Ve siz beni köprüden attığınızda partiden haberiniz vardı ve benim gelmemi sağladınız. | Open Subtitles | وعندما دفعتماني من فوق الجسر كنتن تعلمن بشأن الحفلة وتتأكدان من وصولي لها |
Eğer ucuza bir şey yapmak isterseniz köprüden geçitlerin üstüne çıkabilir, sergileri izleyip mest olabilir, geri dönüp girişe beş dolar ödeyebilirdiniz. | TED | اذا كنت بخيلا تستطيع المشي فوق الجسر الى السطح، واخذ نظره على المعارض و ستغرى، بالعودة ودفع 5 دولارات رسم الدخول. |
Aklını başına getirmezsem arabasını bir köprüden falan uçuracak. | Open Subtitles | إنه ثمل سيقفز بسيارته من فوق الجسر ما لم أقوم بتوعيته |
Sonra Raunak, onu aniden köprüden aşağı attı. | Open Subtitles | وقبل أن أستطيع التدخل،راوناك رماه من فوق الجسر |
farkettim ki, resimdeki Köprüde birçok insan var ve köprü boyunca insanların yürüdüğünü zorlukla görebiliyorum. | TED | و لاحظت فوق الجسر هناك أشخاص كثيرين بالكاد تستطيع أن تراهم يمشون عبر الجسر |
- Su köprüyü aştı. | Open Subtitles | المياة فوق الجسر |
O, arabayı bir köprüden aşağı sürerek ben arabadayken intihar etmeye kalkıştı. | Open Subtitles | ركبت السيارة وانطلقت بها فوق الجسر وارادت قتلنا معا في السيارة |
Ve sonunda, bir köprüden atlayarak kendini öldürüyor. | Open Subtitles | في النهايةِ , الولد يَقْتلُ نفسه بالقَفْز من فوق الجسر. |
Kendini dört kez sırtından bıçakladı ve köprüden atladı. | Open Subtitles | طعن نفسه اربع مرات في ظهره وقفز من فوق الجسر |
Lana'yı köprüden ittikten sonra Lionel onu yakalamış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن ليونيل قد إعتقلها السنة الماضية بعد ان دفعت بـ لانا من فوق الجسر |
- Bir şeyler biliyor olmalısın. Kasabanın dışında bir köprüden geçtik ama peşlerinden gitmemeliyiz. | Open Subtitles | لقد ذهبنا من فوق الجسر خارج البلدة ، لكن علينا ألا نتبعهم |
Birinin köprüden nehre bir şey attığını görmüş. | Open Subtitles | بأنه رأى شخصاً رمى شيء إلى النهر من فوق الجسر |
Tren köprüden geçerken sandık buza çarpmış. | Open Subtitles | الصندوق الذي على الجليد، عند ممر القطار فوق الجسر |
Böylece ne zaman köprüden geçsem seni görebileceğim. Gözlerini kapat. İyi, kapa gözlerini. | Open Subtitles | و هكذا سأراكِ كلما عبرت فوق الجسر إغلقي عيناكِ إغلقي عيناكِ |
Ama sen yaptın. Onu köprüden ittin. | Open Subtitles | لكن انت من فع ل ذلك لقد دفعتها من فوق الجسر |
Az önce adamın cesedini köprüden attım, çünkü aranızdan biri olayı berbat etti! | Open Subtitles | فقط رميتُ جثتهُ من فوق الجسر لأن احدهم اخفق |
At arabasında köprüden aşağıya düşmek sayılır mı? | Open Subtitles | هل يمكن اعتبار الوقوع من على عربة يجرها حصان من فوق الجسر أنه طيران؟ |
Kendisinin köprüden bir hindiyi arabanın altına atmışlığı var. | Open Subtitles | لقد قضى فتره من الزمن السجن لرميه ديك رومي من فوق الجسر إلى السياره |
Bir ters bir düz örülen köprüden tekrar geçtik ve kendimizi Jurassic Park setine benzeyen bir yerin yağışlı sezonunun ortasında bulduk. | Open Subtitles | عدنا ادراجنا من فوق الجسر المعلق ووجدنا انفسنا في موسم مطير او كما يظهر لنا اننا في العصر الجوراسي للديناصورات |
Sonra tekrar sağa döndüğünde köprü karşımıza çıkacak. | Open Subtitles | ، ثم أخذنا يميناً آخر ثم سرنا فوق الجسر أنت بارع |
"Su köprüyü aştı." | Open Subtitles | المياة فوق الجسر |
Karşıdan gelirken öbür şeride geçmiş babam direksiyonu kırınca Canyon Creek köprüsünden uçmuşlar. | Open Subtitles | وخرجت سيارته عن الخط الابيض. انحرف والدى وانقلب من فوق الجسر. |