"في الحضانة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kreşte
        
    • anaokulunda
        
    • odasında
        
    • kreş
        
    • kreşe
        
    kreşte beni rahatsız eden ortaokul çocuklarına iyi bir ders veren, Open Subtitles الفتاة التي لقنت الطلاب الذين أزعجوني درسا، عندما كنا في الحضانة.
    kreşte her gün ne dramlarla karşılaşıyorum. Open Subtitles لدي أيضا ما يكفيني من الدراما طوال اليوم في الحضانة
    Hani anaokulunda biriyle tanışırsın... onun hakkında hiçbir şey bilmezsin... ama on saniye sonra eski arkadaşlar gibi oynamaya başlarsınız. Open Subtitles أتتذكر عندما كنت في الحضانة كيف كنت تقابل طفل و لا تعرف عنه أي شيء بعد فترة وجيزة تلعب معه و كأنك أفضل أصدقائه
    anaokulunda iki şey öğrendim... bir, ellerime hakim olmayı, iki, kim koklarsa buna katlanır.. Open Subtitles أمران تعلمتهما . . في الحضانة الأول , ابقي يدكِ لنفسكِ
    Baba, Emma çocuk odasında. İstersen seni ona şimdi götürebilirim. Open Subtitles أبي، إيما في الحضانة أنا سآخذك لها الآن إذا أردت
    Bu yüzden kreş, ve öğretmenler çocuklar konuşuyorsun? Open Subtitles لذا ، هل نتحدث عن الأطفال في الحضانة و المعلمات ؟
    Artie'nin tam gün kreşe gitmesi gerekiyor. Open Subtitles يجب أن يدخل "آرتي" في الحضانة وقتاً كاملاً
    ...ve torunum geçen gün kreşte başka bir kızın dişini kırmış. Open Subtitles و حفيدتي قد كسرت أحد أسنان بنت أخرى في الحضانة
    Telefonumu kreşte unutmuş olmalıyım. Open Subtitles لذا أسرعت في إحضارها إلى هنا، ولابد أنني نسيت هاتفي في الحضانة.
    kreşte, ona yaşça daha yakın çocuklar vardır. Open Subtitles لابد أن يكون هناك أطفال في الحضانة قريبون من عمرها،
    - Dicky, yoksa yanında ki Lenny'mi? - Biz kreşte en iyi arkadaşlardık. Open Subtitles ديكي هذا انت و ليني لقد كنا أصدقاء مقربين في الحضانة
    - Dicky, yoksa yanında ki Lenny'mi? - Biz kreşte en iyi arkadaşlardık. Open Subtitles ديكي هذا انت و ليني لقد كنا أصدقاء مقربين في الحضانة
    Her ne kadar işletme okumasam da... kreşte paylaşmayı öğrendim. Open Subtitles ‫رغم أنني لم أرتد مدرسة إدارة الأعمال ‫إلا أنني تعلمت المشاركة في الحضانة
    Dickie, sen ve Lenny'nin mi bu? Evet. Ben ve Hollywood anaokulunda arkadaştık. Open Subtitles ديكي هذا انت و ليني لقد كنا أصدقاء مقربين في الحضانة
    Bu tıpkı anaokulunda içinde tanıştığımız top havuzuna benziyor. Open Subtitles إنها تماما مثل حفرة الكريات أين إلتقينا في الحضانة.
    Bana ilk kez gülümsediğinde kalbimin eriyip gidişini anaokulunda şarkı olarak alfabe yerine periyodik cetveli söylemek istediğinde öğretmenine yaşattığı stresi hatırladım. Open Subtitles وكيف ذاب قلبي عند ابتسامتها الأولى. الإزعاج الذي تسببت فيه لمعلمتها في الحضانة عندما أصرت على غناء الجدول الدوري
    O kadın istasyonun arkasındaki anaokulunda kalıyor. Open Subtitles تلك المرأة تعيش في الحضانة خلف المحطة,
    Artık anaokulunda olmadığınızı biliyorum. Open Subtitles الآن، أعرف أنكم لم تعودوا في الحضانة
    Eşyalarımı kimseyle paylaşmam. anaokulunda olsa aşırı derecede ünlü olabilirmişsin. Open Subtitles لقد كنت مشهورا في الحضانة
    Ben... Bir dahaki sefer bebek odasında yalnız kaldığınızda bebekleri değiştirdiniz. Open Subtitles إنها تقول في الفترة التي كنت بها في الحضانة لوحدك تمت عملية تبديل الأطفال
    Doğrusu şu ki, oğlumu odasında ziyaret etmiştim. Open Subtitles حسنا، الحقيقة هي أنني كنت أزور إبني في الحضانة
    Sadece onları kreş falan sıkın. Open Subtitles فقط احشريهم في الحضانة أو أي شيء
    Onu bu durumda kreşe bırakamam. Open Subtitles لا أستطيع وضعه في الحضانة وحسب، ليس وهو...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more