"gemide yaşam" sırasında masum insanlara, bizim insanlarımıza Z'lerin yaptığı şey bu. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الزائرون بالمقيمين في السفينة. إنّهم أناسٌ أبرياء، إنهم قومنا. |
gemide yaşam programı ile ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة. |
gemide beni bekleyen bir sürü zor görev olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هناك الكثير من الأعمال المستعجلة تنتظرني في السفينة |
Eğer ana Gemiye bir virüs yerleştirirsek ona bağlı gemilerin işlevlerini durdururuz. | Open Subtitles | اذا زرعنا فيروسا في السفينة الأم ستنتقل العدوى الى السفن الصغيرة الأخرى |
Maalesef gemi kendi kendine havaya uçtu. | Open Subtitles | ولكن كان هناك جهاز تدمير ذاتي في السفينة. |
geminin müfettişi sizsiniz. Gemiye hoş geldiniz. | Open Subtitles | أنت مراجعة الترجمة في السفينة ، مرحباً بك |
Kalbimden hep benim olduğum gemide olduğuna ve tüm bu maceralar boyunca hep yanımda olduğuna inandım. | Open Subtitles | ذلك الشيء بقي في قلبي دائماً وكان يشعرني بأنك معي في السفينة وتخوض المغامرات معي في البحر خلال السنين |
Kaptan, güneş battığında bu gemide patlamak üzere ayarlanmış biyolojik bir bomba olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | قبطان لدي تأكيد بأن في السفينة قنبلة واحتمال انها بيولوجية |
O gemide başka bir mesaj daha vardı, biyolojik babamdan. | Open Subtitles | كانت هناك رسالة أخرى في السفينة من أبي الحقيقي |
gemide çalışan biri, bana çok yardım etmişti | Open Subtitles | قابلت هذا الشاب في النادي وهو يعمل في السفينة |
gemide uyuya kaldığım onca seneden sonra, hepsi bulanıkmış gibi geliyor. | Open Subtitles | إنها خافتة بسبب كل سنوات النوم تلك في السفينة |
Bu gemide cinayet işleyecek kadar değerli ne olabilir ki? | Open Subtitles | أعني ما الشيئ القيّم الموجود في السفينة الذي قد يقتل أحدهم من أجله؟ |
Güven bana. Bu kızla gemide 4 gün geçirdim, biraz şey... | Open Subtitles | لقد قضيت للتو أربع أيام في السفينة مع تلك المرأة |
gemide yaşayacak son grup yarın geliyor. | Open Subtitles | ستصلُ آخرُ مجموعةٍ من المُقيمين في السفينة غداً. |
gemide Yaşam Programı'yla ilgili bazı endişeleriniz olduğunu duygum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ لديكِ بعضَ المخاوفِ في برنامج الإقامة في السفينة. |
Eğer gemide hasarlı ama kapatılmamış bölümler varsa sorunumuz onlar olabilir. | Open Subtitles | لكن ان كان هناك بعض المناطق المتضررة في السفينة غير محكمة الاغلاق |
Bildigimiz kadariyla Melek hala gemide. | Open Subtitles | التمثال على حد علمنا مازال محبوس في السفينة |
Albay, görünüşe göre gemide hasarsız bir bölge daha var. | Open Subtitles | أيُها الكُولونيل, يبدو أنهُ يُوجد هُناك مَنطقة غير مُتضررة في السفينة. |
Ana Gemiye bir virüs yerleştirebilirsek, virüs aşağıdaki diğer gemilere yayılır. | Open Subtitles | اذا زرعنا فيروسا في السفينة الأم ستنتقل العدوى الى السفن الصغيرة الأخرى |
Anlamıyorum. Bu virüsü ana Gemiye nasıl yerleştireceğiz? | Open Subtitles | كيف بالضبط يمكننا ادخال الفيروس في السفينة الأم ؟ |
Bu virüsü ana Gemiye tam olarak nasıl yerleştireceğiz? | Open Subtitles | كيف بالضبط يمكننا ادخال الفيروس في السفينة الأم ؟ |
O'Neill, bu göstergeler gemi içinde sıfır hava olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذة القراءات تشير أن الضغط منعدم في السفينة |
geminin tüm kontrolünü ve yüksek savunma fosilini de ölü istiyorum. | Open Subtitles | أريد تحكُّم كامل في السفينة و أريد هذا الحارس الأعلى المتحجِّر ميِّتاً |