Bu gibi oyunlar Noel'de, şömine önünde oynanabilirler. | Open Subtitles | هذه النشاطات مقبولة في أعياد الميلاد عندما يجلس المرء حول النيران. |
Biz Noel'de geleneksel hediyeler vermeyiz. | Open Subtitles | و نحن لا نمنح هدايا تقليدية في أعياد الميلاد |
Çocukken heyacanlandığım kadar şimdi bile Noel'de heyecanlanıyorum. | Open Subtitles | رغم أن طفولتي كانت صعبة قليلاً فقد كنتُ أفرح كثيراً في أعياد الميلاد |
Sana Noel için verdiğim o güzel ve yeni olanı giymeyeceksin! | Open Subtitles | أنت لن تلبس ذلك الجديد الذي جلبته لك ! في أعياد الميلاد |
Eminim ki çocukların doğum günleri için iyi bir parti hilesidir... | Open Subtitles | أنا متأكد انها عامة في الحفلات. في أعياد الميلاد للأطفال الصغار |
Noellerde berbatımdır çünkü hiç iyi bir Noel geçirmedim. | Open Subtitles | أنا سيئة في أعياد الميلاد لأنني لم أحضى بواحد سارّ |
Yok, Una Mens Noel zamanı bela çıkaracak kadar aptal değildir. | Open Subtitles | رجال الأونا ليسوا أغبياء لكي يسببوا المشاكل في أعياد الميلاد |
Yani Noel'de hiçbir şey almıyorsun. | Open Subtitles | إذن، لن تحصل على أي شيء في أعياد الميلاد ؟ |
Noel'de yetimlere yemek dağıtıyor- | Open Subtitles | و يقوم بتوصيل الطعام للأيتام الجياع في أعياد الميلاد |
Noel'de neden evde olamayacağım, neden ziyarete gelmeyeceğim, beni bir daha neden göremeyecekler? | Open Subtitles | لماذا لم أتي إلى البيت في أعياد الميلاد. لماذا لم أزور. لماذا لم يروني مجدداً. |
Noel'de zengin olmak ne demek biliyor musun sen, Griffin? | Open Subtitles | هل تعلم ما معنى أن تكون غنيا في أعياد الميلاد, غريفين. |
Hatırlarım, her yıI en güzel elbisesini giyip Noel'de Caxton pastaları satardı. | Open Subtitles | في كُل عام، كما يُمكنني أن أتذّكر، كانت ترتدي أفضل فستان لها، وتخرج لتبيع الكعك المحلى في أعياد الميلاد. |
Bu cinin Noel'de hiç dostu yokmuş. | Open Subtitles | هذا القزم الصغير لا يملك أصدقاء في أعياد الميلاد |
Noel'de çalışmayacağını söylemiştin sanki. | Open Subtitles | ظننت قلت بأنّك لن تعمل في أعياد الميلاد. |
Onların Noel'de evlerine gideceğini duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع أنهم سيعودون في أعياد الميلاد |
Bana hatırlatın da Noel'de evinize kadar geleyim. | Open Subtitles | ذكرني أن آت لبيتك في أعياد الميلاد |
Noel'de hep tuhaf bulurum bunu gerçi. | Open Subtitles | ... و الذي أجدهُ دائماً غريباً نوعاً ما في أعياد الميلاد ، لكن |
- Noel'de çalışmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، اكره العمل في أعياد الميلاد |
Yani, Noel için gelmene bayılıyorum ama bütün bir yaz ve sadece ikimiz? | Open Subtitles | ...أعني, أحب حضورك في أعياد الميلاد ولكن الصيف كله, نحن الإثنان فقط |
Geçen seneki gibi parker pony gibi şeylere gitmek istemedim, kızıma ne istediğini sordum Noel için, ve sonra onun istediği şeyi almak için gittim. | Open Subtitles | لم أرد أن يحدث كما حدث في هدية العام الماضي لذا سألت إبنتي بالصيف ، ماذا تريد هدية في أعياد الميلاد وعندها قمت بشراءها في الحال |
Eminim ki çocukların doğum günleri için iyi bir parti hilesidir... | Open Subtitles | أنا متأكد انها عامة في الحفلات. في أعياد الميلاد للأطفال الصغار |
Bana, Noellerde asla iki ya da beş numaralı ata bahis oynamamayı öğrettiler. | Open Subtitles | لقد علّموني كيفيّة عدم المُراهنة أبداً على الحصان الثاني أو الخامس في أعياد الميلاد. |
Noel zamanı. | Open Subtitles | إنها تبدأ في أعياد الميلاد. |