Hepsinin isme kayıtlı olduğundan emin olmalıyız en azından. | Open Subtitles | وعلينا في الأقل أن نجعل الجميع يقدم بيانا عن أماكن وجودهم |
Var olmak zorundaysa, en azından onu uzağa götürebilirim. | Open Subtitles | إذا كان لديه في الوجود، في الأقل أستطيع أن أعتبر بعيدا. |
Onu en azından bir süreliğine diğerlerinden ayrı, tutmanız iyi bir fikir olabilir. | Open Subtitles | أظنها فكرة سديدة أن تبقوها بالحبس الانفراديّ، لفترة وجيزة في الأقل. |
Bence kuru üzüm. en azından kuru üzüm olduğunu umuyorum. | Open Subtitles | أظنها حبّة زبيب، في الأقل آمُل أنها حبة زبيب. |
en azından Krustyburgerda eve gitmek için kendini yakabiliyodun | Open Subtitles | برغر "كريستي مطعم في الأقل "على للمنزل والعودة نفسك حرق يمكنك |
en azından resimle ilgili konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | يمكننا في الأقل الحديث عن الصورة؟ |
en azından denedim. Peki ya sen? | Open Subtitles | في الأقل حاولتُ، ماذا عنك؟ |