Birkaç yıl önce düşünmeye başladık: Neden tam tersini yapmıyoruz ki? | TED | بدأت مجموعتي قبل عدة سنوات في التفكير. لماذا لا نفعل العكس؟ |
Çok geçmeden, insanlar E=mc² güneşe güç verebiliyorsa, bunu yeryüzünde güç üretmek için kullanabilir miyiz diye düşünmeye başladılar. | Open Subtitles | وعمّا قريب، بدأ الناس في التفكير إن كانت المعادلة تسوق قوّة الشمس، فهل يمكننا استخدامها لتوليد طاقة على الأرض؟ |
Mesela beynin amigdala bölgesi düşünme, uzun süreli hafıza ve duygusal tepkimeleri kapsar. | TED | على سبيل المثال، تشارك اللوزة الدماغية في التفكير والذاكرة طويلة المدى والمعالجة العاطفية. |
Bu iki yılı bir zayıflama programı olarak düşünmek istiyorum. | TED | أرغبُ في التفكير حول هذين العامين مثل برنامج انقاص الوزن |
İnanın bana, bu yeni düşünce şekline kolay kolay sahip olmadım. | Open Subtitles | صدقوني , أنا لم أصل لهذه الطريقة الجديدة في التفكير بسهولة |
En basit ilkelerin ne olduğunu keşfetmeye bile başlamadık diye düşünüyorum. Fakat bence bunları düşünmeye başlayabiliriz. | TED | لا أعتقد انّنا بدأنا حتى بإكتشاف ما هي المبادئ الأساسية. ولكن أعتقد أننا يمكن أن نبدأ في التفكير فيها. |
Bu çok farklı bir yol olaylar hakkında düşünmeye başlamadan önce. | Open Subtitles | إنها طريقة مختلفة تماما في التفكير في ما حدث قبل البداية |
Benim yaşımda ve konumumda biri .arkasında bırakacakları düşünmeye başlıyor. | Open Subtitles | رجل في عمري ومركزي يبدأ في التفكير فيما سيتركه خلفه. |
Bizim duygusal olarak çok bağlanmamamız hakkında söylediğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت في التفكير حول ما قلته ان لا نتعلق عاطفيا |
ve çocuk yapmayı düşünmeye başladı. Çocuk yapmayı aklından geçirmeye başladığı anda o çocuğa hayatında yer açmayı da düşünmeye başlıyor. | TED | وتبدأ في التفكير في انجاب طفل. وفي اللحظة التي تفكر فيها في انجاب طفل، تبدأ في التفكير في بناء غرفة لذلك الطفل. |
Ve bu farklı düşünce şekliyle şimdi robotlar için yeni sorular, yeni olasılıklar üzerinde düşünmeye başlayabiliriz. | TED | و بهذا التغير في التفكير بدأنا في تخيل اسئلة جديدة , امكانيات جديدة للروبوتات اننا قد لا نكون فكرنا فيها خلاف ذلك |
Tamam. Bence artık diğer olasılıkları da düşünme vakti geldi. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنه حان الوقت لنبدأ في التفكير باحتمالية موتها |
Gerçekleşmekte olan kültürel yayılımın çoğu parlak, yeni, yaratıcı düşünme ürünü değil. | TED | حسنا، معظم الانتشار الثقافي الذي يحدث ليس في منتهى الذكاء، ولا يعبر عن بعد نظر وإبتكار في التفكير. |
Bildiğim her şirket ana strateji sorusunu düşünmek üzere çok zaman harcar: Rekabetçi oyunumuz ne kadar iyi? | TED | تنفق كل شركة أعرفها الكثير من الوقت في التفكير حول السؤال المركزي للاستراتيجية: ما مدى صلاحية مباراتنا التنافسية؟ |
Şimdi kendimi değiştirmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكني بدأت فعلا في التفكير في تغيير نفسي.. |
Umarım bunca şey arasında düşünüp taşınabiliyorsundur. İyi şeylerin tadını çıkar. | Open Subtitles | آمل أن تأخذ وقتك في التفكير بهذا ملياً، تذوق نكهة الأمر |
düşünmeden hareket etmektense Hamlet bizzat düşünmenin berbat entrikaları ile tükeniyor. | TED | فعوضاً عن التسرع يصبح هاملت فريسة المكائد المضنية للمغالاة في التفكير |
Sonrada beyin fırtınası yaparız diye düşündüm. | Open Subtitles | ثُم فكرت بأنه سيكون لدينا دورة في التفكير الإبداعي |
Hep başkasının istediği şeyleri yapmaktan bıktığımı düşündüm. | Open Subtitles | لقد بدأت في التفكير اني سئمت من فعل الأشياء على طريقة الآخرين. |
Her saniyem nerede olduğunu ve ne yaptığını düşünerek geçiyor. | Open Subtitles | أقضي كلّ لحظات يومي في التفكير بمكانه الآن وماذا يفعل |
Bu konuda düşünürken ve meselerin ne olduğunu düşünürken çok zaman harcıyoruz. | TED | نمضي وقتا طويلا في التفكير في هذا الأمر وفي ماهية المشاكل المطروحة. |
Böylece biz, kutunun içindekini düşünüyoruz. | Open Subtitles | لذلك نحن في التفكير ، ماذا ، داخل منطقة الجزاء. |
Sorun şu ki, aslında eşyaları nasıl tasarladığımızı tekrar ele almaya başladığımızı bir düşünün. | TED | المشكلة ان . تخيلو اذا نحن حقا بدانا في التفكير في كيفية تصميم الاشياء |
Hayatımda ilk defa kendimi yetişkin taklidi yapan bir çocuk gibi düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي، توقفتُ في التفكير عن نفسي كأنني طفل أقلّد الكبار |