"في أعينهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gözlerinin içine
        
    • gözlerine
        
    • gözünün içine
        
    • gözlerindeki
        
    Asla Gözlerinin içine bakmıyorum, asla daha fazlasını yapabileceğimi düşünmüyorum. Open Subtitles لم انظر لهم ابداً في أعينهم لم افكر ابداً بتقديم المساعدة
    Gözlerinin içine bakarız. Open Subtitles سننظر لهم في أعينهم وسنواجههم من نقطة البداية
    Çocuklarının Gözlerinin içine nasıl bakacaksın, onlara ne diyeceksin? Open Subtitles كيف ستنظر لأولادك في أعينهم ماذا ستقول لهم؟
    Çünkü donup kalırlar gözlerine ışık çarptığında karım onu kamyonetin arkasına yükledi Open Subtitles لأنهم يتجمدون عندما يأتي الضوء في أعينهم لقد حملته الى خلف الشاحنة
    Beden dillerini gözlemleyerek ve gözlerine bakarak hamlelerini kafamda ölçmeye ya da ruh hallerini hesaba katmaya alışkındım. TED اعتدت على تقدير حركاتهم وتقدير حالاتهم العاطفية بمشاهدة لغة أجسادهم والنظر في أعينهم.
    Bu şefersizlerin gözünün içine bakma vakti. Open Subtitles حان الوقت للنظر إلى هؤلاء الأوغاد في أعينهم
    Aslında gözlerindeki varoluşsal üzüntüyü görebiliyorsunuz. TED يمكننا حقيقةً رؤيةُ التعاسةِ جيّداً في أعينهم.
    20 yıl boyunca o çocukların Gözlerinin içine bakıp ...gözlerindeki acıyı ve korkuyu gördüm. Open Subtitles لعشرين سنة و أنا أنظر الى أعين هؤلاء الأطفال و رأيت الألم و الخوف في أعينهم
    Onların Gözlerinin içine bakabilmek istiyorum. Open Subtitles أود أن أكون قادراً على النظر في أعينهم ..
    Ailesinin Gözlerinin içine bakıp ortadan kaybolduğunu ve nerede olduğunu bilmediğimizi söylemek zorunda değiller. Open Subtitles لم يكن عليهم أن ينظروا لعائلته في أعينهم و .. ونقول لهم انه ذهب ونحن لا نعرف الى اين
    Şimdi Gözlerinin içine boş boş bakmak zorunda kalacağım... Open Subtitles و الآن ينبغي أن انظر لهم في أعينهم ... و ليس لدي شيء البتة
    Sizin göreviniz kendinizi bir ağaç gibi ekmek Gözlerinin içine bakıp "Hayır" demektir. Open Subtitles انه واجبك , لأن ترسخ نفسك كشجرة أنظر لهم في أعينهم وقل لهم , لا ...
    ve hatırla, Earl: Her zaman Gözlerinin içine bak. Open Subtitles انظر دائماً في أعينهم مباشرة
    Kader anı gelip Gözlerinin içine baktığımda onlar da ben de başlarına geleni hak ettiklerini biliyordu. Open Subtitles "وفي ساعة اليقين، نظرتُ في أعينهم... فعلموا كما علمتُ بأنّهم نالوا ما استحقّوا"
    gözlerine yalnızca bu peri masallarını uydururken baktım. Open Subtitles نظرت في أعينهم فحسب بينما كنت أختلق تلك الحكايا
    Bunlardan bir cacık olmaz. gözlerine bakınca görebiliyorum. Open Subtitles هؤلاء الرجال لن يأخذوا ما هو يؤخذ أستطيع أن أرى الأمر في أعينهم
    Pekala, hazır gözlerine çakmak gazı kaçmışken buradan tüyelim. Open Subtitles خسناً لنخرج من هنا طالما سائل الولاعة لازال في أعينهم
    Rachel, bu bahaneyle alâkalı değil bu, insanların gözünün içine bakıp bunun doğru olduğunu ikna edebilmemle alâkalı ve ben bunu yapamam. Open Subtitles الأمر ليس بخصوص العذر هو بخصوص ان انظر لهؤلاء الأشخاص في أعينهم انه صحيح
    Ninth Ward'un yarısını kapatmam gerekiyor yarın. O insanların gözünün içine bakmam gerekiyor. Open Subtitles عليّ إغلاق نصف القطاع الخامس غدًا، وعليّ النظر لأولئك الناس في أعينهم.
    Böyle bir adam gözlerindeki dehşeti görmek istemez mi? Open Subtitles الأن , ألا يريد شحص مثله أن يرى الخوف في أعينهم ؟
    Ölmek üzereyken gözlerindeki bakışı hiç gördün mü? Open Subtitles هل رأيتِ أبداً النظرة في أعينهم عندما أن يشكوا أن يموتوا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more