"فوجدنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulduk
        
    • gördük
        
    Bu yüzden Wikipedia'da biraz daha arama yaptık ve bu haritayı bulduk. TED وهكذا استمرينا وبحثنا في ويكيبيديا، فوجدنا هذه الخريطة.
    O nedenle adımımızı atar atmaz kendimizi dışarıda bulduk. Open Subtitles لذلك خطونا خطوة واحدة فوجدنا أنفسنا خارج المخبأ
    DNA'yı tarattık ve bir eşleşme bulduk. Open Subtitles بحثنا عن الحمض النووي في القاعدة فوجدنا تطابق
    Sonuç olarak devlet yatırım sistemi ile ilgili bir araştırma yaptık ve aynı yerde üç bakanlığın üç projesi olduğunu bulduk, diğer projelerin varlığından haberleri yoktu. TED لذلك، ما قمنا به كان دراسة استقصائية حول نظام الاستثمار العمومي، فوجدنا أنه هناك ثلاث وزارت لها ثلاثة مشاريع حول نفس المكان تحديدًا، وأنّ كل واحدة منها غير مدركة لوجود المشاريع الأخرى،
    Bu sebeple cinsel istismara uğraşmış kadınlar üzerinde çalıştık ve yaklaşık yarısını uyaran karşısında oksitosin salgılamadığını gördük. TED فقد درسنا النساء اللآتي تعرضنا لتعنيف جنسي فوجدنا أن نصفهن لا يفرزن الأوكسيتوسين عندما يتحفزون جنسياً
    Biz de Portekiz'de devasa bir taş ocağında bu minik oluğu bulduk, bu güzel taşla birlikte ve sahibi bunu, doğru projeyi bekleyerek, yedi nesilden beri bekletiyordu, eğer buna inanabilirseniz. TED فوجدنا هذا العرق الضئيل في منجم ضخم بالبرتغال مع هذا الحجر الجميل، الذي احتفظ به صاحبه طيلة سبعة أجيال من عائلته في انتظار المشروع المثالي، إن استطعت تصديق هذا.
    Sığınağa da gitmiyor" deyince hızlıca yukarı çıktık ve bu yaşlı kaçığı, yatağının etrafına dizili yaklaşık 20 tane boş alkol şisesiyle uyuyor bulduk. Open Subtitles ثم صعدنا إلى أعلى فوجدنا فى أحدى الغرف عجوزاً نائماً و قد علا شخيره و كان هناك حوالى عشرون زجاجة خمر فارغه متراصه حول سريره
    "Kabusa dönen yerden dönerken, orayı tekrar bulduk." Open Subtitles عدنا إلى أرض الكوابيس" "فوجدنا مكان شاغر مجدداً
    Ormandaydık, parti yapıyorduk bir ahır bulduk. Open Subtitles لقد كنا نتجول بالغابة كما تعلم... لإيجاد مكان الحفلة فوجدنا تلك الحظيرة
    Ardından başlayan Rus savaşıyla beş milyon kadarını daha Rusya'da bulduk. Open Subtitles (ثم جاءت بعد ذلك الحملة على (روسيا (فوجدنا 5 ملايين يهودى أخرين فى (روسيا
    David onca zaman sonra döndüğünde nedenini öğrenmek istedim. Dairesini arattım ve bunu bilgisayarında bulduk. Open Subtitles (ديفيد) أتى بعد كلّ هذه المدّة، أردت أعرف السبب، فتشتُ شقّتهُ، فوجدنا هذا بحاسوبهِ.
    Biz, bir evi bulduk, anne.. Open Subtitles لقد وجناك امي. فوجدنا المنزل؟
    (Alkışlar) LP: Bu video hakkında ilginç olan şey biz videoyu haberlerde gördük ve bu beyefendiyi bulduk ardından da kısa klibi çektik. TED (تصفيق) ل.ب: الأمر المدهش بشأن هذا الشريط، هو أننا في الواقع كنا قد قرأنا عنه في الجريدة، فوجدنا هذا السيد، وصورنا معه هذا الشريط المختصر.
    Ve bütün bu süreç zarfında Virginia'daki bu küçük üretici firmayı bulduk, Vücut dili bir göstergedir, eğer üretim yerinin sahibiyse bunu onun hareketlerinden anlarsın- (Kahkahalar) Orada ne olup bittiğini görmen gerekir. (Kahkahalar) Ama G.S Endüstrileri harikaydı. TED فوجدنا من خلال هذه العملية ، وجدنا هذا المصنع الصغير الرائع في ولاية فيرجينيا، وإذا كانت لغة جسده تعطي أية إشارة، هذا هو مالك المصنع --( ضحك)-- عن كيفية العمل المباشر بين المصنِع و المصمم، عليكم أن تروا ما يحصل هنا. ( ضحك) لكن بي جي للصناعات رائعة جدا.
    Sonra Zürih'teki meslekdaşlarımla beraber, 200 erkeğe oksitosin ya da onun plasebosunu verdik, aynı para deneyini uyguladık, ve gördük ki, oksitosin yalnızca daha fazla güven ortaya çıkarmıyor, aynı zamanda tüm parasını bir yabancıya gönderen kişi sayısını iki katına çıkarıyor -- hepsi ruh halini ve bilgi yetisini değiştirmeden oluyordu. TED ومع زملاء لي في زيورخ، حقنا مئتين شخص بالأوكسيتوسين ودواء وهمي آخر لا تأثير له لغرض المقارنة، وقمنا بذات الإختبار بواسطة المال فوجدنا أن هؤلاء الذين أخذوا جرعة الأوكسيتوسين لم يظهروا مستويات ثقة أعلى فقط، بل إستطعنا أن نضاعف عدد الأشخاص الذين سبق وأرسلوا أموالهم إلى شخص غريب -- بدون أي تغيير في المزاج أو الإدراك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more