    sorular sormaya başlayınca, beni öldürmeye çalıştılar ben de kaçtım. Open Subtitles لكن حينما بدأت أستعلم منهم حاولوا قتلي فهربت
    Şey, şartlı tahliye etmediler, ben de kaçtım. Open Subtitles لم يوافقوا على اطلاق سراحي فهربت.
    Âşık olmaya başladığını hissettim. Yine kaçtım. Open Subtitles شعرت أنك تقعين في الغرام، فهربت مجدداً
    Bak, bağırışlar duydum ve kaçtım. Open Subtitles لقد سمعت صراخاً فهربت وإتصلت بالشريف
    Korkmuştum. kaçtım. Open Subtitles كنت خائفا فهربت
    Amca, Yuvraj beni zorla kaçırdı ama ben kaçtım. Open Subtitles خالي , (يوفراج ) كان متجبر فهربت من هناك
    Marke beni çocukken bu saraya getirdi. Sen ise kaçtın. Open Subtitles مارك أنقذنى من ذلك القصر عندما كنت صبياً أمّا أنت فهربت
    Sen de uygunsuz olduğunu biliyordun ve bu yüzden kaçtın. Open Subtitles شيئا بداخلك علم ذلك فهربت
    Kavga onu korkutmuş olmalı o da kaçıp gitmiş. Open Subtitles يجب أن يكون القتال قد أرعبها فهربت
    Tuvalet kalabalıktı. Ordan kaçtı. Open Subtitles إمتلأ المكان بالناس أثناء الاستراحة ، فهربت
    Biri ona haber vermiş olmalı. O da böyle kaçmış. Open Subtitles {\pos(190,230)}لا بدّ أنّ أحدهم نقل لها الخبر فهربت
    Boynuzumu kaybettim, sonra koşarken bir kamyonun kaputuna bağlandım. Open Subtitles لقد فقدت أحد قرونى فهربت لأجد نفسى مقيد فى سياره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more