"فهمها" - Translation from Arabic to Turkish

    • idrak
        
    • anlayamayacağın
        
    • anlamıyorum
        
    • anlayamayacağı
        
    • anlamış
        
    • anlaşılır
        
    • anlayabileceği
        
    • anlayamayacağım
        
    • anlaşılmış
        
    • anlamadığım
        
    • anlayamıyorum
        
    • Anlaması
        
    • Akıl sır
        
    • anlamakta
        
    • Anlaşılması
        
    Bu odadaki herkes idrak edemediği akılcı çözümlerle örtbas edemediği olaylara şahitlik etti. Open Subtitles لا يستطيع فهمها ناهيك عن شرحها بأسلوب عقلاني
    Asla anlayamayacağın şeyleri sana anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني إخبارك بأشياء لن تستطيع فهمها أبدا
    Ondan hoşlanmıyor falan değilim. Sadece onu anlamıyorum. Open Subtitles أنظر ليس بخصوص إنها لا تروق لى لا أستطيع فهمها
    Hiçbirimizin anlayamayacağı olağanüstü güçler var. Open Subtitles هناك أشياء قوية خارجه لا أحد منا يستطيع فهمها
    O zaman şükürler olsun ki Hülya Avşar kesinlikle anlamış. Open Subtitles شكرا لله ، نبات الآس العطري الخصيب فهمها كليا
    temel teknolojileri kendi çıkarına kullanır, ama şu resimle daha iyi anlaşılır. TED إنها تستخدم بعض أساسيات التكنولوجيا، ولكن من الأفضل فهمها كما يلي؛
    Ama bir saniyeliğine, gözlerim bembeyaz parladı ve o şeyi tuttum, böylece karşılıksız iyilikçiyle anlayabileceği bir dilden konuşabilecektim. TED ولكن وللحظه، توهجت عيناي غضباً، وقمت بإمساك هذا الشيء، اذ أستطيع التحدث مع عديم المنفعة هذا بلغة قد يستطيع فهمها.
    İnsanlar arasında, kayıt edemeyeceğim hiçbir an yok ve anlayamayacağım da hiçbir yöntem yok. Open Subtitles ليست هناك أي لحظة في حياة البشر أعجز عن تسجيلها و ليس هناك وسيلة أعجز عن فهمها
    Aptal insanlar tarafında zulüm edilen zayıf yanlış anlaşılmış yaratıklar hakkında. Open Subtitles التى تحكى عن المخلوقات المسكينة التى يساء فهمها ويضطهدها ضيقى الأفق
    Kendimin bile anlamadığım yönlerini, babam yabancılara asla anlatamaz. Open Subtitles أجزاء منها لا أستطيع فهمها أنا بنفسى أشياء لا يستطيع أبى شرحها لشخص غريب
    Borden anında anlamış. Fakat ben anlayamıyorum. Open Subtitles بوردن فهمها على الفور لكني لم استطع فهمها
    Bu odadaki herkes idrak edemediği akılcı çözümlerle örtbas edemediği olaylara şahitlik etti. Open Subtitles كل شخص بهذه الحجرة شاهد أحداث لا يستطيع فهمها ناهيك عن شرحها بأسلوب عقلاني
    Eğer canlı biriyle ya da herhangi biriyle konuşmaya çalışırsan sen ve ailen, idrak edemeyeceğin şekilde acı çekersiniz. Open Subtitles لو حاولتِ الاتصال بها، أَو أيّ شخص آخر، أنتِ وعائلتكِ ستعانين بطُرّق لا يمكنكِ فهمها.
    Çok güzel, senin asla anlayamayacağın şeylerdi. Open Subtitles كان بيننا أشياء جميلة أشياء لن يمكنك فهمها
    anlayamayacağın dilden küfürlü konuşmalar ediyorlardı. Open Subtitles يلعنون ويضربون بالقسم بلهجات لا أستطيع فهمها
    Söylediklerini yarısını kafam almıyor diğer yarısını da hiç ama hiç anlamıyorum. Open Subtitles فنصف الأمور التي يقولها تستعصي على فهمي أمّا النصف الآخر فيستحيل عليّ فهمها
    Dünyayı kimsenin anlayamayacağı bir şekilde görmeni sağlarlar. Open Subtitles بعيدةً للنظر لهذا العالم ولا أحد حتى يستطيع فهمها.
    Ciddi şekilde yanlış anlaşılır örümcekler. Open Subtitles إنـّها حقـّاً مخلوقات يـُساء فهمها ، تلك العناكب.
    Çünkü bu çok basit ve herkesin anlayabileceği kadar açık bir konu. Open Subtitles إنها قضية بسيطة وواضحة يمكن لأي أحد فهمها.
    Senin dünyandan asla anlayamayacağım şeyler var. Open Subtitles هناك أشياء لن يمكنني فهمها أبداً في عالمك
    Veya yanlış anlaşılmış dahi fikri, dünyanın onun fikirlerine uymamasından yılmıştır. TED أو أن هذه فكرة عبقرية يساء فهمها ، أحس أو أحست بالإحباط من أن العالم لا يتناسب مع أفكاره أو أفكارها
    Çevremdekileri daha önce hiç görmediğim ya da anlamadığım şekilde görüp anlıyorum. Open Subtitles أرى أشياء، و أفهم أشياء لم يكن بإستطاعتي فهمها من قبل
    Ne kadar uğraşsam da, bir türlü anlayamıyorum. Open Subtitles ولكن مهما حاولت، لا أستطيع فهمها
    Bu dünyada Anlaması imkansız şeyler vardır zor, acı şeyler ama hepsinin bir nedeni olduğuna inanıyorum Open Subtitles هناك اشيأ فى هذا العالم من المستحل فهمها الاصعب , الاشيا المؤلمه أؤمن انها تحدث لسبب ما
    Bence denklem gibi bir şey, ama emin değilim. Akıl sır erdiremiyorum doğrusu. Open Subtitles أعتقد أنهم معادلات ولكني لست متأكدة فلا يمكنني فهمها قط
    Kay, planını bir kez daha anlat çünkü anlamakta zorlanıyorum. Open Subtitles .راجع معى خطتك مرةً أخرى. فأنا أجد صعوبه فى فهمها
    Bu da Anlaşılması güç ve karışık söz öbeklerinden kaçınmak, uygunsuz telaffuzdan kaçınmak için değişiklik yapmak ve konuşmayı hızlandırmak için sesleri çıkarmak demektir. TED قد يعني هذا تجنب الفقرات المركبة التي يصعب فهمها وعمل التغييرات لتجنب النطق الغريب أو حذف أصوات لجعل المحادثة أسرع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more