"فى نفس اليوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Aynı gün
        
    • Gün içerisinde
        
    • ayni anda yaparız
        
    Damien Thorn' un Deccal olduğunu... ve Aynı gün doğan diğer bebekleri öldürdüğü gibi benim bebeğimi de öldüreceğini söyledi. Open Subtitles جاء ليحذرنى من أن داميان ثورن هو عدو المسيح و سوف يقتل طفلى.. مثلما قتل الأطفال الآخرين الذين ولدوا فى نفس اليوم
    Aynı gün, küçük bir kartpostal adresime gönderildi, içinde çok büyük ve parlak inciler bulunuyordu. Open Subtitles فى زاويه الاعلانات . فى نفس اليوم جائنى عبر البريد صندوق كرتونى صغير يحمل عنوانى
    Ama ölüme yakın bir deneyim geçirmemle Aynı gün eski eşim mi arıyor? Open Subtitles لكن زوجتى السابقة اتصلت بى فى نفس اليوم الذى ممرت فيه بتجربة الدنو من الموت
    Gün içerisinde bir arkadaşımı havaalanından alacağım. Open Subtitles علي أخذ أحد الأصدقاء من المطار لاحقاً فى نفس اليوم
    Nişanı ve Gümüş Düğünü ayni anda yaparız. Open Subtitles الخطوبه و عيد زواجنا فى نفس اليوم
    Aynı gün patırtıcı ve can sıkıcı Amerikalı bir iş adamı oradaydı. Open Subtitles كان هناك رجل اعمال امريكى مزعج جدا فى نفس اليوم
    Aynı gün ileriyi görmem ilk defa beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Open Subtitles فى نفس اليوم الذى خذلتنى فيه .بصيرتى للمرة الأولى
    Aynı gün içinde bir pitbula ve işeyen bir kadına baktık. Open Subtitles رأيتُ ثوراً وامرأة بلهاء مبتسمة فى نفس اليوم
    Neden çocuğunu ve müşterisini bu kadar yakın hatta Aynı gün ziyaret etsin? Open Subtitles لماذا تزور عشيقها و ابنها فى نفس اليوم قريبين جداً من بعض.
    Böylesine önemli iki olay Aynı gün gerçekleşiyor. Open Subtitles حدثان مهمان يحدثان فى نفس اليوم
    Aynı gün doğmak onların kaderiydi. Open Subtitles هذا مقدر لهما أن يولدا فى نفس اليوم
    Aynı gün yakındaki Alytus adlı kasabanın kayıtlarında 1.279 Yahudi'nin katledildiği notu düşüldü. Open Subtitles "فى نفس اليوم بالقرب من "أليوتس كتاب القتل يسجّل 1.279 يهودي قتلوا
    Aynı gün içinde hem hayatını kurtarıp hem de canını okumak hoşuma gitmez. Open Subtitles اكره أن أنقذ حياتك واركلك فى نفس اليوم
    Aynı gün, tören başlamadan. Open Subtitles فى نفس اليوم.. قبل بدء الاحتفالات
    Bu arada, Aynı gün onun da bir oğlu oldu. Open Subtitles و بالمناسبه رزق بطفل فى نفس اليوم
    Ehliyetine göre Aynı gün doğmuşuz. Open Subtitles لقد ولدنا فى نفس اليوم مثلما تقول رخصتك
    Aynı gün iki kadını da kaybetmiştim! Open Subtitles فقدت كلا الامرأتين فى نفس اليوم
    Gün içerisinde bir arkadaşımı havaalanından alacağım. Open Subtitles علي أخذ أحد الأصدقاء من المطار لاحقاً فى نفس اليوم
    Bunlar yaşanırken, Aynı gün içerisinde kasaba halkı birkaç hafta önce feci bir şekilde katledilen Kettering'li genç kız Chloe Halloway'i son yolculuğuna uğurlamaya hazırlanıyorlar. Open Subtitles .... كل هذا فى نفس اليوم... الذي يستعد فيه الأهالي لتوديع
    Nişanı ve Gümüş Düğünü ayni anda yaparız. Open Subtitles الخطوبه و عيد زواجنا فى نفس اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more