"في أقرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • en yakın
        
    • İlk
        
    • hemen
        
    • olan en kısa
        
    • en kısa sürede
        
    • çalışacağım
        
    • bulur bulmaz
        
    • olabildiğince çabuk
        
    • yakında
        
    • En erken
        
    • olduğunca kısa
        
    • en kısa zamanda
        
    Gidebilirsiniz, ve bu miting bittiğinde sizinle en yakın barda buluşuruz. Open Subtitles عليكم جميعًا المغادرة، وعندما ينتهي هذا الشيء سأقابلكم في أقرب حانة
    14 Ekim'de biz henüz onu fark etmeden önce, cisim 14 milyon km mesafede Dünya'ya en yakın olduğu konumdaydı. TED في الـ14 من أكتوبر، قبل اكتشافنا له، أصبح في أقرب نقطة من الأرض، في حدود حوالي 15 مليون ميل.
    Onlara, en yakın hastanede ameliyat olmayı teklif ettiğimizde bir saati aşkındır yan yana olduklarının farkında değillerdi. TED لم تدركا أنهما تجلسان، جنبا الى جنب، لأكثر من ساعة عندما عرضنا عليهما الجراحة في أقرب مستشفى.
    Ve yapabildiğim ilk anda bu yetkileri halka ve senatoya iade edeceğim. Open Subtitles و سأعيد هذه النفوذ للناس و المجلس في أقرب وقت لن أرتاح
    Önden başlasam bile bana hemen yetişirdi. Open Subtitles حتى إذا إنطلقت قبله فسيلحق بي في أقرب وقت
    Şuna eminim ki, takımım mümkün olan en kısa sürede gelip, seni alacaktır. Open Subtitles أنا سوف أتاكد أن شخص من فريقي سيصل إليك في أقرب وقت يستطيع
    Binbaşı Gant'ı alın. en kısa sürede bana rapor verin. Open Subtitles خذوا مايجور جانيت وارجعوا لي بالتقرير في أقرب وقت ممكن
    Ben yine sokaklarda sürtmeye ne zaman başlardım ve ne zaman en yakın Pub'da kendimi küçük düşürmeye başlardım? Open Subtitles كم كان ذلك قريبا قبل أن أصبح مُحطمة أبيع نفسي في أقرب حانة
    Aslında, beni en yakın otelde bırakırsan... Open Subtitles حقا لو أنك تريد فقط أن تتركني في أقرب أوتيل
    Marty, en yakın zamanda şehri terk et lütfen. Open Subtitles مارتي ماذا تفعل ؟ غادر هذه المدينة في أقرب وقت ممكن
    en yakın zamanda lütfen beni arayın. Open Subtitles رجاءً لا تكن متردداً بالاتصال بي في أقرب فرصة مناسبة لكم.
    - Eğer doğru kutuyu bulamıyorsam en yakın olanı seçiyorum. Open Subtitles دعنا نقول فقط إن كنت لا يمكن العثور على الحق قضية نزع السلاح، وأنا مجرد وضعها في أقرب واحدة.
    Ona ithamlarınla ilgili görüşmek için seninle en yakın zamanda temasa geçmeliyim. Open Subtitles و أريد أن أتناقش معكِ بخصوص إتهامته لكِ في أقرب فرصة
    Anneni arayacaksın ve, ...ona ilk trenle eve döndüğünü söyleyeceksin. Open Subtitles ستتصل بأمك وتخبرها أنك ستصعد في أقرب قطار إلى المنزل
    Daha önce müttefiklerine verdiğin sözleri bozdun ve ilk fırsatta onları öldürdün. Open Subtitles لقد خنثت وعودًا لحلفاء من قبل وقتلتهم في أقرب فرصة تسنح لك
    ..Houseman' dan hemen sonra kamera 3' e yönel. Open Subtitles اننا سنحقق التي تتحرك في أقرب وقت علينا الخروج من هاوسمان . القادمة ل تصوير ثلاث الحية. حل الثلاث.
    Size uygun olan en kısa zamanda Austin'deki ofisime uğrayın. Open Subtitles إذن سيكون لطفا منك أن تزوريني بمكتبي بأوستن في أقرب فرصة
    Tom, en kısa sürede alarmı aktif hale getirmeye çalışacağım. Open Subtitles توم، انا ذاهب وسأعود مرة أخرى في أقرب وقت
    "Hangi giysinin olduğunu bulur bulmaz dikerim ve... Open Subtitles أنا اعرف في أقرب وقت سأجد ماهو الثوب الذي يخصه ذلك الزر
    McLaren Park, olabildiğince çabuk. Open Subtitles شيرلوك هولمز حديقة ماكلارين , في أقرب وقت
    Hepimiz iyi olacağız. Sizinle de yakında görüşürüz. Open Subtitles سنكون بخير جميعاً سأعثر عليكم يا رفاق في أقرب فرصة
    Duruşma tarihi, mahkeme takviminin, En erken, açılış tarihi olacaktır. Open Subtitles وسوف يكون موعد المحاكمة في أقرب وقت متاح في جدول أعمال المحكمة رفعت الجلسة
    Mümkün olduğunca kısa sürede NCIS' ye gitmeniz gerekiyor, efendim. Open Subtitles جيبز : عليك الوصول الى مكتب الان سي آي اس في أقرب وقت ممكن سيدي راين :
    Buradaki insanlar en kısa zamanda kumaş yumuşatıcıyı icat etmeli. Open Subtitles على الناس هنا اختراع منعم الأقمشة في أقرب وقت ممكن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more