"فيما عدا ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunun dışında
• Onun dışında
• bunun ötesinde
• bunların dışında

Şekli farklıdır ama Bunun dışında aynı temel sıralama söz konusudur.
أليس كذلك؟ لها شكل آخر, لكن فيما عدا ذلك لها نفس المحدودية الأساسية.

Hayalarım neredeyse kıçıma girecek Bunun dışında iyiyim!
خصيتى فى منتصف الطريق الى مؤخرتى فيما عدا ذلك فانا على مايرام

Bunun dışında her şey harika Daha iyisi olamaz!
فيما عدا ذلك فكل شئ عظيم لا يمكن ان يكون افضل من ذلك

Onun dışında. Bu akşam benim için yaptıklarınız.
فيما عدا ذلك ما فعلتم جميعا من أجلي الليلة

Ama Onun dışında çok kötü bir hata yaptım.
ولكن فيما عدا ذلك فقد أخطئت خطأ جسيماً.

Kafam uğulduyor ve sırılsıklam oldum. Ama bunların dışında iyiyim.
رأسي تطنّ ، ومبتل تماماً ولكن فيما عدا ذلك أنا بخير

Gerçek annesinin hala hayatta olabileceğini, adını bildiğimizi ama Bunun dışında bir şey bilmediğimizi söyledim.
أخبرتها أن أمها بالولادة ربما تكون مازالت على قيد الحياة و أنّ لدينا إسم، و لكن فيما عدا ذلك لا نعرف الكثير

Bunun dışında mutlu bir hayat dilerim.
فيما عدا ذلك تمتعي بحياتك المستقبلية سيدتي زوجة عضو الكونجرس

Pittsburgh'da yaralanmıştım Gordon... ama Bunun dışında olaylar arasında hiçbir benzerlik yok.
تعرّضت لاصابة في "بيتسبيرغ" يا "غوردن"، ولكن فيما عدا ذلك فلا وجه للتشابه بين القضيتين.

İşine dön! - Bunun dışında her şey iyi gidiyor.
فيما عدا ذلك كل شئ يسير على ما يرام

Bunun dışında bir şey olduğu yok.
فيما عدا ذلك ، ليس هناك من خطب

Bunun dışında etraf temiz.
فيما عدا ذلك المكان نظيف لا شئ مفقود

Bunun dışında özür dilemek istiyorum.
سأغلق ولكن فيما عدا ذلك للاعتذار

Bunun dışında hayat senin hayatın.
أما فيما عدا ذلك استمتع بحياتك

Ağır bir migren tuttu, Onun dışında iyi.
لديه صداع حقيقي، فيما عدا ذلك هو بخير

Dediğim gibi Onun dışında her şeye varım.
فيما عدا ذلك كما ذكرت، أنا جاهز لأى شئ

Huysuz kızlar tarafından senin odana kapatıldım, Onun dışında...
{\pos(190,220)}إنّي محبوسة بتعويذة في غرفتك من قبل فتاتين خبيثتين لكن فيما عدا ذلك...

Evet. Ama bunların dışında, gerçekten güzel.
أجل، لكن فيما عدا ذلك فهي فكرة جيدة