"فهمتك" - Translation from Arabic to Turkish

• Anladım
• anlıyorum
• Anlaşıldı
• Tamamdır
• Anladın mı
• duydum
• anladığımı
• Anladık
• Çaktım
• Kaptım

Evet Anladım. Gelir elde etmek istiyorsun. Herkes bunu istiyor.
نعم، أنا فهمتك أنت تريد الربح هذا ما يريده الجميع

- Seni Anladım, manyak herif.
لقد فهمتك جيدا أيها المجنون لن تفلت بهذه الفعلة

Anladım baba. Kan bağı gibisi yok.
أنا فهمتك ياأبي الأقارب يعتمد عليهم غالباً

Pekala anlıyorum bayan Hanım hanımcık. Ama seni de düşünüyorum.
حسناً لقد فهمتك يا انستى . ولكننى اتحدث عنكى أيضاً

Sanırım bir kartal olduğunuzda, sizi daha iyi anlıyorum.
لقد ظننت اننى قد فهمتك أكثر حين كنت نسراً صارخاً

Beş yıl, hiç hasta olduğun gün yok. Anladım. Zam istiyorsun.
خمس سنوات بلا اجازات مرضية فهمتك , تريد علاوة

Hayır , hayır , Anladım. İşyerinde Lisa Taylor olmak zorundasın.
لا، لا فهمتك مثلا انت فى العمل يجب ان تكونين ليزا تايلور

Anladım. Yani cinsel rahatlama onun uyurgezerliğini ortadan kaldırdı.
فهمتك,إذاً,الإطلاق الجنسي عالج مرضه المشي اثناء النوم؟

Dur, dur. Anladım. Dizinin başarılı olduğunu duydun.
أوه, إنتظري, إنتظري, فهمتك, سمعتِ أن العرض سينجح

Oh, Anladım. Şu seks yapmama olayıyla ilgili, değil mi?
فهمتك ، هذا بسبب موضوع عدم ممارسة الجنس ذاك أليس كذلك ؟

Başımın arkasındaki gözler, ha patron? Seni Anladım.
عيون في مؤخرة رأسي ، أيها الرئيس لقد فهمتك الآن ، أيها الرئيس

Hayır, bayılmam. Anladım. Ne demek istediğini Anladım.
لا، لن أفعل، لقد فهمتك أعلم ما الذي تقصده

Anladım, Dave. Klasik bir büyük resim kararı.
فهمتك ياديف، يبدو كأنه قرار يختص الصوره الكبيره

Çük kafalı, ben Anladım. Süzme bir Richard'sın sen.
صاحب الرأس الأحمق , لقد فهمتك لا أنت حقا ريتشارد

iyi deneme Anladım , adil oynamayacaksın ama biliyor musun ben de adil olmayacağım
جيدة. فهمتك, أنت لا تلعبين بعدل. ولكن خمني شيئا؟

Kabullenmek zor olsa da, şimdi seni her zamankinden iyi anlıyorum.
بالرغم من أنّه يؤلمني أن أعترف به فهمتك أكثر من أي وقت مضى

anlıyorum. O gangsterler hakkında endişeleniyorsun, değil mi?
لقد فهمتك, أنت خائف من رجال العصابة, أليس كذلك؟

- Basit bir şey olmasını istemiş. - anlıyorum ve sonra buraya gelmiş.
يبدو أنه أراد شيئا بسيطا فهمتك ، لذا جاء ليتزوج من هنا

Anlaşıldı, pekala pisuarda karşılaştığımızda konuyu açarım.
فهمتك حسنا سأقول له في المرة القادمة عندما نكون في المبولة في الحمام

Tamamdır. Shawn'ı görür görmez annesini aramasını söylerim.
لقد فهمتك ، سأخبر شون أن يتصل بوالدته حينما يتصل بى

- Anladın mı beni?
-مفهوم؟ -أجل، فهمتك

Seni duydum.
أنا فهمتك دلوقتي , أنت تستخدم لكنة مزيفة لتشعر الأغنياء بأهميتك

Doğrusu Jack, niyetini anladığımı sanmıştım ama tahmini güç biri olduğun ortaya çıktı.
علي أن أعترف يا جاك كنت أحسب إنني قد فهمتك لكني الآن أجدك رجلاً لا يمكن توقع قرارته

Anladık. Queens harika. Biz beş para etmeyiz.
فهمتك ، "كوينز" رائعه و نحن جبناء ، أنا لا نبالي

- Biri benim, diğeri Jan için. - Çaktım.
واحدة لي , وأخرى لـ جان - فهمتك -

Kaptım, çok güzel.
فهمتك, هذا جميل