"فيجاس" - Translation from Arabic to Turkish

    • Las Vegas
        
    • Vegas'a
        
    • Vegas'tan
        
    • - Vegas
        
    • Vegasa
        
    • Vegas'ta
        
    • Vegas'ın
        
    • Vegaslı
        
    • Vegas'ı
        
    • Vegas'taki
        
    Çünkü Las Vegas'a gidiyoruz ve ne kadar kalacağımız da belli değil. Open Subtitles نحن متجهين إلى لاس فيجاس ، ولا نعلم إلى متى سنظل هناك
    Geçen yıl Las Vegas'ta da müzikli bir gösteriye çıktım. Open Subtitles و عملت في معرض الكتاب الموسيقي العام الماضي في فيجاس
    Millet, bu hafta sonu Joey'e sürpriz yapmaya Las Vegas'a gideceğiz. Open Subtitles اسمعوا نهاية الاسبوع سنذهب جميعا للاس فيجاس ونفاجئ جوي بالاضافة لي
    İşte Vegas'tan gelen yanık tenli adam. Open Subtitles حسنآ. تبدو كرجل فى بشرة لاس فيجاس السمراء
    - Vegas'da arabamı satabilirim. Open Subtitles سأحصل عليه فلا توجد مشكلة, يمكننى بيع سيارتى فى فيجاس
    Damian Drake'in oğlu sanırım Mavi Maymundan haberdar... ve Las Vegasa doğru yol alıyor. Open Subtitles يبدو وكأن السّيد دامين يعرف بشأن القرد الأزرق وهو في طريقه إلى لاس فيجاس
    Las Vegas'dan kalkan tek bir uçak var, ona yer ayırttım. Open Subtitles هناك طائرة مستأجرة واحدة متوفر في لاس فيجاس. نحن فقط سنأخذها.
    Biliyor musun, Los Angeles'a gittik ve sonra da Las Vegas'a. Open Subtitles نحن ذهبنا الى لوس انجلوس ومن ثم ذهبنا الى لاس فيجاس
    Kızgın Las Vegas çölünde büyürken istediğim tek şey özgür olmaktı. TED نشأتى فى صحراء لاس فيجاس الحارة جعلتني لا أريد سوى أن أكون حرة.
    Belki General Alexander da benim gibi o gün Las Vegas'ta 12 bin sabıkalı görmüyordu. TED وربما كان الجنرال ألكسندر مثلي يومها، لا يرى أمامه 12000 مجرما في لاس فيجاس.
    Bana aileni Vegas'a taşıyacağını söyleyeceğini sandım, ve Houstan otellerinin başkan yardımcılığının teklif edildiğini de. Open Subtitles توقعت منك أن تخبرنى أنك ستنتقل بعائلتك الى فيجاس وانة قد عُرض عليك منصب نائب رئيس فنادق هوستان هناك
    Çünkü değilsen, karını, aileni ve metresini alıp, hepiniz Las Vegas'a taşınabilirsiniz. Open Subtitles لأنة لو كانت اجابتك لا فيمكنك أن تأخذ زوجتك و أطفالك و عشيقتك الى لاس فيجاس
    Düşünüyordum da, geri döndüğümde, sen ve ben birlikte Vegas'tan ayrılmamız iyi olur. Open Subtitles يجب ان نخرج من فيجاس للأبد أتوافقين على ذلك؟
    Sanıyorum, onları ta Vegas'tan buraya uçurmadığımızı biliyorsunuz. Ama galiba varsayım yapmamalıyım. Open Subtitles واعتقد انة يجب ان نحلق بها من هنا من لاس فيجاس
    Ya da Vegas'a gideriz. - Vegas'a gitmek... Open Subtitles او ربما يجب علينا الذهاب الى فيجاس نذهب الى فيجاس
    Özellikle de bir kız olunca. Dinle, şeker, Daffynin D.J. denen adamla... Las Vegasa gittiğini söylesem, ağlaman kesilir miydi? Open Subtitles إسمعي, إبدأي بسماع ما سأخبرك به لقد ذهب إلى لاس فيجاس مع ذلك الرجل دي جي
    Çok iyiydi. Bunu Vegas'ta yapan birini bir aralar görmüştüm. Open Subtitles هذا رائع لقد رأيت شخصاً يفعل ذلك مره فى فيجاس
    Cristal Connors, Las Vegas'ın ne olduğunu tanımlıyor. Open Subtitles كريستال كونرز تعرّف كلّ شيء عن لاس فيجاس
    Las Vegaslı içki satıcısı, Alan Marciano. Open Subtitles انه تاجر كحوليات مرخص من لاس فيجاس.. الان مارسيانو
    Las Vegas'ı yeniden yönlendirdim. Adamımız şu an oraya gidiyor. Open Subtitles أعدت توجيه طائرة "لاس فيجاس" رجلنا يقود الى هناك الآن.
    Las Vegas'taki üç büyük otelin kontrolünü elinizde tuttuğunuz doğru mudur? Open Subtitles أصحيح أنك تملك الحصص الأكبر فى 3 فنادق من بين أكبر الفنادق فى لاس فيجاس ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more