"في البدايه" - Translation from Arabic to Turkish

    • İlk başta
        
    • Başlangıçta
        
    • İlk olarak
        
    • Öncelikle
        
    • Önceleri
        
    • en başında
        
    • ilk geldiğimde
        
    İlk başta biraz kekeledim... fakat ona kazık bir soru sordum. Open Subtitles كنت نوعاً ما مرتبك في البدايه لكني اعتقد اني سمرًته بواحد جيد
    sonunda seni anladım anlamadığımı sanıyorsun biliyorum, ilk başta delilim yoktu. Open Subtitles اخيراً فهمتك، أعلم بأنك تظني عكس ذلك في البدايه لم اكن املك فكرة
    Birazcık tavsiye olabilir. İlk başta seni sıkmayacağım. Open Subtitles تعطيني بعض النصائح لن أزعجك أكثر في البدايه
    Gerçi yavaş yavaş öğreniyor. Başlangıçta çok berbattı. Open Subtitles على الرغم من تحسنه الآن لكنه كان في البدايه سيئاً
    Ancak ilk olarak size hikayeyi anlatmalıyım, -benim hikayemi, -bu ülkenin hikayesi, madem bugün hepiniz buradasınız. TED و لكن في البدايه اريد التحدث معكم حول قصه ما والتي هي قصتي انها قصة هذا البلد الذي جميعكم فيه اليوم
    - Bulmalıyız. Fakat Öncelikle Unicorn'un zarar görüp görmediğine bakmalıyız. Open Subtitles لكن في البدايه يجب ان نتأكد من عدم حدوث ضرر لوحيد القرن
    Önceleri New York'tan nefret ettim. Open Subtitles لقد كرهت نيويورك بعض الشيء عندما اتيت إليها في البدايه
    Bence çoğunlukla insanlar işin en başında iyiydi. Open Subtitles أعتقد أن أغلب الناس كانو جيدين في البدايه
    Buraya ilk geldiğimde, o kadar çok sorunum oldu ki, sayısını unuttum. Open Subtitles -عندما قدمت الى هنا في البدايه -تعرضت لعدة مشاكل ونسيتها من كثرتها
    İlk başta sadece tost ekmeğinin üzerine sürdüm. Open Subtitles في البدايه اقتصرتها فقط على الخبز المحمص
    İlk başta devasa kürklü bir penise baktığını düşünüyorsun sonra birden ayağa kalkınca Golden cinsi köpek kürkü olduğunu fark ediyorsun. Open Subtitles في البدايه تظنين أنك ستنظرين إلى أكبر قضيب مكسو بالفراء وبعد ذلك يقف ثم تدرك في الحقيقة أنت مجرد فرو جرو صغير
    Birçok insan yapıyı güçlendirmeye odaklanma hatasına düşüyor, ...ama ilk başta hareket çeşitliliği daha önemlidir. Open Subtitles كثير من الناس يخطؤون في أنهم يركزون على قوه البنيه، ولكن في البدايه معدل الحركه مهم أكثر
    Ve evet, ilk başta acıttı, ama rahatladıktan sonra, hiç acımadı. Open Subtitles و .. نعم .. في البدايه كانت تؤلم ..
    Sen ilk başta senden çok emin değildim ama internet fotoğrafları olayı beni ele geçirdi. Open Subtitles وأنتي... حسناً, في البدايه, لم اكن مُتأكداً جداً حيالك, ولكن تك.. صوره الأنترنت خدعتني حقاً.
    Başlangıçta, gardiyanlar kaç hükümlünün kaçtığını bilmiyorlardı. Open Subtitles في البدايه الحراس لم يكونوا متأكدين من عدد المساجين الذين تمكنوا من الهرب
    Başlangıçta sadece incinmiş, kızgın ve utanmıştım çünkü tam olarak insanların söylediği kişiye dönüşmüştü. Open Subtitles تعالي هنا في البدايه كنت مجروحه و غاضبه و محرجه لانه اصبح بالضبط كما قال عنه الجميع
    Başlangıçta güneş ışıkları, kıkırdamalar ve sevgi gösterileri ama onun istediği şeyi istediğin anda tüylü küçük çenesinin her yanını kara bulutlar kaplar. Open Subtitles في البدايه كله كإشراقة الشمس و الضحكات و الملصقات ومن ثم الثانية التي تريد شيء مثلها
    Ama ilk olarak biraz yeşilliklerden yemeli. Open Subtitles وهو يجب ان ياكل بعض الاشياء الخضراء في البدايه
    İlk olarak bunun çeteye kabul edilme işareti olduğunu düşündüm. Open Subtitles في البدايه, أعتقدت انها نوعاً من طقوس العصابات.
    Öncelikle, okuma yazma bilmeyen insanlar etkileniyor ... Open Subtitles في البدايه كان ذلك مقتصر على الأشخاص الغير متعلمه
    Önceleri, kaza araştırmasına yardım ediyordu ve sonra da cenaze işlerine. Open Subtitles في البدايه , كانت تساعد في حادث الحريق وبعدها كانت تساعد لتحضير الجنازه
    Hiç değilse en başında. Çocuklarıma asla dayatmam onu. Open Subtitles على الأقل في البدايه لا اريد اجبار أولادي عليها
    Şey, buraya ilk geldiğimde planım buydu. Kitabı aradım. Open Subtitles هذا كان مخططي في البدايه ابحث عن الكتاب ثم اعرضه على احدى المتاحف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more