İçten içe bu fikirden şüphelenmiştim. İç güdülerime göre hareket etmeliymişim. | Open Subtitles | في أعماقي كنت أشك بالفكرة وكان ينبغي عليّ أن أصغي لغريزتي |
Bir insan gerçekten içten içe bu kadar gerçekçi olabilir mi acaba? | Open Subtitles | وقالت لا حسناً ، أتساءل في أعماقي إذا كان أيّ شخص يعتقد أنّ ذلك عقلاني |
İçten içe, bunu başından beri biliyordum ama yanıldığımı umuyordum. | Open Subtitles | في أعماقي , أعتقدت علمت دائماً كنت أدعو أن أكون مخطئة |
Şu "Şüphelerim var ama,Derinlerde bir yerde bunun doğru olduğunu biliyorum" mu? | Open Subtitles | - احدهم قالَ "عِنْدي تخوفُ، -لكن في أعماقي أَعْرفُ بأنّه على حقّ؟ |
Ve biliyorum ki Derinlerde sen de böyle hissediyorsun. | Open Subtitles | . . و أعرف , أعرف في أعماقي أنك تشعر بالمثل أيضاً |
Dinle, beni asıl üzen ve sinirlendiren yüreğimin derinliklerinde, bunu hep biliyor olmam. | Open Subtitles | وما يجعل هذا محزن جداً ومحبط، هو أن في أعماقي لطالما شعرت بذلك |
Benim için başka aşk yok, biliyorum kalbimin derinliklerinde... | Open Subtitles | لا أحد اَخر يحبني .. أعرف هذا في أعماقي |
Bir bok ispatlayamıyorum, ama içten içe biliyorum. | Open Subtitles | لا استطيع إثبات شيء لكنني أعرف في أعماقي |
Tabii ki içten içe mutlu olmuştum, çünkü aynı onunki gibi bir tane istiyordum. | Open Subtitles | كنت بالطبع سعيدة للغاية في أعماقي لأنني لطالما أردت واحدة مثلها |
Öyle dedim, öyle yaptım ama içten içe bunun başka bir açıklaması vardır diye umdum. | Open Subtitles | أعلن أني قلت,ولكن في أعماقي كنت آمل أن تكون هناك بضع تفسيراتِ أخرى |
İçten içe, bu trajik değişim ile ilgili parlak duygular hissediyordum. | Open Subtitles | ولكن في أعماقي, شعرتُ بسعادة غريبة بسبب ما حصل |
İçten içe evini özlediğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت في أعماقي بأنكَ تشعر بالحنين للوطن |
Çünkü sen aslında içten içe benim de senin gibi yalnız ve mutsuz olmamı istiyorsun. | Open Subtitles | لأنه في أعماقي أعتقد أنكِ تريديني أن أكون وحيدة وتعيسة مثلك |
Derinlerde bir yerde, onu seviyorum, ama bir evladın sevgisiyle değil. | Open Subtitles | في أعماقي أنا أحبها, ولكنه ليس حباً من ابن. |
Oğlumda Derinlerde bir yerde bir şeylerin ters olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ..أتعرفين.. في أعماقي أظنني دوماً عرفتُ بأن هنالكَ خطبُ ما بإبني |
Derinlerde bir yerde, sanırım bu benim hatam olmalı. | Open Subtitles | في أعماقي اعتقد من المحتمل أن يكون خطأي. |
Belki de Derinlerde bir yerde içinde iyilik olduğuna inanıyorumdur. | Open Subtitles | ربّما ثمّة شيء في أعماقي يعتقد بأنّه ما تزال فيك خصلة خير. |
Ve sana her zaman teşekkür edemedim... ama yüreğimin derinliklerinde buraya nasıl geldiğimi biliyorum. | Open Subtitles | وأنا لم أقل شكرا لك دائما لكن في أعماقي أعلم كيف وصلت الى هنا |
Ama yüreğimin derinliklerinde buraya nasıl geldiğimi biliyordum. | Open Subtitles | لكن في أعماقي أعلم كيف وصلت الى هنا |
kalbimin derinliklerinde, Bob Kelso'dan nefret ediyorum ve acı çekerek ölmesini istiyorum. | Open Subtitles | في أعماقي أنا أكره (بوب كيلسو) وأتمنى أن يموت بكل ألم |
İçimden bir ses her zaman bu iğnelerin bir tuhaf olduğunu söyledi. | Open Subtitles | في أعماقي هنالك شيء ما لطالما أخبرني بوجود أمر خاطىء بهذه الحقن |