"في التنس" - Translation from Arabic to Turkish

    • tenis
        
    • Teniste
        
    tenis dersini bir saat geriye aldım. Bir de saç tedavisini... Open Subtitles ،وقدمت موعد درسك في التنس لمدة ساعة ومعالج الأقدام عند الساعة الرابعة
    tenis'te yeteneksizliğinin ortaya çıkmasından o kadar endişelendi ki, eşini sana rüşvet olarak gönderdi. Open Subtitles وبداعي خوفه الشديد من تسرّب معلومات عن ضعف مستواه في التنس اختار أن يقدّم لك زوجته كرشوة جنسية من العصور الوسطى.
    Bildiğin gibi, ben tam bir tenis takipçisi sayılmam, ama kazanmak kazanmaktır değil mi? Open Subtitles كما تعلم, أنا لست لامعة في التنس ولكن الفوز هو الفوز صحيح؟ نعم
    Koçun, yaşın daima önemli olduğunu söyledi. Bu Teniste çok daha önemli. Ama geri döneceğinden emin. TED ومدرّبك قال أن العمر مهمٌ دوماً، ولكنّه في التنس شديد الأهمّية، ولكن لم يكن لديه شكّ أنك ستعودين.
    Söylemem lazım ki, Teniste yemek pişirmekten çok daha iyiyimdir. Open Subtitles كان يجب أن أذكر أن مهارتي في التنس تفوق مهارتي في الطبخ
    Senin için iyi, "Teniste yükseldi" lafını ilk cümlede kullandın. Open Subtitles جيد لكِ , حصلتِ علي تصنيف في التنس في الجملة الأولى
    tenis işini götürebileceğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أن بإمكانك المواصلة في التنس إلى آخر المشوار
    Geçen yılın liseler arası tenis şampiyonu. Open Subtitles فائز السنة الماضية لمواطنون المدارس العليا في التنس
    Ve o bu hikâyeyi tersine çevirip basına sızdıracak, bu tenis kariyerinin sonu olacak. Open Subtitles حَسنًا، يمتلك شركة دعاية وإعلان. وهو سيسرّع هذا ويسرّب قصص عنك التي ستنهي مسيرتك في التنس.
    -Sadece tenis dersi gibi değildi. Open Subtitles حسناً , أنا لم أشعر بأنه مجرد درس في التنس
    tenis öğretmenim ve sahte sevgilim. Open Subtitles مدربي في التنس و حبيبي المزيّف
    Bütün bu tenis olaylarını kaldırabilceğini biliyorum Open Subtitles أعلم بأنك تستطيع مواصلة الطريق في التنس
    Küçükler tenis şampiyonu. Open Subtitles لقد كان بطلاً مبتدئاً في التنس.
    Bir şeyleri iyi yapmak istedim, Teniste iyi olmak istedim ve okulda ve notlarımda. Open Subtitles أردتُ أَنْ أُصبحَ جيّد في الأمور، أردتُ أُصبحَ جيّدا في التنس و المدرسة و الدَرجاتِ
    Kendime daima babama çektiğim için Teniste berbat olduğumu söylemişimdir. Open Subtitles كما كنت أقول لنفسي دائماً أني فاشلة في التنس لأني ورثت هذا عن أبي
    Biliyorsun, Teniste, cerrahlıkta ya da her herhangi bir şeyde en iyi olmak... Open Subtitles ان تكون متميزاً في التنس او في الجراحه او ايا كان
    Teniste, top her zaman, kesin olarak gitmesi gereken yere gider. Open Subtitles في التنس الكرة دائما تذهب حيث يقولون بالضبط
    Babamın Teniste eşi olduğuna göre artık benden ayrılamazsın. Open Subtitles إنّه شريك والدي في التنس لن تتمكني من الإنفصال عنّي بعد الآن ..
    Teniste Mahesh Bhupati. Open Subtitles ‎في التلفاز، كرورباتي السيد آميت. ‏ ‎في التنس..
    Teniste de yavaş oynarsan sayı kaybedebilirsin. Open Subtitles في التنس قد تخسر نقطة بسبب لعبك البطيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more