"في أوستن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Austin'de
        
    • Austin de
        
    • Austin'deki
        
    • Austin'e
        
    Bir keresinde Eric Clapton'u, Austin'de küçük bir barda görmüştüm. Open Subtitles أتعلم ، رأيت مرة إريك كلابتون في بار في أوستن
    Belki Austin'de de bir konser verir. Open Subtitles سوف تقيم حفلة موسيقية في أوستن على الأغلب
    Austin'de ki çok tanınmış hristiyan hazırlık okulu. Open Subtitles تعرف، الأكثر رقيًا من بين المدارس المسيحية الخاصة في أوستن.
    Meşhur Live Oak Yolu. Tatil sırasında, Austin'deki en ünlü sokağızdır. Open Subtitles خلال عطلة الاعياد ، نحن الشارع الأكثر شهرة في أوستن.
    Dava açmayıp, Austin'e gidersiniz. Open Subtitles لا تهاجم، نحن دفن كنت في أوستن.
    O dönem Austin'de yaşıyordum, o yüzden Teksas Üniversitesine gittim ve profesörlerin kapılarını çalarak: "Sınıfınıza ders verebilir miyim?" TED كنت وقتها أعيش في أوستن، فذهبت إلى جامعة تكساس في أوستن وطرقت أبواب الأساتذة وقلت "هل بإمكاني القيام بتدريس صفكم؟"
    Ondan birkaç ay önce de Teksas Austin'de beyaz bir Amerikalı uçağını IRS binasına doğru uçurmuştu, o gün de tesadüfen Austin'de komedi şovum vardı. TED وقبل بضعة اشهر من ذلك ، كان هناك ذلك الرجل الأبيض الأميركي في أوستن ، تكساس الذي دخل بطائرته في مبنى مصلحة الضرائب، وحدث أنّي كنت في ذلك اليوم في أوستن أقوم ببروفة لعرض كوميدي.
    İstemezsen dans etmeyebilirsin ama bunu yapmazsan Austin'de herkes korkak olduğunu düşünecek. Open Subtitles حسنا يمكنك القيام بهذا أو لا و لكن إذا لم تقومي بهذا الجميع في "أوستن" سيظن أنك جبانة
    Belki Austin'de yemek verebilirim. Open Subtitles ربما، بإمكاني استضافة مأدبة عشاء في "أوستن"ـ
    50 yaşında, evlenmemiş, çocuğu da yok bir de Austin'de beş çocuğuyla yaşayan bir kız kardeşi var birbirine yakınlar. Open Subtitles عمرها 50 عاما,لم تتزوج مطلقا و ليس عندها أولاد مع ان لديها شقيقة لديها 5 أطفال و تعيش في أوستن و هي مقربة منها,تملك تذاكر موسمية للأوبرا
    İlk kurban dalgası Austin'de TEMA ...isimli bir müzik festivalindeydi. Open Subtitles -أو موجة من الضحايا كانوا في مهرجان موسيقي في أوستن يدعى مهرجان تيما
    Bu akşam Austin'de kutlayacaklar. Open Subtitles أنها سوف يكون الاحتفال في أوستن هذه الليلة!
    Ben Austin'de kalmak istiyorum çünkü kızımın bana ihtiyacı var. Open Subtitles أريد البقاء في أوستن لأن إبنتي تحتاجني
    Kendim de yapabilirim ya da sizi Austin'deki plastik cerrahiye yollayabilirim. Open Subtitles يمكنني القيام بذلك بنفسي أو أنصحك "للذهاب لجراح تجميل في "أوستن.
    İster yap ister yapma ama yapmazsan Austin'deki herkes senin korkak olduğunu düşünecek. Open Subtitles حسنا يمكنك القيام بهذا أو لا و لكن إذا لم تقومي بهذا الجميع في "أوستن" سيظن أنك جبانة
    Austin'deki herkesin senin korkak olduğunu düşünmesini istemezsin. Open Subtitles "و لا أظن أنك تريدين أن يظن الجميع في "أوستن أنك جبانة
    Austin'e döndü. Hâlâ Ardiles'in cinayeti üzerinde çalışıyor. Open Subtitles في (أوستن), إنها تتعامل مع قضية قتل (أرديليس)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more