Howard, sana itiraf etmeliyim ki, mahkemede ifade vermeyi ben de sabırsızlıkla beklemiyorum. | Open Subtitles | هوارد, يجب ان اعترف لك... اننى اننى لا اتطلع الى الشهادة فى المحكمة |
mahkemede hiç şansım olmaz. | Open Subtitles | لا اريد ان تفلت الفرصة من يدى فى المحكمة |
Bu mahkemede söylediklerinizle ilgisi olmayan bir neden var diyorum. | Open Subtitles | سبب, لاعلاقة له مطلقا بالقصة البلهاء التى ذكرتها هنا فى المحكمة |
Sir Wilfrid ise bir avukattır. Sadece bir avukat davanızı mahkemede savunabilir. | Open Subtitles | المحامى فى المحكمة العليا فقط يمكنه أن يترافع فى المحكمة |
- Nasıl yani? Mahkemeye bir sürü insanı çıkarıp yargıca içlerinden birini mi seçtirirsiniz? | Open Subtitles | هل ستضعنا فى المحكمة وتطلب من القاضى ان يختار احدانا |
Siz daha önce de Mahkeme salonlarında aşırı duygusal bir atmosfer oluşturmuştunuz. | Open Subtitles | التى تكون انت مسئولا عن هذا الجو المشحون فى المحكمة |
Bugün seni mahkemede izledim. | Open Subtitles | إننى لم أصدق ذلك ، لقد رأيتك فى المحكمة اليوم |
Eğer bunu kabul edersem, mahkemede yerini bildiğimi ispatlarlar. | Open Subtitles | اذا قبلت هذا , فسيمكنهم أن يثبتوا فى المحكمة أننى أعرف مكانة |
Ben sabahı mahkemede geçiririm, o da bir hafta kodeste kalır. | Open Subtitles | أنتهى بقضاء الصباح فى المحكمة وهو يحبس أسبوع فى السجن. |
mahkemede değiliz avukat bey, orada itiraz edersiniz. | Open Subtitles | وفّر اعتراضاتك أيها المحامى لسنا فى المحكمة |
Doktorlarım uzlaşma istemediler. mahkemede bitmesini istiyorlar. | Open Subtitles | أطبائى لم يريدوا التسوية فلقد أرادوا تسوية الأمر فى المحكمة |
Buraya geldin çünkü mahkemede bir şey elde edemedin, ne de muhasebeciyi! | Open Subtitles | اتيت إلى هنا لأنلا إثبات لديك فى المحكمة , لا كاتب حسابات , لا شىء |
Tabii ki, mezun olduktan sonra yüksek mahkemede yargıç olmaya hazırlanacak, evlenecek ve bir aile kuracak. | Open Subtitles | و بالتاكيد بعد التخرج سيحضر ليصبح قاضى فى المحكمة العليا و عنده وقت للزواج و الاطفال وكل هذه الامور |
Söyleyeceğiniz herşey delil olarak mahkemede aleyhinize kullanılabilir. | Open Subtitles | اذا تخليت عن هذا الحق أى شىء تقوله سيستخدم ضدك فى المحكمة |
Söyleyeceğiniz herşey delil olarak mahkemede aleyhinize kullanılabilir. | Open Subtitles | لك الحق أن تبقى صامتا أى شئ ستقوله الأن سيأخذ ضدك فى المحكمة |
Federal mahkemede bu işi durdurabilecek bir hakim var. | Open Subtitles | لدينا قاض فى المحكمة الفيدرالية يمكنه ايقاف الامر |
İhanetle yargılanacaksın. Kendini mahkemede savun. | Open Subtitles | ستحاكم بتهمة الخيانة وفقا لقوانيننا دافع عن نفسك فى المحكمة |
Nasıl olur da, zamanlaman mahkemede mükemmel, gerçek hayatta ise bu kadar kötü olabilir? | Open Subtitles | كيفَ يكون توقيتك رائعا فى المحكمة, وسىء جدا فى الحياة العادية |
Hayır, eğer haberleri olmazsa mahkemede daha iyi oynarım. | Open Subtitles | لا, ذلك سيؤثر جدآ على أدائهم فى المحكمة لو لم يعرفوا |
Otto Keller Mahkemeye verdiği ifadede, sizi izlediğini... ..ve sıkıntılı halde diz çökerken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | اوتو كيلير قام بالشهادة فى المحكمة بأنه قام بأتباعك الى الكنيسة ووجدك تركع أمام مذبح الكنيسة فى حزن عظيم |
Evet, ve o Mahkemeye çıktığında Hakim ona. | Open Subtitles | نعم.و عندما ظهر فى المحكمة القاضى تحدث معه |
Zamanlaman Mahkeme saolunda bu kadar iyiyken gerçek yaşamda nasıl bu kadar kötü olabiliyor? | Open Subtitles | كيفَ يكون توقيتك رائعا فى المحكمة, وسىء جدا فى الحياة العادية |