"في إحدى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir keresinde
        
    • birine
        
    • bir gün
        
    • birinden
        
    • bir çalışmada
        
    • içine
        
    • birinde
        
    Bir keresinde Teddy'nin kulağını sobaya yapıştırmış, az kalsın yakıyormuş. Open Subtitles في إحدى المرات وضع أذن تيدي فوق الموقد وأحرقها تقريباً
    Bir keresinde, öyle bir uyumuşum ki uyandığımda bıyığım vardı. Open Subtitles في إحدى المرّات، كنت أغطّ في نوم عميق فاستيقظت بشاربين
    Ve bunu deney ortamlarından birine koyuyoruz, daha önce yaptığımız gibi, ve ortaya çıkan canlı-benzeri hareketi gözlüyoruz. TED ثم نضعهم في إحدى هذه التجارب، كما رأيتم سابقاً، ثم نشاهد الحركة الحية التي تنبعث منها.
    bir gün seks hakkında açık açık konuşacağım ve bu hoşunuza gitmeyecek. Open Subtitles في إحدى الأيام، سأبدأ في التحدث بعفوية عن الجنس ولن يعجبكما ذلك
    Cross'un listesindeki adreslerden birinden bir genç kız aramış. Open Subtitles من البنت الشابة في إحدى العناوين على قائمة الصليب.
    bir çalışmada, bir grup kadın ovülasyon döngülerinin farklı dönemlerindeyken, 3 gece boyunca aynı tişörtü giymişler. TED في إحدى الدراسات، قامت مجموعة من النسوة في مراحل مختلفة من دورتهن الشهرية بارتداء نفس الأقمصة لثلاث ليال.
    Küller bir kutunun içine doldurulurlar. Open Subtitles يوضع الرماد في إحدى هذه الجِرار الحديدية ـ ـ ـ
    Babamın kulüplerinden birinde Elois adlı zenci bir kız çalışıyordu. Open Subtitles في إحدى نوادي أبي ، احد النادلين زنجي واسمه اليوس
    Bir keresinde arabası bakımdayken, onu eve bıraktım ve beni öptü. Open Subtitles في إحدى المرات وعندما كانت سيارتها في الورشة أوصلتها لمنزلها وقبّلتني
    Bir keresinde kamyonun altında çöp toplarken... kamyonun kapağı düştü. Open Subtitles في إحدى المرات أثناء عملي هنا إحدى الشاحنات فتحت البوابة
    Evet, kabul ediyorum, Bir keresinde de bozuk para dolu bir çantaydı, ama uzun sürmez ve asla değişmezler. Open Subtitles و سأعترف في إحدى المرات كان حقيبه مليئه بالقروش و لكن الأمر لا يدوم أبداً و هم لا يتغيرون
    Hatırlıyorum da, Mitchell Bir keresinde kalın bir pencere camını eliyle kırmıştı. Open Subtitles أتذكر ميتشل في إحدى المرات قام بكسر زجاج نافذة سميك بضربة كاراتيه
    Bir keresinde başkan yardımcısının başka birinin "latte"sini aldığını gördüm. Open Subtitles في إحدى المرات رأيت نائبة الرئيس تأخذ قهوة شخص آخر.
    Takım liderim Wynne'in Bir keresinde dediği gibi, bu birine dövme yapmak gibidir. TED وكما قال لي رئيس الفريق واين في إحدى المرات، إنها مثل وشم شخص ما.
    Hemen şimdi bu kamp ateşlerinden birine bağdaş kurup oturun. TED هيا نحاول حجز مقعد لنا في إحدى المعسكرات الآن.
    Örneğin bir gün laboratuvarda, yanlışlıkla izolasyon bantlarının üzerine bastı. TED مثلًا، في إحدى الأيام في المختبر، مشى جيم بالخطأ على لفافة شريط كهربائي.
    bir gün dersten sonra biraz okulda bekledim. Hatta epey fazla... Sonra, kızlar tuvaletinde pusuya yattım. TED في إحدى الأيام، بقيت إلى وقت متأخر بعد الدروس، متأخر جدا، و اندسست في حمام تلك الفتاة.
    Kudretlerini doğadaki en temel güçlerin birinden alıyorlar. Çekim gücünden. Open Subtitles تكمن قوتها في إحدى القوى الأساسيّة في الطبيعة، الجاذبيّة
    Buraya benimle pavyonlardan birinden çalmak için geldi. Open Subtitles لقد جاء لحضور إحدى حفلاتي في إحدى الصالونات
    bir çalışmada araştırmacılar, çalışan 260 öğrenciyi gözlemledi. TED في إحدى الدراسات، قام الباحثون بملاحظة 260 من الطلاب وهم يدرسون.
    bir çalışmada, öğretim geliştirme testinde yoksulluk içinde büyüyen çocukların, akranlarının neredeyse 1 yıl gerisinde kaldığı görüldü. Üstelik sadece 3 yaşındayken. TED في إحدى الدراسات، الأطفال الذين نشأوا في الفقر كانو متأخرين بمعدل عام دراسي عن الأطفال الأغنى وكان ذلك في سن الثالثة فقط.
    O büyük Partnership binalarının içine, tankerler dolusu kan pompaladıklarını gördüm. Open Subtitles في إحدى بنايات "الشراكة" الكبيرة، رأيتهم يضخون الدماء الى خزانات كبيرة.
    Babamın klüplerinden birinde Elois adlı bir zenci kız çalışıyordu. Open Subtitles في إحدى نوادي أبي ، احد النادلين زنجي واسمه اليوس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more