"فهي تعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyor
        
    • bilir
        
    O benim için ne anlama geldiğini biliyor. Bu çok acımasız olduğunu. Open Subtitles لا ، فهي تعرف اهمية هذا بالنسبة لي ، هذا قاسي جدا
    Binlerce kilometre uzakta olsa da, Onu ne kadar çok sevdiğinizi biliyor. Open Subtitles حتى على الرغم من أنها تبعد ألآف الأميال فهي تعرف مدى حبك لها
    Sesinin iyi olduğu bir gerçek. Daha da kusursuz hale getirmesi gerektiğini kendisi de biliyor. Open Subtitles مع ذلك فهي تعرف أنها يجب أن تتمنى البراعة
    Ölüsünden ziyade evcilleştirilmiş bir kurdun daha çok işine yarayacağını bilir. Open Subtitles فهي تعرف أن ذئب مروّض أنفع لها من ذئب ميت
    Bunu en iyi Birgitte Nyborg bilir, ona sorun. Open Subtitles اسأل نيبورغ فهي تعرف الاجابة لهذا السؤال
    Onu kurtar... Kızım seni L'Americain'a yönlendirebilir. L'Americain'ı biliyor. Open Subtitles أنقذها، يمكنها أن تقودك الى الامريكي، فهي تعرف الأمريكي.
    Bana mesaj attı. Başkalarını ezdiğinde tahrik olduğumu biliyor. Open Subtitles لقد أرسلت لي رسالة فهي تعرف أنّها تثيرني عندما تحطّم الناس.
    Yapamayız. Her şeyimi biliyor. Open Subtitles لا نستطيع فعل ذلك، فهي تعرف كلّ شيء عنّي
    Yapamayız. Her şeyimi biliyor. Open Subtitles لا نستطيع فعل ذلك، فهي تعرف كلّ شيء عنّي
    Bu hiç mantıklı değil. Cinayet hakkında sadece katilin bilebileceği detaylar biliyor. Open Subtitles هذا الأمر غير منطقيّ البتة، فهي تعرف تفاصيل عن جريمتنا لا يُمكن إلاّ للقاتل أن يعرفها.
    Piémontai ailesinden, kadın Baptistine, tüm bitkileri biliyor. Open Subtitles زوجته عرافة فهي تعرف عن كل شيء
    Patronunun bana ihtiyacı varsa, nerede olduğumu biliyor. Open Subtitles لو إحتاجت رئيستك لي، فهي تعرف أين أنا
    Taralynn'ı canlı olarak alamazsak, kutuyu vermeyeceğimizi biliyor. Open Subtitles فهي تعرف انها لن تحصل علي .الصندوق لو اننا لم نسترجع "تارالين" حيه
    Tuvalete gidiyor. Berbat olduğumuzu biliyor. Open Subtitles طالما غادرت فهي تعرف أننا سيئين
    Christy adresi biliyor. Open Subtitles أتعلم ماذا , لم لا ترسل النقود مع " كريستي" فهي تعرف عنواني
    Eğer beni geri istiyorsa, nerede bulacağını biliyor. Open Subtitles ان ارادت ان ترجعني فهي تعرف مكان تواجدي
    Onunla savaşamazsın. O her şeyi biliyor. Open Subtitles لا يمكنني محاربتها, فهي تعرف كلّ شيء
    Onunla başa çıkamazsın. Her şeyi biliyor. Open Subtitles لا يمكنكِ محاربها, فهي تعرف كلّ شيء
    Aksine o, kişisel, iş, iyi ve kötü gibi hayatımın her yönünü bilir. Open Subtitles أنا فعلياً لا أعلم شيئاً عن سكرتارتي التي هنا على العكس فهي تعرف كافة جوانب حياتي الأمور الشخصية و الأعمال والخير والشر و القبيح
    Ah, bu harika olurdu. Ellen konuşmak için harika biri. Tüm sırlarımı bilir. Open Subtitles لا بأس بهذا، (إلين) شخصيّة رائعة للتحدّث معها، فهي تعرف كلّ أسراري!
    Bu adam Theo'ysa, karısı ne olduğunu bilir. Open Subtitles لو كان هذا "ثيو"، فهي تعرف ما هو.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more