| Arka tarafta mutfak var. Aile arasında yemekleri burada yeriz. | Open Subtitles | لدينا المطبخ في الخلف هنا هنا نتناول وجباتنا الغير رسمية |
| Evet, Arka tarafta bir tane olacaktı. Hemen kapıp getirebilirim. | Open Subtitles | نعم , انها عالقه هناك في الخلف , ساجلبها لكِ |
| Rahatsız olacaksanız, Arka tarafta başka bir çıkış daha var. | Open Subtitles | هناك سلماً في الخلف, أذا كنتَ تحب المغادرة من خلاله |
| - Arkada bir haritamız var, ona bakarım. - Çok güzel. | Open Subtitles | قد يكون لدينا خريطة مطبوعة في الخلف سأتفقدها - عظيم - |
| Rahatsız olacaksanız, Arka tarafta başka bir çıkış daha var. | Open Subtitles | هناك سلماً في الخلف, أذا كنتَ تحب المغادرة من خلاله |
| Bu tüpler Arka tarafta bir cihaza bağlı, bu cihaz, sürekli değişen karbondioksit konsantrasyonunu yüksek doğruluk oranıyla gerçek zamanda ölçmeye yarıyor. | TED | والأنابيب مثبتة بجهاز في الخلف الذي يسمح لنا بقياس حي ومباشر وبدقة عالية للتركيز التفاضلي المستمر لثاني أكسيد الكربون. |
| Ve Arka tarafta bir örümcek ağı görüyorsunuz. | TED | ويمكنكم رؤية هنا في الخلف نمط كشبكة عنكبوتية |
| Bizim hatun geliyor. Arka tarafta bekleyin ve kapıyı kapatın. | Open Subtitles | ها قد جاءت، إختبأوا في الخلف و أغلقوا الباب |
| Sana burada servis yaparlar mı bilmem. Belki sana Arka tarafta yemek verirler. | Open Subtitles | لا أدري اذا كانوا سيخدمونك هنا ربما سيعطونك وجبتك في الخلف |
| Arka tarafta daha fazla ağırlık olmalı. | Open Subtitles | نحتاج إلى المزيد من الثقل في الخلف كلا، هذا كثير |
| Hayır, hiçte değil. Arka tarafta banyoda. | Open Subtitles | لا ، لا على الإطلاق إنه في الخلف هناك ، في الحمام |
| Elbisen için mi geldin? lyi. Arka tarafta. | Open Subtitles | عليك أن تأتي معي من أجل فستانك جيد إنه في الخلف |
| O iyi yemek yiyor. Arka tarafta. Herşey iyi. | Open Subtitles | إنها جيدة, تتناول طعامها في الخلف, كل شيء جيد |
| Patronu onu Arka tarafta bırakıp öne bu kadını mı koymuştur? | Open Subtitles | هل يتركها رئيسها في الخلف بينما هذه في الخارج هنا؟ |
| Arka tarafta harika taşlar gördüm. Hadi gidip yapalım! | Open Subtitles | رأيت بعض الصخور العظيمة في الخلف دعونا نجلبها |
| Arkada bir kaç kutu bırakmıştı. | Open Subtitles | لقد ترك صانديق في الخلف هل تريدون مني احضارها |
| Aslında düşündüm de, Arkada bir yedek aküm var. eğer sorun akü ise halledebiliriz. | Open Subtitles | عندى شاحن في الخلف إذن لو أن بطاريتك من المحتمل ممكن أن نستعمل ذلك |
| Bazı ilginç sonuçlar elde ettik, Arka taraftaki Tepper öğrencilerinin oldukça ilgisini çekecek. | TED | حصلنا على بعض النتائج الشيقة وطلاب كلية تيبر في الخلف سيهتمون جدًا بهذا |
| Ortaya çıktı ve arkaya gitti. orada bir kız vardı. | Open Subtitles | ظهرتُ و مشيتُ في الخلف و كان يوجد فتاة هناك |
| Millet geldik! Biri arkadaki uyuyan güzeli uyandırsın artık. Gelmedik mi daha? | Open Subtitles | يا رفاق لقد وصلنا يوقظ أحدكم الأمير النائمة في الخلف هل وصلنا؟ |
| Restoranlarda öyle yaparlar en çirkin insanları Arka tarafa koyarlar. | Open Subtitles | وهذا ما يفعلونه في المطاعم يضعون أقبح الناس في الخلف |
| Kaç işi senin yüzünden kaybettiğimi merak ediyorum. arkaya geç. | Open Subtitles | أتسائل عن مقدار ما خسرته بسببك اذهب واعمل في الخلف |
| Gövdesinin önünde 3 mermi yarası var, arkadan hiç yok. | Open Subtitles | ثلاثة جروح نيران في الجذع الأمامي لا شيء في الخلف |
| Bu şeyin arkasında... bir dalavere var, öyle değil mi? | Open Subtitles | ذلك الرجل في الخلف , انه مثير للشفقه صحيح ؟ |
| Zhang geride kalıp size eşlik ederken, izin verin ben bu yoldan gideyim. | Open Subtitles | هل لي أن أقترج أن أسلك هذا الطريق بينما يرافقك زيلونغ في الخلف |