| Uçağımı kaçırdım ve havaalanının otelinde kalmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد فوتت طائرتي كنت ملزمة بأن أبقى في فندق المطار |
| Bütün yolcularımız, lütfen girişlere... - Jane. - Zaten uçağımı bir kere kaçırdım. | Open Subtitles | ــ أنا بالفعل فوتت طائرتي مرة ــ أعلم ذلك ، أصغي إلي |
| ABD'de bir iyi niyet gezisinde olan İran şahı ve eşinin sete yaptığı ziyareti de kaçırdı. | Open Subtitles | حتى أنها فوتت على نفسها زيارة شاه إيران و زوجته لموقع التصوير حيث كانا في الولايات المتحدة في زيارة ودية |
| Bu sabah bir sınavını kaçırdı dün doğum günümdü ama hiç aramadı. | Open Subtitles | هي فوتت الاختبار هذا الصباح وامس كان عيد ميلادي وهي ابداً لم تتصل |
| Bir maç kaçırdın! | Open Subtitles | هذه اللعبة راحت عليك أنت فوتت اللعبة الأعظم |
| Onu kıl payı kaçırmış olmalı. Eminim şu an Catco'dadır. | Open Subtitles | من المحتمل أنها فوتت الأمر "ربما هي بوكالة "كاتكو |
| Raleigh'da olmam gerekiyordu. Uçağımı kaçırdığım için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان من المفروض أن أكون في راليف بفضلك فوتت رحلتي |
| Çünkü Cooper bunları çok sever, ve ben de dün onun oyununu kaçırdım. | Open Subtitles | لأنها المفضلة لـ كوبر ، وأنا قد فوتت مسرحيته الليلة الماضية |
| Dokuz yaşındayken, bacağımı kırdım ve Cadılar Bayramını kaçırdım. | Open Subtitles | عندما كنت فى التاسعة , كسرت ساقي و فوتت الهالويين |
| Sana söyledim. Otobüsü kaçırdım. Biliyorum. | Open Subtitles | اخبرتك اننى فوتت الاتوبيس اعلم كان عليك اخذ تاكسى |
| Bütün yılı kaçırdım ve geri döndüğümde farklıydın. | Open Subtitles | لقد فوتت سنة كاملة و حين عدت أصبحت أنت مختلفة |
| Sanırım iyi geceler öpücüğünü kaçırdım. | Open Subtitles | أظن أنني فوتت فرصتي في الحصول على قبلة المساء |
| Senin çok doğum gününü kaçırdım, | Open Subtitles | لقد فوتت الكثير من اعياد ميلادك |
| Çünkü elemelere gelemedi ve belki de hayatının fırsatını tehlikedeki bir adamı kurtarmakla kaçırdı. | Open Subtitles | هذا لأنها فوتت فرصة التجربة وربما فوتت فرصت عمرها فقط لتنقذ شخصاً كان في حالة خطرة |
| Allahtan bu akşamki olayları kaçırdı yoksa dilinden kurtulamazdık. | Open Subtitles | حمداً لله أنها فوتت الدراما الليلة أو لم نكن سنسمع نهايةً لهُ |
| Ama kendi adına gönderilmiş 50 bin dolarlık çeki az farkla kaçırdı. | Open Subtitles | لكنها بالكاد فوتت شيك الـ 50.000 دولار المكتوب عليه أسمها |
| Büyük bir maçı kaçırdın. Onları fena hakladık. Görüşürüz. | Open Subtitles | لقد فوتت لعبة رائعة نلنا منهم , أراك قريباً |
| Cinsel taciz toplantısını bu yıl da kaçırdın sanırım. | Open Subtitles | دعني أخمن, فوتت اجتماع التحرش الجنسي مرة أخرى هذا العام |
| Sen de sos gecesini kaçırdın. | Open Subtitles | لا، لقد فوتت ليلة الحساء أنت أيضا |
| Ağı mı kaçırmış? | Open Subtitles | لقد فوتت الشبكة؟ |
| Maçı kaçırdığım için üzgünüm, çocuklar... | Open Subtitles | آسفة لقد فوتت المباراة, ياشباب |
| Adet görmediği için pencereden atlamış. Tanrı onu bağışlayacaktır. | Open Subtitles | لقد قفزت من النافذة لمجرد أنها فوتت موعد دورتها الشهرية |
| Atladığım bir şey mi var burada? | Open Subtitles | هل فوتت شيئاً ؟ |