"في الحقول" - Translation from Arabic to Turkish

    • tarlalarda
        
    • tarlada
        
    • tarlalara
        
    • tarlaya
        
    • arazide
        
    Ve bu dükkanlara gittim, tabii eğer varsa, ya da dışarıda tarlalarda ne alabileceklerine bakmak için ve besin alamıyorlar. TED وأذهب للمتاجر، إن وجد أي منها، أو في الحقول لأرى ما الذي يمكنه أن يجدوه، لأجد أنهم لايستطيعون الحصول على الغذاء.
    O kadar fazla çalıştılar ki tarlalarda düşüp bayıldılar. TED عملوا بشكل قاسٍ لدرجة أنه أغمي عليهم في الحقول.
    Çocuklar tarlalarda yardım etmek için gittiğinde Camma, göz enfeksiyonu olan yaşlı bir kadını ziyaret etmek için karşı köye geçiyor. TED عندما يذهب الأطفال للمساعدة في الحقول تتوجه كاما نحو القرية لتزور سيدة عجوز مصابة بإنتان في العين
    Fakat buğday ne? Buğday tarlada büyüyen bir ot. TED ولكن ماهو القمح .. انه السنابل التي تنمو في الحقول
    Adamları topladım ve tarlada çürümesi için buğdayları bırakıyoruz. Open Subtitles لقد كلمت الرجال للخروج وسنترك القمح ليتعفن في الحقول.
    Bugün bile siyah boyunlu turnalar büyük saygı görüyor ve köyün etrafındaki tarlalara konduklarında çiftçiler tarafından hoş karşılanıyorlar. Open Subtitles حتى اليوم تعامل باحترام ومرحّب بها من قبل المزارعين تهبط في الحقول حول القرى.
    Eskiden, erkekler babalarıyla birlikte tarlaya gider... yada haftasonu avlanmaya çıkarlardı. Open Subtitles في الماضي, الأطفال كانوا يخرجون مع آبائهم للعمل في الحقول أو يأخذون إجازة ويذهبون للصيد.
    Olman gerekir. Tüm gün arazide çalıştın. Open Subtitles حسنا , يجب ان تاكل انك تعمل طوال اليوم في الحقول
    Yeni mevsime başlamak ve tanrıları beslemek için bu kadının kafası kesilecek, bu, mısırın tarlalarda nasıl kesildiğinin simgesi. TED لبدء الموسم الجديد وإطعام الآلهة، سيتم قطع رأسها، دلالة على كيفية قطع الذرة في الحقول.
    Tabi bayılmaz veya tarlalarda açlıktan ölmezse Open Subtitles إلا إذا غاب عن الوعي بسبب الجوع أو يلقى حتفه في الحقول
    Bak, ömrümün çoğunu tarlalarda geçirdim. Open Subtitles إسمع، لقد كنت في الحقول مُعظم أيّام حياتي
    Alçak tarlalarda yaz arpaları ekilecek ilk mahsul çilekler kaymağa banılıp yenilecek. Open Subtitles و سيزرعون بيرة الصيف في الحقول المنخفضة و يأكلون أول ثمار الفراولة بالكريمة
    Aslında, su içinde üretimle, tarlalarda yetiştirdiğimizden fazlasını seralarımızda da yetiştirebiliriz. Open Subtitles في الواقع، مع الزراعة المائية يمكننا زراعة المزيد في صوباتـنا الزراعيـة ثـم يمكننا زراعتها في الحقول
    Yeni ekilmiş tarlalarda, küçük akbalıkçıllar av peşindeler. Open Subtitles في الحقول المحروثة تبحث طيور الإيجريت عن غذائها
    Yaz çabucak geldi ve çırakların değirmen etrafındaki tarlalarda rahatça zaman geçirmelerini sağladı. Open Subtitles الصيف أنتهى بلمح البصر وجلب للأولاد ساعات من ضوء الشمس في الحقول حول الطاحونة
    Her gün tarlada, sıcağın alnında ter döken o milyonlarla yan yana durmazsak... Open Subtitles حتى نقف في الحقول مع ملايين الكادحين يوميا تحت حرارة الشمس
    Biz köleler tarlada, Amerikalı gelince, biz askeriz deriz. Open Subtitles لقد كنا نعمل في الحقول عندما جاء الشماليون و قالوا أننا أصبحنا جنودا
    En eski anılarım tarlada annemle yanyana çalıştığım zamanlar. Open Subtitles كانت لي ذكريات العمل أقرب بجانب الأم في الحقول تعمل دوما ، والدتي
    Evet, çok güçlü. tarlada çalışmaya 4 yaşında başladı. Open Subtitles بدأت العمل في الحقول عندما كانت في الرابعة
    tarlalara doğru git! Orada izimizi kaybettirebiliriz! Open Subtitles إهرب إلى الحقول، بإمكاننا أن نضللهم في الحقول.
    Meksikalılar nasıl kullanacaklarını bilmediği için tarlalara tuvalet yapmayacaklarını söylüyorlar. Open Subtitles قالوا انهم لن يبنوا لكم حمامات في الحقول لأن المكسيكيين لا يعرفون كيفية أستخدامها
    Sana hamile kadınları tarlaya gönderme diye açıkça söyledim! Open Subtitles صرحت لك قولًا ألا تضع الحوامل في الحقول
    Ama daha da kötüsü yaşayanları donmuş arazide korumasız bırakmalarıydı. Open Subtitles ولكن يظل الأسوأ أن تعيش منبوذاً وحيداً بلا غطاء في الحقول المتجمدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more