"في الدقيقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir dakika
        
    • dakikada
        
    • anda
        
    • bir saniye
        
    • birazdan
        
    • an
        
    • dakikası
        
    • dakika da
        
    • dakika sonra
        
    bir dakika önce koridorda dikiliyorsun bir dakika sonra kertenkele bokundasın. Open Subtitles لدقيقة تقف في مرر طويل في الدقيقة الأخرى أنت وجبة لسحلية
    bir dakika ya da bir saat içerisinde olabilir ama kesinlikle olacak. Open Subtitles هو يمكن أن يحدث في الدقيقة التالية، في الساعة القادمة لكنّه سيحدث.
    bir dakika mı? Tabii, benimle tüm bir saat boyunca konuşabilirsin. Open Subtitles في الدقيقة نعم، أنت يمكن أن تتكلم لي ل كل ساعة
    Şimdi, bunlar ısı izleyicili havadan havaya füzeler. Bir dakikada 60. İyi. Open Subtitles الآن، هذه تطلق قذائف جو جو متعقبة المصدر الحراري 60 في الدقيقة
    Teşekkürler. Son anda Roma biletiyle binmiş. Uçuş kontrol. Open Subtitles شكراً لك، في الدقيقة الأخيرة على تذكرة روما أيهاالسيداتوالسادة،طُلِبمنا الأمربالعودةللبوابة
    bir saniye, bir saniye. Open Subtitles Whoa whoa، إنتظار في الدقيقة. الإنتظار في الدقيقة.
    Bir saat, 60 dakika; bir dakika, 60 saniyeden oluşur. Open Subtitles هناك 60 دقيقة في الساعة و 60 ثانية في الدقيقة
    Sizden elinizden geldiği kadar fazla yapmanızı istiyorum size vermek üzere olduğum bir dakika içerisinde. TED أريد منكم أن تفعلوا أكبر عدد ممكن من ذلك في الدقيقة التي سأمنحكم إياها الان.
    Bekleme bir dakika olabilirdi, infazcı bir sonraki dakika odaya girebilirdi ya da bir sonraki gün ya da 30 yıl sonra... TED من الممكن الإنتظار أن يكون دقيقة، من الممكن للجلاد أن يأتي في الدقيقة التالية، اليوم التالي، أو يأخذ ربما 30 سنة.
    bir dakika Ondan sürmeyeceksin, değil mi? Open Subtitles يا، إنتظار في الدقيقة. أنت لَسْتَ ذاهِباً إلى إستعملْ تلك المادةِ عليه، أليس كذلك؟
    Her gün her saat haber bekliyorum senden, bir dakika içine nice günler sığar. Open Subtitles يجب أن أسمع منك كل يوم وكل ساعة وكم من أيام في الدقيقة
    HEY, bir dakika BEN DUALARINIZIN CEVABI DEGiLiM. Open Subtitles الآن، إنتظار في الدقيقة. لَستُ جواب إلى صلاواتِكَ.
    Haberlere bağlanmadan önce bir dakika süremiz var. Open Subtitles نحن عِنْدَنا في الدقيقة قَبْلَ أَنْ نَذْهبُ إلى الأخبارِ.
    Dur bir dakika. Open Subtitles الإنتظار في الدقيقة. الإنتظار في الدقيقة.
    bir dakika bekleyin. Open Subtitles إنتظار إنتظار في الدقيقة. لا بدّ أن يكون لديك الشخص الخاطئ.
    Dur bir dakika, ona her şeyi söyleyemezsin. Open Subtitles الإنتظار في الدقيقة. أنت لا تَستطيعُ أَنْ فقط يَدْعو أيّ شئَ.
    Bu bir hayat memat meselesi ve sadece bir dakika sürecek. Open Subtitles تذكّرْ ذلك. lt قضية الأهميةِ الحيويةِ وهو سَيَأْخذُ فقط في الدقيقة.
    Bir dakikada 700 kelime okuyabilirim ve mükemmel bir hafızam var. Open Subtitles استطيع قراءة 7000 كلمه في الدقيقة كما ان لدي ذاكره ممتازة
    Nazal hortum takalım ve oksijeni dakikada beş litreye ayarlayalım. Open Subtitles شوكات أنفية , وأضبطي الأوكسجين على خمس لترات في الدقيقة
    Son anda böyle kefaletle kurtulmak büyük şans doğrusu! Open Subtitles حسنا، ذلك قليلا من الحظ، مثل الذي كان في الدقيقة الأخيرة
    bir saniye. Open Subtitles صاحب الجلالة. الإنتظار في الدقيقة.
    birazdan gelip size iyi geceler dilerim. Open Subtitles سَأَجيءُ رأي ليلة سعيدة إليك رجال في الدقيقة.
    Ayrıca mezun olduğum an ceketimi ve kravatımı ateşe verdim. Open Subtitles ولقد حرقت السترة وربطة العنق في الدقيقة التي تخرجت بها
    Bunları dakikası 1500 ile 800 dolar arasında bir para için üretiyorlar. TED فتلك الشركة تنتج الان بتكلفة مابين الـ 800 والـ 1,500 دولار في الدقيقة.
    86 yıl. dakika da iki yıl. Bu 43 dakika yapar. Open Subtitles 86 عاماً , عامين في الدقيقة الواحد يمكن أن تكون 43 دقيقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more