"فى الصف" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıraya
        
    • sınıfta
        
    • sırada
        
    • sınıftayken
        
    • sınıftaki
        
    • sınıf
        
    • Sırayı
        
    • sıradaki
        
    • Ön
        
    • sınıftan
        
    Bak, dostum, örnek topluyoruz ve enkazı inceliyoruz... yani bir numara al, sıraya gir ve yarın raporu sana yollayalım. Open Subtitles انظر يا صديقى نحن نجمع العينات ونحلّل الحطام لذا فلتحصل على رقم وانتظر فى الصف ونحن سيكون عندنا التقرير غدا
    Burada duş almak istiyorsan sıraya gireceksin. Open Subtitles تريدين استخدام الحمام , اذا ستقفين فى الصف
    Hiç, sınıfta elden ele not iletir misiniz? Open Subtitles ألم تكتبى أبداً ملاحظات فى الصف يا باربرة؟
    Üçüncü sırada oturan yaşlı bayanın seçtiği kartı kolayca tahmin etmek için Open Subtitles لتتيح لأمرأة عجوز فى الصف الثالث أن تخمن ..
    Bundan daha kötüsü sanırım sadece sekizinci sınıftayken bütün okulun önünde "Copacabana" şarkısını söylediğimde olmuştu. Open Subtitles اعتقد ان الشيىء الوحيد الاسوا حينما كنت فى الصف الثامن حينما غنيت كوبا كبانا للمدرسه كلها
    Şu anda karşımızda altıncı sınıftaki hallerimiz olsaydı sırf bunu düşündüğümüz için kıçımıza tekmeyi basar saçımıza sakız yapıştırırlardı. Open Subtitles أراهن بأننا لو عدنا بالزمن كل منا فى الصف السادس لركلوا مؤخراتنا ورموا فقاعات اللبان على شعرنا لمجرد التفكير فى هذا
    Bir kaç sınıf arkadaşım ayrılıyor. Gitmelerine çok üzülüyorum. Open Subtitles سوف ترحل بعض رفيقاتى فى الصف أكره أن ترحلن
    Sırayı bozmayın çocuklar. Fazla ileri çıkmayın! Open Subtitles أبقوا فى الصف ، فتيان لاتسرعللأمام.
    Ön sıradaki beyaz takım giyen adam silah taşıyor. Open Subtitles الرجل الجالس فى الصف الأمامى صاحب البذلة البيضاء يحمل مسدسا
    Seni en Ön sıraya aldırmaya çalışacağım. Bu hoşuna gider mi ? Open Subtitles سوف أذهب لأجد شخصا يضعك فى الصف الأمامى ألن يكون هذا أفضل ؟
    O benim hasmım. Bir numara olmaksa niyetin, sıraya gir. Open Subtitles هذا خصمي، لو أردت أن تصبح رقم واحد فلتقف فى الصف.
    Sanırım annem şu adamın arkasında sıraya girmeli. Open Subtitles أظن أنها يجب أن تقف فى الصف وراء هذا الرجل
    Acı gerçek şu ki, kenar mahalle çocuklarının büyük bölümü ilk uyuşturucu deneyimlerini daha 5. sınıfta yaşıyor. Open Subtitles الحقيقه المؤلمه هى أنه نسبه كبيره من أطفال المدينه يقوم بالتجربه الأولى للمخدر فى الصف الخامس
    Tatlım, seni ilkokul üçüncü sınıfta öğrencim olduğundan beri görmedim! Open Subtitles عزيزتى لم أرك منذ ان كنتى فى الصف الثالث
    İlkokul ikinci sınıfta onunla niçin konuşmaya başladım bilmem. Open Subtitles لا أعلم لماذا بدأت حتى الكلام معها فى الصف الثانى
    sırada beklemelisiniz Bay Lewis. Sorun çıkarıyorsunuz. Open Subtitles يجب أن تنتظر فى الصف سيد لويس لم تكن متعاوناً على الإطلاق
    Tabii ki... 23. sırada, 10675. mezar. Open Subtitles بالطبع أنه فى فى الصف رقم 23 فى التابوت رقم 10675
    Beşinci sınıftayken Walter Cronkite'a aşık oldum. Open Subtitles وعندما كنت فى الصف الخامس فلقد اصطدمت بـ والتر كرونكيت
    Bunun için üçüncü sınıftayken, beşinci sınıfa giden bir çocuğu göğüs kıllarımla dalga geçiyor diye dövmüştüm. Open Subtitles لقد عرفت هذا فى الصف الثالث عندما ضربت الفتى الذى فى الصف الخامس لأنة كان يسخر من شعر صدرى
    Eğer salaksam, nasıl üçüncü sınıftaki en akıllı çocuk olabiliyorum? Open Subtitles لو أنا فعلا معتوه، كيف يمكن أن أكون الطفل الأذكى فى الصف الثالث؟ ؟
    Yaklaştınız. 8. sınıftaki futbol takımımızın bütün defans oyuncuları. Open Subtitles . أنتهى . خط الدفاع لفريق كرة القدم فى الصف الثامن
    Bildiğiniz gibi, Bart ve diğer çocukların 8.sınıf öğretmenliğini yapıyordum. O gün... Open Subtitles نعم، لدي بارت والصبية الاخرين فى الصف الثامن، وفي ذاك اليوم..
    Sırayı bozmayın. Open Subtitles أبقى فى الصف هناك
    Ön sıradaki küçük, sevimli kız... Open Subtitles انت ايها البنت الجميلة الصغيرة فى الصف الامامى
    Ön sıranın ortası ve yiyemediğim bütün kızlar senin. Open Subtitles فى الصف الامامى , الكرسى فى المنتصف , مع كل الفتيات لا يمكننى ان اكل حق صديقى
    Dinle, 8. sınıftan beri bu işin içindeyim. Endişelenme. Open Subtitles أنظر ، اننى أفعل ذلك منذ أن كنت فى الصف الثامن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more