"في البيت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Saray'
        
    • Evdeki
        
    • evde bir
        
    • eve
        
    • Evdeyim
        
    • evden
        
    • - Evde
        
    • Evimde
        
    • da evde
        
    • evde mi
        
    • evin içinde
        
    • Evinde
        
    • de evde
        
    • evdesin
        
    • evi
        
    'demiştir. Hatırlıyorum da, bir keresinde Beyaz Saray'da yemekte Sayın Gorbachev'in yanına oturmuştum. TED وأذكر مرة أني جلست إلى جانب السيدة غورباتشوف في عشاء في البيت الابيض
    Fakat yolculuğumun, büyüten ve rahatsız edici tek bölümü annemle Evdeki hayatım değildi. TED لكن حياتي مع أمي في البيت لم تكن الجزء الوحيد الشاق في حياتي.
    Ve evde bir Unix server kurmak için yöntemler arıyordum. Open Subtitles وكنت أبحث عن طريقة للحصول على نظام يونكس في البيت
    Yani o sürekli olarak eve takılan bir tür sülük gibidir. Open Subtitles أعني، أنّه مثل هذه الحشرة التي تتسكّع في البيت طوال الوقت
    Saat çok geç oldu. Evdeyim ve sarhoşum. Yapma dostum. Open Subtitles الوقت متأخر كالجحيم يا رجل أنا في البيت و مسطول
    Eğer işle alakalı bir durum olursa, seni evden arayabilirim. Open Subtitles وإذا هو متعلّق بُالعملِ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَدْعوَك في البيت.
    Ben ve karım dört yıl boyunca Beyaz Saray'da çalıştık. Open Subtitles لقد عملت أنا و زوجتي لأربعة سنوات في البيت الأبيض
    Bu davranışın Beyaz Saray'a bir saldırı olduğunu düşünüyor musunuz? Open Subtitles هل تعتقد أنه كان ينوي تحطيم الطائرة في البيت ألأبيض؟
    Jackie Kennedy'nin Beyaz Saray'da giydiği çok özel bir elbiseyi mi satmak istiyor? Open Subtitles أتريد بيع البردة التي ارتدتها جاكي كيندي في البيت الأبيض؟ اعلم منتهى الغباء
    Bak, tatlım, Evdeki işler biraz karıştı ve bu senin için hiç adil değil biliyoruz, ama bunu beraber çözeceğiz. Open Subtitles . إلى أين ذاهبة ، أبدًا هل ذلك واضح ؟ حسنًا يا حبيبتي نعلم بأن الأحوال كانت غريبة في البيت
    Jack Valenti, Motion Pictures Association'ın eski kanun komisyoncusu, bi defasında video kaset kaydedicisini Karındeşen Jack'e benzetmişti ve zavallı, çaresiz Holywood'u Evdeki yalnız bir kadına. TED جاك فالنتي، والذي كان رئيس لوبي لجمعية الفيلم الأمريكي، قام مرة بتشبيه مسجل أشرطة الفيديو الشرس بجاك السفاح وهوليود الفقيرة العاجزة بامرأة توجد وحيدة في البيت.
    David'in babasıyla ayrıldığımızdan beri evde bir erkek olmadan yaşıyorum. Open Subtitles منذ انفصالي عن والد ديفيد كنت بدون رجل في البيت
    Elbette meşgulüz, yorulduk ve hala evde bir çocuğumuz var. Open Subtitles طبعًا ننشغل ونصبح متعبين ومازال أحد أبنائنا معنا في البيت
    Çocuklar ana evde şu an. Yazlık eve gitmem yasakladı. Open Subtitles الأطفال يعيشون في البيت الرئيس الآن، وأنا أقصيت إلى الكوخ
    Jake endişelenmiş. İşin uzun sürmeyeceğini yakında eve döneceğimi söylüyorum. Open Subtitles المقاتل جيك , فقط أعلمه انني سأكون في البيت قريباً
    Evdeyim Dorota'yla birlikteyim, pijamalarımla yumurtalı ekmek yiyorum. Open Subtitles أنا في البيت أرتدي البيجامة ,آكل خبز فرنسي مع دورودا
    evden dışarı çıkmamak da tam bir koruma sağlamıyor çünkü artık biliyoruz ki cinsel yolla da bulaşabiliyor. TED وليس البقاء في البيت حماية مضمونة إمّا لأننا عرفنا الآن أنه يمكنُ أن ينتقل عن طريق الاتصال الجنسي.
    - Evde onunla mı kalacaksın? - Hayır. Evde onunla kalmayacağım. Open Subtitles هل ستبقى في معه في المنزل لا لن أبقى معه في البيت
    Böyle biri zaten Evimde var. Daha ne. Üstelik birbirimizi dinliyoruz. Open Subtitles و أنا لدي واحده مثلهم في البيت ونستطيع الحديث مع بعضنا
    Son okulumdan atıldıktan sonra, ya buraya gelecektim, ya da evde eğitim alacaktım. Open Subtitles حسنا، بعد أن طردت من مدرستي الأخيرة كان لدي إما هنا أو التعلم في البيت.
    Ne yaptı, bekaret kemerini evde mi unuttu? Open Subtitles ماذا فعلت نسيت حزام العفة الخاص بها في البيت ؟
    Bütün gün boyunca nasıl evin içinde durabildiğini anlamıyorum. Open Subtitles لا أعلم كيف يمكنك قضاء اليوم بالكامل . محبوسة في البيت
    O islah Evinde büyümüş sorunlu çocuklardan biri misin? Aklın yerinde mi? Open Subtitles هل انت وحيد وتتمنى ان ترجع و تجد احدا بانتظارك في البيت
    -Hem evden uzakta olduğum için hem de evde olduğum için suçluyorsun beni. Open Subtitles هل تنتقديني للسفر . و لعدم البقاء في البيت
    evdesin çünkü ben tam on bin dolar para harcadım. Open Subtitles أنت في البيت لأني صرفت 10,000 دولار لأعيد مؤخرتك للبيت
    Irmağın diğer tarafında beyaz bir evde yaşardık. evi gördün mü? Open Subtitles كنا نعيش في الضفة الأخرى في البيت الأبيض ، هل رأيته ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more