"في أعماقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • İçten içe
        
    • Derinlerde
        
    • yüreğimin derinliklerinde
        
    • kalbimin derinliklerinde
        
    • İçimden
        
    • içimden bir ses
        
    İçten içe bu fikirden şüphelenmiştim. İç güdülerime göre hareket etmeliymişim. Open Subtitles في أعماقي كنت أشك بالفكرة وكان ينبغي عليّ أن أصغي لغريزتي
    Bir insan gerçekten içten içe bu kadar gerçekçi olabilir mi acaba? Open Subtitles وقالت لا حسناً ، أتساءل في أعماقي إذا كان أيّ شخص يعتقد أنّ ذلك عقلاني
    İçten içe, bunu başından beri biliyordum ama yanıldığımı umuyordum. Open Subtitles في أعماقي , أعتقدت علمت دائماً كنت أدعو أن أكون مخطئة
    Şu "Şüphelerim var ama,Derinlerde bir yerde bunun doğru olduğunu biliyorum" mu? Open Subtitles - احدهم قالَ "عِنْدي تخوفُ، -لكن في أعماقي أَعْرفُ بأنّه على حقّ؟
    Ve biliyorum ki Derinlerde sen de böyle hissediyorsun. Open Subtitles . . و أعرف , أعرف في أعماقي أنك تشعر بالمثل أيضاً
    Dinle, beni asıl üzen ve sinirlendiren yüreğimin derinliklerinde, bunu hep biliyor olmam. Open Subtitles وما يجعل هذا محزن جداً ومحبط، هو أن في أعماقي لطالما شعرت بذلك
    Benim için başka aşk yok, biliyorum kalbimin derinliklerinde... Open Subtitles لا أحد اَخر يحبني .. أعرف هذا في أعماقي
    Bir bok ispatlayamıyorum, ama içten içe biliyorum. Open Subtitles لا استطيع إثبات شيء لكنني أعرف في أعماقي
    Tabii ki içten içe mutlu olmuştum, çünkü aynı onunki gibi bir tane istiyordum. Open Subtitles كنت بالطبع سعيدة للغاية في أعماقي لأنني لطالما أردت واحدة مثلها
    Öyle dedim, öyle yaptım ama içten içe bunun başka bir açıklaması vardır diye umdum. Open Subtitles أعلن أني قلت,ولكن في أعماقي كنت آمل أن تكون هناك بضع تفسيراتِ أخرى
    İçten içe, bu trajik değişim ile ilgili parlak duygular hissediyordum. Open Subtitles ولكن في أعماقي, شعرتُ بسعادة غريبة بسبب ما حصل
    İçten içe evini özlediğini biliyordum. Open Subtitles لقد علمت في أعماقي بأنكَ تشعر بالحنين للوطن
    Çünkü sen aslında içten içe benim de senin gibi yalnız ve mutsuz olmamı istiyorsun. Open Subtitles لأنه في أعماقي أعتقد أنكِ تريديني أن أكون وحيدة وتعيسة مثلك
    Derinlerde bir yerde, onu seviyorum, ama bir evladın sevgisiyle değil. Open Subtitles في أعماقي أنا أحبها, ولكنه ليس حباً من ابن.
    Oğlumda Derinlerde bir yerde bir şeylerin ters olduğunu biliyordum. Open Subtitles ..أتعرفين.. في أعماقي أظنني دوماً عرفتُ بأن هنالكَ خطبُ ما بإبني
    Derinlerde bir yerde, sanırım bu benim hatam olmalı. Open Subtitles في أعماقي اعتقد من المحتمل أن يكون خطأي.
    Belki de Derinlerde bir yerde içinde iyilik olduğuna inanıyorumdur. Open Subtitles ربّما ثمّة شيء في أعماقي يعتقد بأنّه ما تزال فيك خصلة خير.
    Ve sana her zaman teşekkür edemedim... ama yüreğimin derinliklerinde buraya nasıl geldiğimi biliyorum. Open Subtitles وأنا لم أقل شكرا لك دائما لكن في أعماقي أعلم كيف وصلت الى هنا
    Ama yüreğimin derinliklerinde buraya nasıl geldiğimi biliyordum. Open Subtitles لكن في أعماقي أعلم كيف وصلت الى هنا
    kalbimin derinliklerinde, Bob Kelso'dan nefret ediyorum ve acı çekerek ölmesini istiyorum. Open Subtitles في أعماقي أنا أكره (بوب كيلسو) وأتمنى أن يموت بكل ألم
    İçimden bir ses her zaman bu iğnelerin bir tuhaf olduğunu söyledi. Open Subtitles في أعماقي هنالك شيء ما لطالما أخبرني بوجود أمر خاطىء بهذه الحقن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more